Savunma ve güvenlik alanlarında önemli bir tanıtım, pazarlama ve iş birliği platformu haline gelen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na (IDEF), bu yıl yerli ve milli projelerle geliştirilen son teknoloji ürün ve hizmetler damga vuracak.
Ulusal savunma sanayisinin dünyaya tanıtılması amacıyla 1993'ten beri 2 yılda bir organize edilen fuar, kısa sürede Türkiye'nin dünya markası haline geldi. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının (TSKGV) sorumluluğunda bu yıl 13'üncüsü gerçekleştirilecek fuar yıllar içinde savunma ve güvenlik alanlarında önemli bir tanıtım, pazarlama ve iş birliği platformu oldu.
Temelleri Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrine kadar uzanan Türk savunma sanayi, cumhuriyet döneminde topyekûn sanayileşme ve kalkınma hareketleriyle gelişimini sürdürdü. 1964 yılında Kıbrıs bunalımı sırasında, müttefik ülkelerden alınan savunma teçhizatının Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda kullanılması ihtiyacı ortaya çıktığında başta ABD olmak üzere, bazı müttefik ülkelerce çıkarılan engeller sebebiyle savunma ihtiyaçlarının dışa bağımlı hale gelinmesinin sakıncaları ortaya çıktı. Bu durum, Türkiye’de modern bir savunma sanayii altyapısının oluşturulmasına yönelik politikaların temelini teşkil etti.
1974 sonrasında kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakıfları tarafından yürütülen çalışmalar ile; ASELSAN, HAVELSAN, ASPİLSAN gibi devlet sermayesine dayalı yatırımlar hayata geçirilse de TSK’nın 1950’lerden itibaren biriken ve giderek büyüyen savunma teçhizatı açığının kapatılmasının mümkün olamayacağı anlaşıldı. Bu tarihten sonra yerli sanayi desteklenmesi için birçok proje hayata geçirildi.
Savunma sanayisinde yıllar içinde çok ciddi projelere imza atan Türkiye, IDEF’17 Fuarı'nda yeni atılımlara hazırlanıyor. 12 Mayıs Cuma gününe kadar sürecek fuarda yerli ve milli projelerle geliştirilen son teknoloji ürün ve hizmetler sergilenecek. TÜMOSAN’ın geliştirdiği PUSAT fuarın gözdesi olacak. Şirket’in hayata geçirdiği 4x4 zırhlı araç yakın dönemin en çok konuşulan savunma sanayi aracı olmaya aday.
Modüler yapısı, çok çeşitli silah sistemlerinin kullanılabildiği PUSAT, düşük işletme maliyeti ile de savunma sanayinde kendinden söz ettirecek. PUSAT yüzde 100’e yakın yerlilik oranı ile dikkatleri çekiyor.
TÜMOSAN’ın tasarlayıp ürettiği araç milli motor, şanzıman, güç aktarma, süspansiyon ve elektronik sistemleri ile yüzde 100 yerlilik oranına sahip. PUSAT’ta kullanılan yeni nesil 4 silindirli TÜMOSAN motoru, otomatik TÜMOSAN şanzımanı ve güç aktarma sistemi ile yüzde 30 yakıt tasarrufu sağlanıyor. Araca farklı silah ve balistik koruma sistemleri ile elektronik donanımlar eklenebiliyor. Bu sayede aracın tasarımı istenilen görev profiline uygun hale getirilebiliyor.
PUSAT, TÜMOSAN’ın askeri araç ailesi konseptinde çalışmalara başladığı hafif sınıftaki ilk üyesi. PUSAT’ın ardından orta ve ağır sınıfta araçların çalışmaları devam edecek. PUSAT’ın ardından TÜMOSAN, TSK ve emniyet güçlerinin ihtiyaç duyduğu taktik tekerlekli araçları, bir araç ailesi oluşturacak şekilde geliştirmeyi sürdürecek.
Milli ürünler sergilenecek ve stratejik anlaşmalara imza atılacağı fuarda, Türk Havacılık Sanayisinin rüyası Milli Muharip Uçak TF-X Projesi olacak. İngiltere Başbakanı Theresa May’in Ocak ayı sonunda gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde, milli uçak projesinde ortak seçimi tamamlanmış, İngiliz savunma ve havacılık şirketi BAE Systems ile 125 milyon ABD Doları (100 milyon İngiliz sterlini) değerinde anlaşma imzalanmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti arasındaki 2017 Havacılık Güvenliği İşbirliği Programı anlaşmasına, Sivil Havacılık Genel Müdür Vekili Bahri Kesici ile İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore imza atmıştı. Böylece milli uçağın İngiliz ortaklığıyla yapılma niyeti tüm dünyaya açıkça beyan edilmişti. Edinilen bilgiye göre, proje için İngiliz ortakla nihai sözleşmeye imzalar IDEF 2017’de atılacak. Projede böylelikle ikinci faza geçilecek ve bu tarihten itibaren de ortak üretim çalışmaları başlatılacak.
ASELSAN, IDEF’te gövde gösterisine hazırlanıyor. ASELSAN, fuar tarihinin en büyük katılımıyla 317 ürün ve sistemi sergileyecek. Firmanın ürettiği sistemler, yurt içi müşterilerin yanı sıra yurt dışında 60’ın üzerinde ülke tarafından kullanılıyor.
Seyir füzeleri ve benzeri tehditlere karşı geliştirilen Korkut Hava Savunma Top Sistemi, HİSAR Alçak ve Orta İrtifa Hava Savunma Sistemleri; son yıllarda artan "drone" tehditlerine karşı tasarlanan İHTAR "Anti-Drone" Sistemi; terör olaylarına karşı güvenlik gereksinimlerini karşılamak üzere geliştirilen Kamu Güvenliği Yönetim Sistemi, ASELSAN’ın IDEF 2017’de sergileyeceği dikkat çekici ürünler arasında yer alıyor.
Kara Sistemleri arasında Tank Atış Kontrol Sistemleri, Stabilize Silah Sistemleri, Modern Piyade Sistemleri, Giyilebilir Teknolojiler, İnsansız Araçlar, Elektro Optik Sistemler öne çıkıyor. Aviyonik Sistemler kategorisinde Hedefleme Podu, Çok Fonksiyonlu Gösterge Birimi, Ataletsel Seyrüsefer Sistemi, Helikopter ve Uçak Kokpitleri, Lazer Güdüm Kitleri ilk göze çarpan ürünler arasında bulunuyor.
Deniz sistemleri olarak VATOZ Sensör Yönetim Sistemi, Torpido ve Torpido Karıştırma Sistemleri, Denizaltı Elektronik Harp Sistemi, Radar Sistemleri ziyaretçilerin ilgiyle inceleyeceği sistemler olacak.
ATAK helikopteri pilotlarının eğitimi için üretilen simülatörler, özel bir versiyonla ilk kez IDEF'17’de sergilenecek. Birden fazla set ürünün geliştirilip, kullanılması amaçlanan bu proje kapsamında simülatörlerde uydu fotoğrafları ve 3 boyutlu modellemeler kullanılıyor.
Çevrede bulunan elektrik direklerinden arazi yüksekliklerine kadar her şey gerçeğe uygun olarak sistemde yer alıyor. Özellikle helikopterlerin başına en çok gelebilecek; elektrik tellerine takılma, motoru arızası gibi eğitimler simülatörlerde defalarca tecrübe edilerek benzer bir durum uçuşta meydana gelirse pilotların kaza kırım durmunda bunun üstesinden gelebilmesine yönelik eğitimler veriliyor.
Türkiye’nin ilk milli mikro gözlem uydusu olan Lagari uydusu, sahada taktik görüntü ihtiyacının yakın gerçek zamanlı karşılanması, genel haritalama, orman ve bitki örtüsünün takibi, doğal afet takibi gibi keşif gözetlemesi yapacak.
Renkli ve nokta/şerit görüntü alma kabiliyetlerine sahip, yeni nesil elektro-optik kamera taşıyan Lagari, uzay teknolojisinde boşlukları dolduracak olan tamamlayıcı uydu kategorisinde ilk milli yatırım olma özelliğini taşıyor.
Türkiye, insansız hava araçları teknolojisinde yeni bir boyuta geçiyor. Milli olarak geliştirilen kamikaze (vurucu drone) ve yapay zeka algoritmalarıyla donatılan gözetleme maksatlı otonom "drone"ların "sürü" şeklinde hareket edip birlikte çoklu drone harekatı yapmaları sağlanacak.
Türk mühendisler tarafından özgün geliştirilen ürünler, sahip oldukları üstün taktik özellikleriyle asimetrik harp, terörle mücadele ve güvenlik operasyonlarında kullanılacak. Yakın zaman içinde testleri tamamlanarak üretimlerine başlanacak "drone"lar, isimleriyle de dikkati çekiyor. İsimlerini, öz Türkçe savunmayı hedefleyen askeri ikonlardan alan "Alpagu", "Kargu" ve "Togan"ın bu yıl göreve hazır hale gelmesi planlanıyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Fırat Kalkanı Harekatı'nda ve terörle mücadelede etkin olarak kullandığı obüs ailesine yeni bir üye ekleniyor. Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu yüksek hareket kabiliyetine sahip 6x6 araç üzerine monteli 155 milimetre silah sistemi geliştirme projesi sonunda Yavuz obüs sistemini üretti.
T-155 milimetre 52 kalibre MKE Yavuz obüs sistemi için kullanılan araç tamamen zırhlı olarak geliştirildi. Sistemin atışa hazırlanma süresi en fazla 1 dakika, atışı tamamlayıp mevzi değiştirmesi en fazla 2 dakika sürüyor. Araç, 5 mürettebatı taşıyacak kapasitede çift kabine sahip bulunuyor. Aracın tam yüklü azami hızı saatte 90 kilometreye çıkıyor. Sistemin canlı mühimmatlarla atışlı testleri nisan ayında başarıyla gerçekleştirildi.
IDEF’17 Fuarı'nda önceki yıllarda olduğu gibi Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Harita Genel Komutanlığı ve MSB İlaç Fabrikası Komutanlığı stant açacak. Güvenlik alanında Türkiye'nin en önemli tedarik makamlarından birisi olan Emniyet Genel Müdürlüğü de bu yıl ilk kez stant açan kurumlar arasında yerini alacak. Güvenlik sektörüne yönelik daha fazla katılımcı firmanın son teknoloji ürünlerini sergilemesiyle, fuarın savunmanın yanı sıra bu sektörde de adını duyurması sağlanacak.
Silah satışları, soğuk savaştan bu yana ilk kez rekor kırdı. Dünyada 2012-2016 yılları arasındaki beş yıllık dönemde, bir önceki 5 yıla oranla silah satışının yüzde 8.4 oranında arttı. Artışta en çok Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden gelen talep etkili oldu. Amerika ve Rusya ise hala en çok silah satan ülke. Asya silahlanırken, Avrupa ve Amerika'da silah alımları geriledi.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) yayınladığı yeni rapora göre, 2007-2011 ve 2012-2016 dönemlerinde, Asya ve Avustralya ile Ortadoğu'ya doğru silah akışları hızlandı, Avrupa, Amerika ve Afrika'da ise geriledi. Dünyanın en büyük silah ihraç eden ülkeleri ise hala ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya. Bu beş ülke dünya silah ihracatının yüzde 74'ünü tek başına karşılıyor.