İngiliz yayın kuruluşu The Times, Bayraktar TB2'yi konu edindiği önemli bir röportaja imza attı. Bayraktar TB2'ler için övgü dolu cümlelerle bahsedilen makalede Ukraynalı bir pilotun sahada Bayraktar TB2 ile yaşadığı deneyimlere yer verildi.
Savaşın ilk başlarında Belarus sınırında görevlendirilen operatör, sınırda çok uzun bir Rus askeri araç konvoyu tespit ediyor. Operatör, tespitin hemen ardından konvoyda hava savunma sistemi olup olmadığını kontrol ediyor. Ve yoğun ağaçlık bir bölgede hedefini seçiyor.
Bayraktar TB2 SİHA'dan bırakılan bombalar konvoyun tam ortasına düşüyor. Konvoydaki yakıt tankerleri birer birer infilak ediyor ve sonucunda diğer araçlar da imha ediliyor. Operatör ise bu sırada ekranından konvoyda meydana gelen kargaşayı izliyor.
Kendisine “Odesa” lakabı takan Bayraktar TB2 pilotu şunları kaydediyor:
TB2 ile düzinelerce kez sorti yaptığı kaydeden Ukraynalı pilot, bugüne kadar 50'den fazla öncelikli hedefi imha ettiğini kaydediyor. Bu hedefler arasında hava savunma sistemleri ve mühimmat depoları yer alıyor.
“Bayraktar'la yaptığımız iş ameliyata benzer. Helikopterler veya uçaklar gibi ordumuz için bir hava desteği sağlamak için kullanmıyoruz.
Amacımız; yakıtı ve mühimmatı imha ederek düşmanı ilerlemelerini durdurmaya zorlamak. Onları birliklerimize saldırma araçlarından mahrum bırakıyorum.”
Daha önce Rusya'nın işgal ettiği ancak şu anda geri çekilmek zorunda kaldığı Karadeniz'de bulunan Yılan Adası'nda kaydedilen Rus askerlerine ait ses kayıtları Rus güçlerin Bayraktar'lardan ne kadar korktuğunu gözler önüne sermişti.
Ukraynalı TB2 pilotu, vurulmamak için sürekli yer değiştiklerini de aktarıyor.
40'lı yaşlarında olan Odesa, profesyonel bir asker. 1999 yılında Harkov Askeri Üniversitesi'nden mühendis olarak mezun olan Odesa, daha sonrasında orduya katılıyor. 2014 yılında ise Rusay'nın Kırım'ı işgal etmesinin ardından küçük boyutlu drone'ları uçurmaya başlıyor.
TB2'yi uçurmak için ise bir dizi test sürecinden geçerek BAYKAR'da eğitim alıyor. Bu testlerden birinde ise duygusal durumu ve baskı altında sakin kalıp kalamadığı test ediliyor.
Tüm bu eğitim süreci ise daha sonrasında meyvesini veriyor. Odesa'nın bağlı olduğu birliğin İHA'ları Kiev yakınlarındaki savaşta sürekli havada idi.
“Eşlerimizin ve çocuklarımızın tehlikede olduğu bilgisi ile baş etmek zordu. İki çocuğum var ama sadece kendimden bahsetmiyorum, Ukrayna'nın tüm çocuklarından bahsediyorum. Asker kaybını anlıyorum ama çocukların öldürülmesini anlayamıyorum.
Ama burada duygulara yer yok. Öfkem yok, sinirlenirsem sadece kendime zarar veririm ve görevi yerine getiremem. Kesinlikle sakin olmalıyım ki ellerim titremesin. Bir video oyunu oynadığımı hayal ediyorum”
Ukrayna'nın çok az SİHA'ya sahip olduğunu belirten Odesa, her görevinde ayrı bir gururla uçtuğunu kaydediyor.
“Aletini seven ve her zaman kadife eldivenlerle kullanan bir kuyumcu gibiyim.”
Odesa, İHA'ların hava savunma sistemlerine karşı savunmasız olduğunu ve en dikkatli operatörlerin dahi İHA'larını kaybettiğini de vurguluyor. Ve bu yüzden de Ukrayna'nın derhal yeni İHA'lara ihtiyacı olduğunu not ediyor.
Ancak hiç de öyle olmamıştı. Birkaç saat sonra TB2, hava alanına otomatik iniş yaparak mucizevi bir dönüş yaptı.
“Her yerinin delik deşik olduğunu gördük fakat başardı. Geri döndü.
Bu olaydan sonra TB2'yi onardık ve sonrasında çok iyi işlere imza attı.”
Bir başka olayda ise Rus savaş uçağı İHA'lardan birini hava-hava füzesiyle vurdu. Ancak Bayraktar TB2 yine de uçmaya devam etti. O sırada İHA'nın kontrolü elimizde değildi. Ancak TB2 yine üssüne geri dönmeyi başardı.
Odesa, görevinin satranca benzediğini düşünüyor. Savaş ilerledikçe her iki taraf da diğerinin yetenekleri hakkında daha fazla şey öğreniyor. Ruslar, değerli bir hedefe giderken TB2'leri pusuya düşürmek için hava savunma sistemleri kurmaya çalışıyor ve pilotlar, hava savunmalarının gizlenebileceği alanlardan kaçarak hedeflerine rotalar çizmeye çalışıyor.