Son zamanlarda küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler ile yurt içindeki olumlu havadan etkilenen TL, dolar karşısında bu yılın en güçlü seviyesinde seyrediyor.
- Bu yılın başında 3,9422 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gören dolar/TL, yurt içi ve yurt dışında yaşanan gelişmelerle düşüş trendine girdi. Dolar/TL, haftanın son kapanışında bu yılın en düşük seviyesi olan 3,4346 seviyesine indi.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İsmet Demirkol, dolar endeksinin ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinin ardından 103 seviyelerini test ettiğini belirterek, Trump'a yönelik riskler ile Trump'ın sağlık, vergi reformu gibi yasalar için yeterli desteği sağlayamaması sonucu endeksin 93'ün altına gerilediğini söyledi.
Demirkol,173 seviyelerine kadar gerileyen Türkiye CDS'lerinin de Türkiye'ye sermaye girişlerinin artmasına katkı sağladığını belirterek şunları kaydetti:
Demirkol, Türkiye'nin ithalatı dolarla, ihracatı ise ağırlıklı olarak avroyla yapması neticesinde avro/dolar paritesinin yükselmesinin dış ticaret ve Türk ekonomisi için olumlu olduğunu belirterek, " Ancak, Trump'ın olası görevden alınması, Fed'in sonbaharda bilanço küçültmeye başlaması ve aralık ayında 3. faiz artışı hem dolar endeksini hem dolar/TL'yi tekrar yükseltebilir." ifadelerini kullandı.
KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan da, bayram öncesinde kısa çalışma haftasına girilirken, Türk finansal varlıklarının momentumunun pozitif olduğunu söyledi.
Erkan, küresel anlamda halen Trump yönetimi, ABD borç tavanı, Kore gerginliği gibi risklere rağmen yatırımcıların bu riskleri ikinci plana atarak yüksek getiri arayışı içine girdiklerini dile getirdi.
Bu durumda da gelişmekte olan piyasaların ön plana çıktığını ve en yüksek reel faize sahip piyasalardan birisi olan Türkiye'nin finansal varlıklarının momentum kazandığına dikkati çeken Erkan, yurt içi piyasalarda TL, tahvil ve hisse senedi üçgeninde uzun süre sonra fiyat hareketlerinin hepsi için olumlu yönde olduğunu ifade etti.
- Erkan, başarılı geçen hazine ihaleleri sonrasında Türkiye tahvil ve eurobond faizlerinde aşağı hareketin biraz daha ağırlık kazandığını belirterek, bu kapsamda gösterge tahvil faizinde yüzde 12 gibi önemli dirençlere yaklaşılmışken yabancının artan Türk tahvili talebi ile birlikte yüzde 11,7 seviyesine doğru geri çekilmelerin görüldüğünü söyledi.
Küresel yatırımcının yüksek getiri arayışının en çok Türk lirasına yaradığını söyleyen Erkan, şunları kaydetti:
Yurt içinde sıkı para politikası devam ettikçe, enflasyon düştükçe reel faizin de yükselerek cazibesini artıracağını belirten Erkan, uzun dönem için yapısal reformlara odaklanılması gerekliliğinin sadece fiyat istikrarı için değil, reel ekonominin sağlığı açısından da bir gereklilik olduğuna vurgu yaptı.