23. Dünya Enerji Kongresi'nin açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Alivey, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konuştu. Onlarca ülkenin bakan düzeyinde temsil edildiği zirvenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize ve İstanbul'a, kıtaları ve medeniyetleri birleştiren bu güzel şehre hoş geldiniz" diyerek misafirlerini karşıladı.
Kongrenin başarılı geçmesini temenni eden Erdoğan, “Dünyanın enerji olimpiyatları" olarak nitelenen kongrenin Türkiye'deki toplantısında, “Barış için paylaşalım" mesajını tüm insanlığa ulaştırmayı hedeflediklerini vurguladı. Erdoğan “Amacımız, bu kongrenin hem enerji konusunda geleceğe yönelik vizyon ve senaryolar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu bir zemin haline dönüşmesini hem de enerjinin barışın ve adaletin aracı haline getirilmesini sağlamaktır" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin söz sahibi olduğu tüm uluslararası platformlarda her fırsatta işaret ettiği Afrika'da enerjiye erişim konusunun da kongrenin önemli gündem maddelerinden biri olacağına değindi. Dünyada hala 1,1 milyon insanın elektrikten mahrum olduğuna ve bunların 650 milyonunun Sahra Altı Afrika'da yaşadığına işaret etti. Erdoğan, “Dünyanın kuzeyi zenginlik ve refah içinde yaşarken, güneyi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekiyor. Bölgedeki durumun aciliyeti nedeniyle çalışmalarımızı burası üzerinde yoğunlaştırdık" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke olduğunu dile getirdi ancak son yıllarda yapılan yatırımlarla bu bağımlılığın azaldığının altını çizdi. Erdoğan, “Türkiye özellikle son 14 yıldır dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına sahiptir. Bu durum enerji talebimizin yılda yüzde 6-8 arasında artış göstermesine yol açmıştır. Biz bu talebi karşılamanın yanında enerji arz güvenliğimizi sağlamak ve enerji sepetimizi çeşitlendirmek için de çalışıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin Ortadoğu ve Hazar Havzası başta olmak üzere dünyanın ispatlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık 3'te 2'sinin bulunduğu bir bölgede yer aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kendi bölgesindeki ülkeler arasında ekonomik ve güvenli bir enerji koridoru olduğuna dikkat çekti. Mavi Akım, TANAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, İran ve Bakü-Tiflis- Erzurum doğalgaz boru hatları ile Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonnektörü projelerini ernek gösteren Erdoğan, sözü Türk Akımı projesine getirdi.
Erdoğan, “Rusya'nın halihazırda Balkanlar üzerinden aldığımız gazı, doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk etmeyi öngören Türk Akımı Projesi'ne de şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Buna olumlu bakıyoruz. Bu projenin ikinci aşaması, Avrupa doğalgaz piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak geliştirilecektir" dedi.
Doğu Akdeniz gazının da kaynak çeşitlendirme çalışmalarında yeni bir alternatif durumuna geldiğine işaret eden Erdoğan, gelecekte atılacak adımlar konusunda önemli bilgileri verdi. Yapılan araştırmaların bu gaz için 'en karlı ve ekonomik' güzargahın Türkiye olduğunu gösterdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin doğalgaz ve enerji ticaret merkezi haline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesinde olduğunu bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu senenin sonunda ve 2017 yılında çok kritik adımlar atacak, bu alanda büyük yatırımlar gerçekleştireceğiz. Böylece doğalgaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak haline gelme hedefimize, bir adım daha yaklaşacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin açılış oturumundaki konuşmasında Türkiye'ye yatırım çağrısında da bulundu. "Türkiye'ye güvenen, bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır" diyen Erdoğan, günümüzde küresel altyapı yatırım ihtiyacının çok büyük bir bölümünü enerji yatırımından oluştuğuna dikkat çekti. Erdoğan, "Ancak son dönemde düşen petrol fiyatlarının enerji yatırımlarını olumsuz etkileme ihtimali üzerinde önemle durmamız gerektiğini düşünüyorum. Bugün ertelenen yatırım kararlarının gelecekte enerji güvenliği üzerinde olumsuz etkide bulunması kaçınılmazdır. Bunu önlemek için daha yakın bir koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmamız gerekiyor" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, OPEC'in Kasım ayındaki toplantısında petrol üretimini sınırlandırma kararı alacağını umduğunu belirterek, bu yönde alınacak bir karara Rusya'nın katılmaya hazır olduğunu söyledi. Putin, “Petrol üretiminin dondurulması enerji sektöründe istikrarlı iyileşme için alınabilecek tek karar" dedi.
Enerjide yapıcı işbirliğini sürdüreceklerini açıklayan Putin, “Rusya Türk Akımı Boru Hattı Projesi'ni uygulamaya geçirmeyi hedefliyor" vurgusu yaptı. Potin, 10 yıl içinde LNG (sıvılaştırılmış gaz) ticaretinin boru hatlarındaki gaz arzını aşacağını da vurguladı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise Türkiye ile Azerbaycan arasında enerji güvenliğini sağlayacak altyapının oluştuğunu belirterek, “Karşılıklı menfaat ve çıkarlarımız doğrultusunda bunu başarıyoruz, Türkiye'ye yaptığımız yatırım 20 milyar doları bulacak" dedi.
Aliyev, Azerbaycan'ın kendi petrol ve doğalgazını dünya piyasalarına ulaştırmak için Türkiye üzerinden birçok proje gerçekleştirdiğine işaret etti. Bu projelerden biri olan TANAP'ın önemini vurgulayan Aliyev, "TANAP anlaşması tarihi bir anlaşmadır, diğer önemli projelere benzemiyor. Gelecekte birçok ülke bu önemli projeye katılabilir" çağrısında bulundu.