Altında uzun yıllar itibariyle yıllık 8-10 milyar dolar civarında ithalatımız var. 2017’de başlayıp 2018’de tamamladığımız havadan jeofizik görüntüleme ile Türkiye’nin dört bir tarafını havadan röntgenini çektik. Türkiye genelinde bu çalışmayı bitirdik.
Her yıl ortalama 1 milyon metre sondaj yapıyoruz. O sondajlardan da bazı maden varlıklarının rezervlerini tespit ediyoruz, sonrasında da ilgili bölgenin sınırlarını tespit ederek saha işletilip ekonomiye kazandırılıyor.
Hatırlayacağınız gibi geçen yıl 38 ton altın üretmiştik. Bu Türkiye tarihinde bir rekordur. Zira 2000’den önce ülkemizde altın üretimi hemen hemen yoktu. Bu üretime biz 2000’li yıllardan sonra ulaştık. Bu yılda salgına rağmen inşallah 44 ton altın üretim hedefimizi yakalayacağız. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde de bu üretimleri katlayarak 100 ton altın üreteceğiz. Türkiye’nin yıllık olarak ortalama 150 ton altın ithalatı var. Bu rakamlara ulaştığımızda da altın ithalatına ödediğimiz rakamlar üretimimiz oranında azalacak.
Topraklarımızda var olan altını çıkarmamız gerekiyor. Tıpkı Amerika, Kanada, Avustralya ve diğer ülkelerin yaptığı gibi. Gelişmiş ülkeler altın çıkarmada hangi prosedürleri uyguluyorlar ise, biz de Türkiye olarak aynı prosedürleri uyguluyoruz. Altın ithalatının cari açığın oluşmasında önemli bir rolü olduğunu görüyoruz. Örneğin 2019 yılında 12,5 milyar dolarlık altın ithal etmişiz. Saf altını da işleyerek 7 milyar dolarlık altın ihraç etmişiz. Net açık 5,5 milyar dolar. Bu yılın ilk 6 ayında ise 11,5 milyar dolarlık altın ithal etmişiz. Buna karşın 3 milyar dolarlık da altın ihraç etmişiz. Altı ayda 8,5 milyar dolarlık altında net dış ticaret açığımız var.
Maden çalışmalarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Tarım ve Orman Bakanlığının ve bakanlığımızın sıkı denetimleri var. Çevreye ve insan sağlığına duyarlı dünya standartlarında madencilik yapılıyor. Atık havuzları Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ve DSİ’nin sıkı denetimi altındadır.
Önemli bir element olan ve elektrikli otomobil bataryalarında da kullanılan lityum ile ilgili çalışmalarımız var. Eskişehir Sivrihisar’da Eti Maden İşletmeleri bir pilot tesis kurma çalışmalarına başladı. Bor atıklarından lityum üretimine bu yıl sonunda da başlayacağız inşallah. Başlangıçta yılda 10 ton olmak üzere bu yıl sonu itibariyle üretime geçiyoruz. Kısa vadede bu üretimi 500 tonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.
Salgın sürecinde madencilik alanında faaliyetler çok büyük ölçüde yavaşladı. Bu sebeple üretimde de ciddi düşüşler yaşandı. Temmuz ayından itibaren madencilik faaliyetleri eski, aktif, güzel günlerine dönmeye başladı. Çin’de de işlerin açılmasıyla beraber ihracatta da kıpırdanmalar başladı.