Bayraktar, yazılı açıklamasında, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 20 bin civarında tıbbi, aromatik bitkinin 4 bininin yaygın şekilde kullanıldığını, 2 bininin ticaretinin yapıldığını aktardı.
Dünya nüfusunun beşte dördünün geleneksel tıbbı ve tıbbi bitkileri kullandığına dikkati çeken Bayraktar, bitkisel ilaç, bitki kimyasalları, gıda ve katkı maddeleri, kozmetik ve parfümeri sanayi girdilerini oluşturan pek çok bitkisel ürünün Türkiye'nin zengin florasını oluşturduğunu ifade etti.
Bayraktar, Türkiye'nin dünyada tıbbi aromatik bitki ihracatı yapan 110 ülke içinde, 18'inci sırada yer aldığına işaret ederek, "Yıllık 25 milyar dolarlık pazardan sadece 158,4 milyon dolar pay alıyoruz. Potansiyelimiz bu rakamın çok üzerinde. Milyar dolarlık ihracat rakamlarına ulaşabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin kekik üretim ve ihracatında dünya lideri olduğunun altını çizen Bayraktar, işlenmemiş olarak 61 ülkeye, işlenmiş olarak 74 ülkeye kekik ihracatı yapıldığını, 2015 yılında 55,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini bildirdi.
Bayraktar, kekik ihracatının daha çok ABD, Almanya, İtalya, Kanada, Polonya, Hollanda, Belçika, Kanada, Güney Afrika Cumhuriyeti, Fransa, Japonya ve Avustralya'ya yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"2015 yılında Vietnam, Polonya, Mali, ABD, Almanya, Senegal, Güney Afrika Cumhuriyeti, Brezilya, Japonya başta olmak üzere 69 ülkeye 35,8 milyon dolarlık defne yaprağı sattık. ABD, Fransa, Norveç, İsviçre ve Slovakya başta olmak üzere 16 ülkeye 35,7 milyon dolarlık haşhaş tohumu ihracatı yaptık. Anason, rezene, kişniş ve ardıç meyvelerinde 11,9 milyon dolarlık, kimyonda 11,1, kuru kırmızı biberde 5,4 milyon dolarlık ihracat var. Tıbbi aromatik bitkilerde iyi tarım uygulaması yapanlara destek ödenmesi, haşhaşın da bu kapsama alınması, işletme büyüklüğü 5 dekarın altında küçük aile işletmeleri kapsamında tıbbi ve aromatik bitki yetiştiricilerine de dekar başına 100 lira destek ödemesi yapılacak olması memnuniyet verici."
Pazar potansiyelini değerlendirmek için istenen miktar ve kalitede ürün üretilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"Türkiye, çok fazla sayıda ülkeye ürün göndermektedir. Bu kadar alıcının bulunduğu bir sektörde, böylesine geniş yelpazede ihracat teşvikleri artarak sürdürülmelidir. Tıbbi ve aromatik bitkiler alanında faaliyet gösteren üretici, toplayıcı, ihracatçı, sanayici, araştırmacı ve diğer tüm paydaşların koordinasyonunu sağlayacak sistem oluşturulmalıdır. Bilimsel çalışmalar teşvik edilmelidir. Kekik, adaçayı ve benzeri bitkilerde genetik materyal sıkıntısı bulunmaktadır. Bu bitkiler bir kalite ve aroma bitkisi olduğundan yağ içerikleri de önemlidir. O nedenle resmi kuruluşların özel sektörle iş birliği yapması gerekmektedir. Türkiye'de kekik ve adaçayı gibi tıbbi bitkiler için ruhsatlı hiçbir pestisit bulunmamaktadır. İvedilikle ruhsatlandırma çalışmaları başlatılmalıdır. Tağşişi önlemek için denetimler sıkılaştırılmalıdır. Üretici teşvik edilmeli, ürün bazlı destek verilmeli, hasat sonrası ambalajlama, paketleme ve depolamayı sağlayacak tesislerin kurulması sağlanmalıdır."