ABD’de internet uygulaması olarak ortaya çıkan ve tüm dünyada rağbet gören Uber, Türkiye’yi de birbirine kattı. Son günlerde taksicilerin Uber araçlarını çağırıp şoförlerini darp etmesiyle büyüyen tartışma, her geçen gün büyüyor. On binlerce taksi ve minibüs esnafının tepkisini çeken Uber, Careem ve benzeri sistemler, büyük kentlerdeki pazar paylarını arttırınca konu vergi mevzuatı bakımından da takip edilecek duruma geldi.
Mevduattaki boşluktan yararlandığı anlaşılan Uber ve benzeri şirketlerin ulaştırma hizmetlerinin sınıflandırıldığı taşıma yetkisi belgesi üzerinden haksız kazanç elde ettiği anlaşılıyor. Uber gibi taşımacılık yapan firmalar; D2 Taşımacılık Belgesi alarak trafiğe çıkıyor. Uber sistemine kayıtlı araçların, D2 Taşımacılık Belgesi’ne sahip olmasına rağmen, taksi ve minibüs esnafının müşterisini taşıyor olması tartışmanın en can alıcı noktasını oluşturuyor.
Daha çok turistik amaçlı ve işçi servisleri için kullanılan D2 Taşıma Belgesi’nin yetki ve kapsamı; “Yurtiçi tarifesiz yolcu taşımacılığı yapanlara verilen bir yetki belgesi türüdür. Tarifesiz yolcu taşımacılığı; önceden bir taşıma hattı ve taşıma güzergahı ile bir zaman ve ücret tarifesi belirlenmeksizin; grup yolcu durumuna göre arızi veya mekik sefer düzenlenerek yapılan düzensiz yolcu taşımalarını ifade eder” şeklinde tarif ediliyor. D2 yetki belgesinin asgari kapasite şartı 75 koltuk olarak tarif ediliyor. Bu şart sağlandıktan sonra eklenecek araç sayısında her hangi bir sınır yok. .
Uber, geliştirdiği yazılımla sisteme dahil olan her bir aracın kazancının yüzde 20’sine ortak oluyor. Uygulamaya dahil olan araçlar sahipleri, kazancının yüzde 80’lik dilime sahip oluyor. Ancak hem Uber’in yüzde 20’lik payı ile araç sahiplerinin cebinde kalan yüzde 80’lik kazancın ne kadarının vergiye tabii olduğu bilinmiyor.
Maliye Bakanlığı kaynakları, Uberve benzeri şirketlerden e-fatura yöntemiyle fatura alındığını ifade ediyor. Vergi kanunları bakımından mevzuat boşluğu olmadığını belirten bakanlık kaynakları, “Uber’e kayıtlı bir araç geçen yıl çıkarılan bir kanunla internet üzerinden alışverişler kapsamındaki düzenlemeyle vergiye tabidir” bilgisini paylaştı. Taksicilerle Uber gibi şirketleri karşı karşıya getiren tartışma yetki belgesi farkından kaynaklanıyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yetki alanına giren bu konunun netliğe kavuşturulması gerektiği belirtiliyor. Konunu dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında da gündeme geldiği belirtiliyor.
Uber’in TÜRSAB üyesi olmadığı ve birliğe harhangi bir başvurusu da bulunmadığına vurgu yapılan açıklamada, şunlar ifade edildi: Başvuru yapılsa dahi Uber’in esas hizmet alanı, taksicilik faaliyeti kapsamına girdiğinden, bu faaliyet için TÜRSAB’dan işletme belgesi alması hukuken mümkün değildir. ‘Kaçak acentacılık’ faaliyetleriyle mücadele eden bir kurum olarak İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın hassasiyet ve endişelerini anlayışla karşıladığımızı ifade etmek isteriz.”