Rusya'nın askeri harekatı sürdürdüğü Ukrayna'dan tahliye edilen Türklerin ana vatana gelişleri devam ediyor. Rus eşi ve kızı ile Türkiye'ye gelen grafik tasarımcısı Barış Hepçomar, Odessa'da sığınaklarda kaldıklarını belirterek, "Çocukla yerin 2-3 metre altında kaldık. Evimiz ile sığınak arası 7 dakika mesafeydi. Evimizin oraya geldiğimizde 400 mesafede 7 tane Rus tankı vardı, 3 tanesi terk edilmiş, 4 tanesi patlatılmıştı" dedi.
14 yıllık birikimlerini geride bıraktıklarını anlatan Barış Hepçomar, "Savaş çıktığı ilk gün çatışmalar çok azdı zaten. İlk gün havalimanlarını bombaladılar, askeri havalimanlarını. Öyle geçti ilk gün. İkinci gün ise çok şiddetli geçti. İkinci gün sığınaklara gitmek zorunda kaldık. Yanımıza fazla yemek alamadık. Orada Ruslar da vardı, çolukla çocukla yerin 2-3 metre altında kalmak zorunda kaldık. O gün öğlen sığınağa girdik. Ertesi gün saat 06.00'da çıkabildik sığınaktan. Evimiz ile sığınak arası 7 dakika mesafeydi. Evimizin oraya geldiğimizde 400 mesafede 7 tane Rus tankı vardı, 3 tanesi terk edilmiş, 4 tanesi patlatılmıştı. Bütün dükkanlar yanmış, oradaki bütün mağazalar yanmış, apartmanların camları her taraf inmiş. Çok kötü bir ortam vardı. Konsoloslukta sürekli iletişim halindeydik ama biz kendimiz çıkamıyorduk oradan. Orada açılan bir köprü var. O köprüyü Rus askerleri geçmesin, diye kaldırıyorlar. Onu kaldırdıkları için normal araçlar da geçemiyor, sonra bize konsolosluktan haber geldi. Onun sayesinde 30 dakika içinde sadece üstümüzü, başımıza aldık ve çıktık otobüse yetiştik. Konsolosluğa geldik. Konsolosluktan yardımcı oldular, sağ olsunlar. 27 kişiydik, orada kapalı bir otel vardı, oteli açtırdılar. Hepimizi otele yerleştirdiler. Otelden sonra işte yolculuğumuz başladı ertesi gün" diye konuştu.
Rus eşinin avukat olduğunu ancak fakültede fotoğrafçılık okuduğunu ve birlikte çalıştıklarını söyleyen Hepçomar, "Her şeyimiz orada kaldı. Hiçbir şeyimizi anlamadık. Şu an üstümüzde ne varsa o. Çocuğun ilacı var bagajımızda, çocuğumun alerjik rahatsızlığı var. Nefes alması için bir cihaz var. Onları alabildik. Onun dışında başka bir şey almadık. Telefonlarımız, üstümüzdekiler bu şekilde geldik" dedi.
Eşi ve 2 aylık bebekleri ile Odessa'dan Türkiye'ye gelen Allina-Samet Aydoğan çifti de geride akrabalarını bıraktıklarını söyledi. Oğulları Samet'in 2 ay önce dünyaya geldiğini anlatan Allina Aydoğan, "Odessa'dan kaçtık. Kiev ve Harkov'u bombardımana tuttu Rusya. Odessa da böyle bir duruma düşmeden kaçmaya karar verdik savaştan çünkü artık çok feci bir bombardımana tuttu halkı. Milletin hepsi bodrum katlarında kaçtı" dedi.