Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin, enerji kaynaklarının Avrupa'ya taşınmasında önemli bir güzergah olduğunu belirterek, "Türkiye, TANAP ve TAP ile Hazar'daki doğal kaynakların dünya piyasalarında taşınmasında ne kadar büyük önem arz ediyorsa, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların Avrupa ve dünya pazarlarına taşınması için de en makul ve en rasyonel alternatiftir. Tüm uluslararası taraflara çağrıda bulunuyorum. Gelin bu fırsatları iyi kullanalım. Bölgedeki ihtilafları, belirsizlikleri daha da artıracak gerilimler yerine kazan-kazan usulünü uygulayalım" dedi
Güney Kafkasya Boru Hattı, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ve Trans-Adriyatik Boru Hattı'ndan (TAP) oluşan Güney Gaz Koridoru'nun önemli safhalarının tamamlandığını ifade eden Albayrak, projenin 45 milyar doları aşan yatırımla üretimden nihai tüketiciye kadar büyük bir değer zinciri oluşturduğunu söyledi.
TANAP'ın Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve Milli Enerji ve Maden Stratejisi açısından da önemli ve hayati bir proje olduğunu vurgulayan Albayrak, son iki yılda arz güvenliği konusunda önemli adımlar attıklarını belirtti.
Albayrak, son dönemde Doğu Akdeniz'de önemli gelişmeler yaşandığına işaret etti ve şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti, özellikle Doğu Akdeniz başta olmak üzere uluslararası hukuktan kaynaklı tüm haklarını sonuna kadar kullanmakta kararlıdır. Deniz yetki alanlarımız sınırları içinde önümüzdeki dönemde daha etkili bir sismik ve sondaj faaliyeti göstermekte kararlıyız. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Kıbrıs Türklerinin haklarının da destekçisi ve savunucusu olacaktır. Kıbrıs meselesinde ilk günden beri sağduyu ile yapıcı ve adil bir çözüm için sorumluluk alan bir politika yürütülmektedir. Özellikle Annan Planı çerçevesinde Türkiye bu süreçte etkin ve adil bir çözüme ulaşılması için Birleşmiş Milletler platformunda çok önemli adımlar atmıştır. Türkiye'nin barış ve huzur öncelikli yaklaşımı, hiçbir zaman pasiflik olarak görülmemelidir. Adada tarafların huzur ve refahı için ortaya konulan bu yaklaşıma rağmen bugün karşılaştığımız fotoğraf, bir oldu bitti çabasıdır. Eğer Kıbrıs Türkleri, adanın zenginliklerinin paylaşılmasında yok sayılacaksa, Türkiye bunun sonuna kadar karşısında olacaktır."
Albayrak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tek taraflı ve uluslararası hukukla bağdaşmayan parselleme çabasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Türklerinin adanın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olduğunu kaydeden Albayrak, şunları söyledi:
"Başta Doğu Akdeniz olmak üzere bölgemizdeki doğal kaynaklar için Türkiye öncelikli ve en büyük pazar konumundadır. Bu kaynakların Avrupa'nın enerji arz güvenliği konusunda taşınması hususunda da önemli bir güzergahtır ve Avrupa'nın enerji arz güvenliğini kendi enerji arz güvenliğinden ayrı görmemiştir. Türkiye, TANAP ve TAP ile Hazar'daki doğal kaynakların dünya piyasalarında taşınmasında ne kadar büyük önem arz ediyorsa, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların Avrupa ve dünya pazarlarına taşınması için de en makul ve en rasyonel alternatiftir. Tüm uluslararası taraflara çağrıda bulunuyorum. Gelin bu fırsatları iyi kullanalım. Bölgedeki ihtilafları, belirsizlikleri daha da artıracak gerilimler yerine kazan-kazan usulünü uygulayalım."