Başbakan Binali Yıldırım'ın Diyarbakır'da müjdesini verdiği Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik başlatılan yatırım ve kalkınma hamlesi, Bitlis'teki sivil toplum kuruluşlarına umut oldu.
Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kalkınmayı sağlayacak yatırım hamlesinin, bölgeye refah ve huzur getireceğini, yatırımlarla istihdamın artarak terör olaylarının da son bulacağına inanıyor.
Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Davut Tezcan, Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı kalkınma paketinin ülkeye ve bölgeye hayırlı olması dileğinde bulunarak, bu paketin muhakkak ekonomik açıdan faydasının olacağını söyledi.
"Ancak bölgede yaşadığımız bu şiddet olayları neticesinde bize lazım olan huzur ve güvendir." diyen Tezcan, şöyle konuştu:
"Hükümetimiz güven konusunun arkasında duruyor. Ancak sermaye ürkektir. Huzurun olmadığı yere gidip yatırım yapması sağlıklı değil. Güven açısından da sermaye, huzurun olmadığı yerde yeşermez. 23 kentte teşvik yasası çıktı. Ancak bu illerin gelişmişlik seviyesi aynı değil. Yeni teşvik sisteminde mutlaka gelişmişlik baz alınmalı ve bu şekilde teşvik çıkarılmalı. Bazı iller cazibe merkezi yapılırsa bundan diğer iller faydalanamaz. Başbakanımız çok ciddi bir meblağ üzerinden açıklama yaptı. Başbakanımız 60 bin konut, güvenlik yolları ve fabrikalardan bahsetti. Ancak yıllardır havaalanımızın arsası kamulaştırılmış, projesi çıkmış, sadece ihale ve yapımını bekliyoruz. Havaalanını da bu yapım projesinin içine dahil etmesini istiyoruz."
Tezcan, teşvik sisteminden ve ekonomik yapıdan ziyade bölgenin özlemle ihtiyaç duyduğu ve olmazsa olmazı olan huzurun sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Huzur olmazsa, iyi niyetle açıklanan paketten insanların ve sanayicilerin faydalanamayacağını belirten Tezcan, şöyle devam etti:
"Çünkü bölgenin önceliği huzurdur. Yatırımı artırabilmesi için artık hükümetimiz ve devletimiz günün koşullarına göre yeni dünya devletleri gibi ticaretten elini çekip, sanayiyi ve yatırımı özel müteşebbise bırakmalı. Özel müteşebbisler yatırım yapacak. Türkiye'nin dünyaya yetiştirdiği sanayici var. Çin, Türki Cumhuriyetleri, Rusya, Almanya ve Fransa'da çok sayıda iş adamı ve sanayicilerimiz var. Paketin yasalaşmasında mutlaka bölgenin sosyo-ekonomik yapısını bilenlerin görüşlerinin alınması gerekiyor. Ekonomiden çok huzura ihtiyacımız var. Burada yeraltı kaynaklarımız ve organik tarımla uğraşan çiftçilerimiz var. Huzur tesis edilirse ve organik tarımın önü açılırsa, dünya pazarlarında yer bulacağımıza inanıyorum."
Organize Sanayi Bölgesinin (OSB) altyapısının tamamlandığını ve yatırımcılara arsa tahsisine başladıklarını kaydeden Tezcan, OSB'de yeni temel atan yatırımcıların bulunduğunu ifade etti.
OSB'nin, Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı yeni teşvik sistemine büyük katkı sunacağını vurgulayan Tezcan, şunları ifade etti:
"Yeni paketin içinde ciddi yatırımcı gelirse, OSB'de hazır yerimiz var. Yer vermekte sıkıntı yaşanacak bir durum yok. OSB, bu bölgede Bitlis için bir şans. Sıkıntılar olmazsa bölgemizde pazar da var. Iran, Irak, Türk Cumhuriyetleri ve benzeri ülkelerin teknolojisine baktığımızda buralara ihracat yapma şansımız çok yüksek. Bölgemiz coğrafi olarak bu ülkelere yakın. Nakliye ve ulaşıma bizim için şans. Ayrıca Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız, 'siz yeter ki ciddi standartlara göre mamul üretin, biz size alım garantisi vereceğiz' demesi paketteki en önemli unsur budur. Yani 'size pazar sıkıntısı yaşatmayacağız' dediler."
Hizan Bal Üreticiler Birliği Başkanı Seyithan Ekinci ise Başbakan'ın Diyarbakır'da açıkladığı yatırım hamlesinin, sivil toplum kuruluşları tarafından memnuniyetle karşılandığını bildirdi.
Terör belasından kurtulmak için iş adamlarının bölgeye yatırım yapması gerektiğini vurgulayan Ekinci, şu ifadeleri kullandı:
"Burada arıcılık başta olmak üzere hayvancılık desteklenecek. Bu kalkınmayla çok güzel şeyler yapmayı hayal ediyoruz ve bunu gerçekleştireceğiz. Başbakanımızın bu açıklamasını sevinçle karşıladık. Yatırım artarsa terör azalır. Bölgede işsizliğin terörü desteklediği bir gerçektir. Gençlerimiz iş sahibi olur ve ayakları üzerinde durabilirse, o şer odaklarından uzak kalır, böylece dağa gidişler daha da azalır. Önemli olan bu ekonomik açılımdır. Bu da yapıldı. Sivil toplum kuruluşları olarak elimizden geleni yapacağız. Gençlerimizi iş sahibi yapmak ve iş gücüne katmayı hedefliyoruz. Buradaki gençler iş sahibi olsun ve kendilerine güven gelsin. Herkes devletine dört elle sarılsın ve bu şer odaklarından uzak kalsın. Bütün iş adamlarımızdan yatırım yapmalarını istiyoruz."