Enerji tüketiminin arttığı kış aylarında, ucuz, çevreci ve sürekli bir kaynak olan yenilenebilir enerji daha da önem kazanıyor. Türkiye'nin enerji üretiminde dış kaynaklardan beslendiğini belirten ABK Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artmasının son tüketicinin enerji maliyetlerini de düşüreceğini söyledi.
Ülkemizin uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırabilmesi için yerli enerji kaynakları yatırımlarının önünün açılması gerektiğini dile getiren Kaya, yenilenebilir enerjiyle birlikte istihdamın artacağını; elde edilecek katma değerin de ülkemizde kalmasıyla bu gelişmenin ekonomiye adeta cansuyu olacağını kaydetti.
İzmir'in özellikle rüzgar rejimi açısından sürekli ve önemli bir potansiyel taşıdığını dile getiren Erman Kaya, “Son on yılda Rüzgar Enerjisi Santrallerinde (RES) pek çok yatırımın devreye alındığı İzmir, 2017 yılı ile birlikte kurulu güçte 1000 Megavat sınırını aşarak, Türkiye'nin lideri oldu. Kentte aralık ayında 127 MW gücünde RES yatırımının devreye alınmasıyla toplam kurulu güç 1076 MW olurken; İzmir'i, 971 MW ile Balıkesir, 597 MW ile Manisa izliyor. Türkiye'deki RES kurulu gücü ise 2016 yılında bir önceki yıla göre 1240 MW artarak 5738 MW seviyesine yükselirken; toplam kurulu güç içinde RES'in payı yüzde 7.31 oldu" bilgisini verdi.
Yerli enerjinin daha fazla kullanılır hale gelmesinin mevcut elektrik faturalarını da düşüreceğine dikkat çeken Kaya, “Yenilenebilir enerji doğal kaynaklardan besleniyor. Herhangi bir şekilde atık bırakmıyor. Sektör için çok önemli bir gelişme olan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın çıkardığı Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) Yönetmeliği ile artık yenilebilir enerji kaynak alanları oluşturulacak. Bu sayede hem güneş, hem de rüzgar enerji santrallerine dayalı elektrik üretiminin gerçekleştirilmesi hız kazanarak, yerli enerji üretimiyle dışa bağımlılık azalacak. Elektrik faturaları da günden güne düşecek. Bundan sonraki etaplarda da yenilenebilir enerjinin önü açılacak ve yerli üretim ile bu gelişme halka da yansıyacak" ifadesini kullandı.
Dünya geneline bakıldığında gelişmiş ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük yatırımlar yaptıklarının net olarak görüldüğünü aktaran Erman Kaya, şu bilgileri verdi:
“Çin, en son açıkladığı yatırım planlamalarında temiz enerjiye 2020 yılına kadar 144 milyar dolar ayıracağını duyurdu. Bu, çok önemli bir rakam. Diğer yandan, Kasım 2016'da yürürlüğe giren Paris Antlaşması'nın iklim değişikliğine doğrudan etki eden, enerji sektöründe değişimi sağlayıcı bir rolü bulunuyor. Avrupa'nın en güçlü sanayisine ve en çok emisyon salınımına sahip ülkesi Almanya, emisyon salınımını azaltmak için ciddi çalışmalarda bulunuyor. Kuzey Avrupa ülkeleri yenilenebilir enerjiden elde ettikleri enerji sayesinde vatandaşlarına geri ödeme yapar duruma geliyor. Kısaca, petrol ve gaza yapılan yatırımlar azalırken; temiz enerjinin en önemli unsurlarından yenilenebilir enerji yatırımları dünya genelinde artıyor. Türkiye olarak bizim de, doğalgaz tedarik aksamaları ve diğer santrallerin yetersiz kalması sonucunda, serbest piyasadaki enerji fiyatlarının orantısız yükselişlerini yaşamamamız için yenilenebilir kaynak yatırımlarına ağırlık vermemiz gerekiyor."