Kazdağları’nın eteklerine kurdukları seralarda meyve ve sebze yetiştiren Mehmet ve Ferdi Demiroğlu kardeşler, topraksız tarım ve katlı sistem ile verimi üç katına çıkardı. Seralarında daha önce 1 dönüm alanda 8-10 bin kök marul yetiştiren iki kardeş, şimdi aynı alandan 30 bin kök marul elde ediyor.
Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde, Kazdağları’nın eteklerine kurdukları seralarda meyve ve sebze yetiştiren iki kardeş, topraksız tarım ve katlı sistem ile verimi üç katına çıkardı. Seralarında daha önce 1 dönüm alanda 8-10 bin kök marul yetiştiren Mehmet ve Ferdi Demiroğlu kardeşler, topraksız tarım ve katlı sistem ile aynı alandan 30 bin kök marul elde etti. Mehmet Demiroğlu, kış koşullarında açık alanda yetiştirilemeyen marul, salatalık, domates ve biber gibi ürünlerin Antalya ve Mersin gibi sıcak iklimli bölgelerden ilçelerine geldiğini söyledi. Buna nakliye fiyatlarının da eklendiğinde tezgahtaki fiyatların otomatik olarak yükseldiğini anlatan Demiroğlu, “Daha küçük alanda daha fazla ürün elde edebilmek için farklı yollar aradık. Kullandığımız katlı sistem sayesinde 3 kat daha fazla ürün alıyoruz” dedi.
Demiroğlu, yaklaşık 8 bin metrekare kapalı alanda ekim yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Yeni bir sistem deniyoruz. Hidroponik olarak bilinen akarsu kültürü havuz sistemiyle suyu önce arıtıp daha sonra suya gübreyi ekleyip ters ozmos adı verilen sistemle bitkilere veriyoruz. Su havuz ya da borulardan bitkilerin köklerine ulaşıyor. Bitkiler yeteri kadar gübreli suyu bünyesine alıyor. Kalan gübreli su ise tekrar havuza geri geliyor. Bu yolla hem su hem de gübre zayiatı ortadan kalkmış, maliyet aşağı çekilmiş oluyor. Belirli zamanlarda makineler otomatik olarak bu suyu bitkilere pompalıyor. Açık alan ile sera içinde yetişen bitkilerin verimi arasında bir ay gibi bir farklılık oluşturuyor.”
Katlı sistem sayesinde çilek yetiştirmeye de başladıklarına değinen Demiroğlu, şunları kaydetti: “Bu yöntemle bir ay erken çilek elde edeceğiz. Ayrıca kapalı sera ortamında kullanılan toprakta belli bir süre sonra veriminde azalma oluşuyor. Sürekli ekim ve su verilmesi nedeniyle toprağın nematod hastalığı ve çeşitli kimyasallar nedeniyle verimi bitme noktasına geliyor. Denediğimiz yeni bir sistem ise Hollanda’dan getirilen kaya yünü. Bu kaya yününün içine dikilen marullar büyüme evresini tamamlaması ile marketlere satılmak üzere gönderildiğinde kaya yünü sayesinde rafta daha uzun süre taze kalıyor. Ayrıca bölgemizdeki hava sirkülasyonunun sebze ve meyveye ayrı bir tat ve lezzet veriyor olması ürünün kıymetini arttırıyor.”
Ferdi Demiroğlu ise denemeye başladıkları üretim sayesinde, yetiştirdikleri ürünlerin ne kadar taze kalabileceğinin hesabını da yaptıklarını belirtti. Küçük bir akvaryum içinde bile sebze yetiştirmeyi başardıklarını dile getiren Demiroğlu, “Kullanılmayan bir akvaryum içine marul, soğan, roka ve benzeri sebzeleri dikerek onların büyümesini sağladık. Şu anda ilçede ve çevre bir ilçedeki pazarlarda ürettiğimiz ürünleri satıyoruz. Bu nedenle de bölgede sebze fiyatlarının fahiş şekilde yükselmesinin önüne geçebiliyoruz” ifadelerini kullandı.