ABD’nin kabusu haline gelen Çin’in küresel üretimin merkezine dönüşme süreci, son sürat devam ediyor. Trump yönetimi, Asya devine karşı baskıları arttıkça ortaya çıkan ticaret boşluğundan diğer ülkeler faydalanmaya başladı. Bu amaçla, Pekin’e yönelik ticaret savaşı yürüten ardından Avrupa Birliği’ni (AB) ve onun özelinde Alman sanayiini yaptırımlarla tehdit eden Trump’a karşı, diğer ülkeler de yatırım ve işbirliği kozunu oynuyor.
ABD, küresel üretimin dümenini elinde tutmak için İran’dan Venezuela’ya, Çin’den Rusya’ya kadar farklı bölgelere yönelik yaptırımlar üretirken, artık karşı blok da birbirine yakınlaşarak ve ekonomik işbirliklerini arttırarak buna cevap vermeye başladı. Görünen o ki yakın zamanda söz konusu politikanın etkileri daha fazla hissedilecek. Yaptırımlara karşı ortak yatırımlar geliştiren AB, Çin, Rusya, Türkiye gibi ülkeler için bu politika sayesinde tehditlerin etkisi azalacak gibi duruyor.
Çin’in elinde ise Pekin’den Londra’ya kadar uzanan ‘Demirden ipek Yolu’ gibi hattın geçtiği bölge ülkelerini heyecandıran bir proje bulunuyor. Haliyle altyapıdan, finansal hizmetlere kadar birçok alanda işbirliği potansiyeli söz konusu. Farklı devletlerin ABD baskılarına karşı cesur karşı çıkışları sayesinde bir süre sonra yaptırımların önemsizleşeceği düşünülüyor. Bunun son örneği de Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Çin ziyareti sırasında yaşandı. Yapılan anlaşmalardan belki de en önemlisi havacılık devi Airbus’ın A 320 modeli uçakların Çin’de imalatına ilişkin olanıydı. Almanya bu hamlesiyle, üretim kozunu kullanmış oluyor. ABD’nin büyük korkusu teknolojinin transferinin de Çin’e yönelmesi hızlanıyor.
Ayrıca, Deutsche Post Çin otomobil üreticisi Chery ile 2021’den itibaren 900 bin kadar elektrikli ticari taşıt geliştirilmesi için anlaştı. Allianz sigorta şirketi de Bank of China ile finansal işbirliği için önemli bir adım attı. Alman yatırımcı Voith Çin demiryolu üreticisi CRRC ile elektrikli otobüs üretecek, Alman şirketi Siemens ise Uzakdoğu’da gaz türbini imal edecek süreci başlattı.
Alman Frankfurter haberinde, Merkel’in 14 yıllık görevinde Çin’e yaptığı 12’inci ziyaretin ABD’yi kızdırabileceği bilgisine yer verilirken, dev anlaşmaların ticaret savaşında yeni bir hamle olduğu ifade edildi. Bu adımların ardında ise Alman otomotiv devlerini koruma gayreti öne çıkıyor. Yapılan yorumlarda, Alman iş çevrelerinin ticaret savaşında oluşan boşluktan yararlanmaya çalıştıklarının da açıkça görüldüğü belirtiliyor.