Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2021 yılı bütçesini sunumunda, Ticaret Bakanlığı olarak, Türkiye'deki ticari altyapının geliştirilmesi, ihracatın katma değer ve inovasyon odaklı artırılması, gümrüklerdeki teknoloji ve etkinlik düzeyinin her geçen gün daha da yükseltilmesi, ürün güvenliği ve tüketici hakları altyapısının en iyi şekilde korunup, geliştirilmesi için çalışmaları titizlikle sürdürdüklerini anlattı.
Hem yurt dışında hem de yurt genelinde, geniş bir teşkilata sahip olmalarını, en önemli özelliklerinden biri olarak gördüklerini dile getiren Pekcan, "Küresel ve yerel tecrübelerimizin tamamını, iş süreçlerimizde değerlendirerek; iş insanımıza, tüccarımıza, esnaf-sanatkarımıza ve vatandaşlarımıza çağdaş hizmet sunma prensibi ile hareket ediyoruz." dedi.
Kovid-19 salgınının küresel ekonomi ve ticarete olumsuz etkilerine değinen Pekcan, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gözlenen en büyük küresel ekonomik daralmayla karşı karşıya olduklarını vurguladı.
Küresel ekonomi ve ticaretteki bu durum karşısında, Türkiye ekonomisinin önemli bir direnç sergilediğine, yıl genelinde OECD gibi uluslararası kuruluşların, Türkiye’yi, ekonomisi en az daralacak ülkeler arasında gösterdiğine işaret eden Pekcan, "Üçüncü çeyrek büyüme verimiz yüzde 6,7, bu durumu teyit etmiş ve pek çok ülkenin aksine, yılı pozitif bir büyüme ile kapatma ihtimalimiz artmıştır. Küresel kriz karşısında Türkiye’nin gösterdiği direncin en önemli etkeni, ülkemizin üretim ve ihracat altyapısının oldukça sağlam ve dinamik olmasıdır." diye konuştu.
Bu yılki ihracatın, salgın nedeniyle gerçek potansiyelinin altında kaldığını anımsatan Pekcan, bununla birlikte, ihracatın yılın üçüncü çeyreğinde, bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 33,8 oranında arttığını bildirdi.
Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AB Komisyonu sonbahar tahminlerinde 2020 yılının son çeyreğinde AB ekonomisinin yüzde 6,6 oranında daralacağını öngörmektedir. En önemli pazarımızdaki bu gerilemeye rağmen, son çeyreğe ilişkin ekim-kasım aylarında ihracatımız, yüzde 2,3 oranında artış ile 33,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
İhracatta Orta Vadeli Program 2020 yılı hedefimizi yakalayacağımızı hatta biraz da geçeceğimizi öngörüyoruz. IMF’ye göre 2020 yılında dünya ihracatının yüzde 11,7 azalması öngörülürken, ülkemizdeki ihracat düşüşü bu oranın altında kalacaktır. İlk 11 ayda, 23,1 milyar dolarlık altın ithalatımız söz konusudur. Bir sermaye aracı olan altını, dış ticaretimizden ayrıştırdığımızda, bu yıl ithalatın yüzde 3,6 düştüğünü ve ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 85,7 gibi önemli bir seviyede gerçekleştiğini vurgulamak gerekir. Geçtiğimiz yıl toplam küresel ihracattan aldığımız yüzde 0,96’lık pay, bugüne kadar Türkiye’nin küresel ihracat pazarından aldığı en yüksek paydır. 2020 yılı ocak-eylül döneminde, verisi açıklanan ülkeler itibarıyla, toplam ihracattan aldığımız payın yüzde 1,04 düzeyine çıktığı görülmektedir. Teknoloji sınıflandırması bakımından ihracatımızdaki en yüksek payı, yüzde 35,7 ile orta-yüksek teknoloji ürünler almaktadır. Yüksek teknoloji ürünler ile birlikte değerlendirildiğinde bu oran yüzde 39,1’e çıkmaktadır. Türkiye, geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki süreçte de katma değerli ihracat artışı ve yüksek büyüme ile yoluna etkin şekilde devam edecek; küresel ekonominin en dinamik aktörlerinden biri olma özelliğini sürdürecektir. "
Pandemi sürecinde alınan tedbirler ve uygulamaya konulan yenilikçi faaliyetler hakkında da bilgi veren Pekcan, ihracatçılarının, salgın koşullarında dahi ürünlerini yurt dışına tanıtmaya ve pazarlamaya devam ettiklerini söyledi.
Pekcan, bugüne kadar 48 farklı ülkeye yönelik 39 sanal ticaret heyeti faaliyeti gerçekleştirildiğini, firmalara yaklaşık 6 bin ikili iş görüşmesi yapması sağlandığını, düzenlenen 8 adet sanal fuarda 54 binin üzerinde katılımcı sayısına ulaşıldığını kaydetti.
Pekcan, buna ek olarak; hizmet sektörlerinde 5 sanal fuarın, yaklaşık 32 bin katılımcı ile tamamlandığını vurgulayarak, "İhracatçılarımızın sanal etkinliklere büyük rağbet göstermesi memnuniyet vericidir. Bu etkinlikler, ülkemizin ticarette dijitalleşmeye olan yatkınlığını gözler önüne sermiş ve dijital ticari altyapımızın yurt dışına tanıtımı açısından katkı sağlamıştır. Nitekim bazı sanal fuarlar tamamıyla yerli yazılım ile gerçekleştirilmiştir." ifadelerini kullandı.
Dijital ekonomi alanındaki bir diğer önemli konu ve önceliklerinin, e-ticaret olduğunu dile getiren Pekcan, "eticaret.gov.tr" adresi üzerinden erişilebilen, bu yıl hizmete açtıkları e-ticaret Bilgi Platformu ile Türkiye’deki e-ticaret verilerini paylaşmaya başladıklarını belirtti.
Aynı zamanda çok önemli bir çevrimiçi eğitim ortamı olan e-ticaret bilgi platformundaki eğitimlerden, bugüne kadar yaklaşık 60 bin kişinin faydalandığına işaret eden Pekcan, Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve e-ticarette Güven Damgası çerçevesinde uygulamaların da devam ettiğini söyledi.
Pekcan, mayıs ve haziran aylarında Türkiye'deki e-ticaret sektörünün tüm ana aktörlerinin katılımlarıyla gerçekleştirilen "e-Ticaret Olarak KOBİ’lerin Yanındayız" dayanışma kampanyasında, 3 bin 761 KOBİ’nin e-ticaret ile tanıştığını belirterek, esnaf ve sanatkarlara yönelik e-ticaret eğitimlerini önümüzdeki dönemde de sürdüreceklerini ifade etti.
Ticaret Bakanlığı olarak mal ve hizmet ihracatçılarına farklı niteliklerde pek çok destek sağladıklarını anımsatan Pekcan, 2021 yılı bütçesinde, ihracatta devlet desteklerinin oranının yüzde 63 olarak öngörüldüğünü bildirdi.
Bu yıl içerisinde, bugüne kadar ihracatçılara yaklaşık 2,75 milyar TL destek ödemesi gerçekleştirildiğine dikkati çeken Pekcan, “URGE ve HİSER programlarımız haricinde, katma değeri yüksek ihracatımızı teşvik etmek üzere yurt dışı birim-marka desteklerimiz, TURQUALITY programımız, tasarım ve tasarım ofisleri desteklerimiz ve Küresel Tedarik Zinciri programımız ihracatçımıza sunduğumuz desteklerin sadece bazılarıdır. Bu desteklere başvuru ve değerlendirme süreci, Destek Yönetim Sistemi üzerinden, online ortamda, ihracatçılarımız açısından tamamen şeffaf, kolay ve etkin bir şekilde yürütülmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Ticaret Bakanı Pekcan, Türk Eximbankın, her zaman olduğu gibi, ihracatçılara önemli finansman imkanı sunmaya devam ettiğini, yıl içerisinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artışla 41,9 milyar dolar finansman desteği sağladığını, kredi kullanımlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artışla 26,7 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
Salgınla ilgili alınan devlet destekli tedbirler kapsamında 5 bin 471 krediye ilişkin 4,4 milyar dolar vade uzatım talebi karşılandığını, toplam müşteri sayısının Kasım 2020 itibarıyla 12 bin 688’e ulaştığını, bu firmaların yüzde 71,8’inin KOBİ olduğunu vurgulayan Pekcan, zorlu salgın şartlarında müşteri sayısı ve müşteri içerisindeki KOBİ oranının korunduğunu kaydetti.
Pekcan, bankanın ayrıca bu yıl 3 yeni finansal ürünü devreye aldığını dile getirdi.
Bu süreçte hükümetin, iş dünyası, esnaf ve sanatkara yönelik önemli destek mekanizmalarını hayata geçirdiğine işaret eden Pekcan, salgından etkilenen sektörlerde mücbir sebep kapsamında muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin 6’şar ay ertelendiğini, pek çok faaliyet alanında KDV'nin yüzde18’den yüzde 8’e, yine bazı alanlarda yüzde 8’den yüzde 1’e indirildiğini, iş yeri kiralamalarında stopajın yüzde 20’den yüzde 10’a düşürüldüğünü anımsattı.
Pekcan, istihdamın korunması kaydı ile “İşe Devam Kredi Desteği” paketi sağlandığını, kısa çalışma ödeneği sayesinde maaş desteği verildiğini, esnaf ve sanatkarın kredilerden yararlanabilmesinin önünü açmak için kredi sicillerine “mücbir sebep” kaydı düşülmesine imkan tanındığını anlattı.
Pekcan, geçtiğimiz günlerde vergi ve SGK primi gibi kamu alacaklarına yapılandırma imkanı getirildiğine, kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarma yasağının 2 ay daha uzatıldığına işaret etti.
Esnaf ve sanatkarın, yüzde 50 ve yüzde 100 faiz indirimli kredilerle desteklenmeye devam edildiğini vurgulayan Pekcan, 2020 yıl içinde, geçen yıllardan devirler hariç 962 bin 302 esnaf ve sanatkara toplam 40,3 milyar lira tutarında faiz indirimli kredi kullandırıldığını, faiz indirimli kredilerin toplam bakiyesinin 66,8 milyar liraya ulaştığını bildirdi.
Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbir paketi çerçevesinde, yıllık yüzde 4,5 faiz oranlı, 6 aya kadar ödemesiz uygulanabilen kredi imkanından 751 bin 721 esnaf ve sanatkarımız yararlanmış, toplamda 18,6 milyar TL tutarında kredi kullandırılmıştır. Finansal zorluklar yaşayan esnaf ve sanatkarlarımızın Halkbanka olan kredi geri ödemeleri, 2020 yılı içerisinde 2 kez ertelemeye tabi tutulmuş olup bu kapsamda toplam 5,8 milyar TL tutarındaki kredi taksiti ertelenmiştir. Kredi ve kefalet kooperatiflerine olan gecikmiş borçları için de yapılandırma imkanı sağlanmış olup bu kapsamda yaklaşık 30 bin esnafımızın toplam 650 milyon TL tutarındaki gecikmiş borcu yapılandırılmıştır. 3 aya kadar ödemesiz dönemli ve 12 aya kadar vadeli olarak kullanılabilecek şekilde düzenlenen esnaf kredi kartı sayısı ise 555 bin 736’ya ulaşmış, bu kapsamda tahsis edilen kredi kartı limiti ise 10,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
Bankalar ile yapılan protokol çerçevesinde, TOBB ile oda ve borsa mevduatlarının ilgili bankalara yatırılması suretiyle oluşturulan kaynaktan tacirlerimizin düşük faizli kredi kullanmalarına imkan sağlanmıştır. Bugüne kadar 50 bin firmaya toplam 3 milyar TL nefes kredisi tahsisi edilmiştir. Meydana gelen afetler nedeniyle Elazığ, Malatya, Adıyaman, Giresun ve İzmir’de faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlarımıza sıfır faizli kredi, kredi geri ödemelerinin ertelenmesi ve hibe destekleri sağlanmıştır. Tüm bu destekleri bir arada ele aldığımızda, esnaf-sanatkarlarımıza yönelik bugüne kadar pek çok vergi kolaylığı ile kredi ve finansman imkanının devreye alınmış olduğu görülmektedir. Toplumumuzun belkemiğini oluşturan esnaf ve sanatkarlarımıza yönelik çalışmalarımız ve hükümetimizce sağlanan destekler, etkinlikle sürecektir. Bu çerçevede, başta TESK ve TESKOMB olmak üzere tüm esnaf kuruluşlarımızla yakın iletişim ve iş birliği halinde çalışmaya devam edeceğiz."