Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nin 6'ncı etkinliğine katılan Muş, açılış oturumunda soruları cevapladı.
İhracat açısından yılın değerlendirilmesi ve 2023 beklentileri sorulan Muş, geçen seneyi 225 milyar dolarlık ihracatla kapattıklarını, bu yıl ise 250 milyar dolarlık ihracat hedefi bulunduğunu söyledi.
Muş, "Şu an itibarıyla biz bu hedefi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Bu hedeften herhangi bir sapmamız söz konusu değil." diye konuştu.
"Dolayısıyla oradaki bir yavaşlama, ister istemez oradaki talep düşüşü bizim ihracatımızı etkiliyor. Oradaki yavaşlamayı tabii şu an yoğun bir şekilde uzak ülkeler stratejisini açıklamıştık. Bizim dünya ihracatından aldığımız pay yüzde 1 fakat uzak ülkeler olarak belirlediğimiz ülkelerden aldığımız pay yüzde 0,25 yani normalin dörtte biri. Dolayısıyla onu aynı seviyeye çıkarmak gibi bir hedefimiz var.
Bu iş bağlantılarını hemen kurmak olmuyor. Ancak şu an bütün iş planlarımız, ihracatçı birliklerinin bütün seyahatleri, fuarları ve organizasyonları bu pazarlara yönelik yapılıyor. Dolayısıyla biz buradaki payımızı da dünyadan aldığımız pay olan ortalama yüzde 1 seviyesine çıkarmak istiyoruz. Bu, bize ilave 80 milyar dolarlık bugünkü rakamlarla ihracat artışı demek. Bu zor bir süreç. Lojistik, planlama, oradaki dağıtım kanallarına girme ayağı var."
"Bir şekilde maliyetler finanse ediliyor, finansal maliyetlerinin yüksekliği veya yatırım maliyetinin yüksekliğine bir şekilde katlanılıyor ancak gelecekle alakalı beklentilerin olumsuzluğu, ne olacak beklentisi bütün her şeyi durduruyor. Yani hiç beklemediğiniz zaman bir ülkede başka bir gelişme olabiliyor. Dolayısıyla bu beklenti ister istemez yatırım kararlarını ve talebi inanılmaz derecede azaltıyor.
Biz bunu belli sektörlerde görüyoruz. Bu açığımızı kapatmak için bu ilave pazarlara yöneleceğiz ama sadece AB'de değil, küresel ekonomide uluslararası kuruluşların aşağı yönlü bazı revizeleri söz konusu. Yani ticaretteki büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ediyorlar 2023 için. Dolayısıyla 2023 yılı, 2022'den daha zor olacak dünya için."
Muş, büyük umutlarla girilen 2022'de yaşanan Ukrayna-Rusya Savaşı'nın, yaptırım kararlarını, ilişkilerin gerilmesini, emtia ve enerji fiyatlarındaki artışların sürmesini, enerji tedarikinde yaşanan problemlerin hem üretimi hem de talebi ciddi şekilde olumsuz etkilediğini söyledi.
Ticaret Bakanı Muş, 2023'ün 2022 yılından daha zor olacağını belirterek, "Ancak biz 2022 hedefimizi yakalayacağız. Burada bir sapma söz konusu değil. 2023 ile alakalı da hep üzerine koyarak gitmek istiyoruz, aşağı düşmek istemiyoruz. Dolayısıyla bu geldiğimiz noktanın üzerine çıkmak için bütün enerjimizi sahaya yansıtacağız." diye konuştu.
Uzak ülkelerde Türkiye'nin ve Türk ürünlerinin imajının çok olumlu olduğunu dile getiren Muş, gelecek dönemde çok yoğun şekilde oralara odaklanacaklarını söyledi. Muş, bu çalışmaların 3-4 yıl sürebileceğini kaydederek, aradan geçen sürede AB'nin yine önemini koruyacağını ancak onun gibi önemli pazarların ortaya çıkabileceğini bildirdi.
Bakan Muş, hizmet ihracatına ilişkin bir soru üzerine, "Bu yıl olmasa da 2023'te hizmet ihracatında 100 milyar dolarlık hedefi artık aşmak istiyoruz. Burada gündemimize aldığımız pek çok ana sektör var. Hizmet ihracatının net artısı aslında mal ihracatından çok daha fazla. Dolayısıyla katma değeri çok daha ülkede kalıyor." açıklamasında bulundu.
"Dolayısıyla bu rakamları ortaya koyduğunuzda cari dengede bütün bu zorluklara rağmen, eğer ekonomisi sarsılmadan devam ediyorsa bu döviz akışının da bir sebebi. Yani enerji fiyatlarından dolayı yaklaşık 100 milyar doların üzerinde sadece enerji faturası ödenecek ama bunu finanse edebiliyor bu ülke. Enerji faturaları bu kadar yüksek olmamış olsaydı zaten cari fazlaya geçmişti ülke. Dolayısıyla bütün bu zorlu süreçte bile Türkiye bunu dengeleyebiliyor. Bu Türkiye ekonomisinin aslında üretkenliğiyle alakalı."
Muş, mal ve hizmet ihracatı ile ilgili teşvik mekanizmalarını ortaya koyduklarını kaydederek, hizmet ihracatı tarafında da bir farkındalık başladığını söyledi.
Ticaret Bakanı Muş, bilişim sektörüne özel tasarlanan e-Turquality (Bilişimin Yıldızları Programı) desteklerine ilişkin soruya karşılık, sadece bilişim ve benzer sektörlere yönelik bu hazırlanan bu programın şirketlerin ihracatlarına ciddi katkı sunacağını bildirdi.
Hizmet ihracatı içerisinde en büyük katkıyı bilişim sektörüne ayırdıklarını dile getiren Muş, dünyanın her geçen gün daha da ileriye gittiği bu alanda büyümek istediklerini anlattı.
Muş, yurt dışından eğitim için gelen üniversite öğrencilerine ilişkin bilgi vererek, Türkiye'nin iyi öğrencileri buraya çekme imkanına sahip olduğunu söyledi.
CHP'nin e-ticarete yönelik kanunun bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurmasının ve AYM'nin bazı maddeleri esastan görüşeceğinin hatırlatılması üzerine Muş, bir sektörün gelişimini, gelişen bir sektörün önünü kesmek istemediklerini söyledi.
"Bizim oluşturmaya çalıştığımız; öngörülebilir, kuralları ve kaideleri belli ve sektörü büyütmeye çalışan bir düzenleme. Bir tek şey söylüyoruz; Bir oyuncunun değil birden fazla oyuncunun olduğu, rekabet ettiği, insanların ve tüketicilerin alternatiflerinin olduğu, üreticilerin de alternatiflerinin olduğu, markalarımızı koruyabildiğimiz bir düzenleme. Düzenlemenin şeffaf, öngörülebilir ve sektörün tamamına yönelik tasarlanmış bir yapısı var. 2023 alakalı yürürlüğe girecek.
Ondan sonra bu alan büyüdükçe, bakın öyle bir güzel mekanizma kuruldu ki burada, bütün e-ticaretle alakalı veriler bakanlığın sistemine akıyor. Her şey sektörle paylaşılıyor. Otomatik olarak sektör hepsini yıl başında görüyor, planlamasını yapıyor, bütçesini yapıyor. Neyi engelliyor düzenleme? 'Bir dakika bütün sektörün domine edilmesini istemiyorum' diyor. Türkiye'nin yarın öbür gün ithalat politikaları için, kitleye ulaşımı için, problem oluşturabileceğini görüyoruz ve bütün dünyada bu tartışmalar söz konusu. Biz şu an erkenden bu düzenlemeyi yaptık. Göreceksiniz, çoğu ülke bununla alakalı yasal çalışmalar yapmanın derdinde."
Muş, düzenlemenin sektörü çok geliştireceğini, tekelleşmeyi önleyeceğini, alternatif yapılar sunacağını, tek kaynağa bağımlı olmayı engelleyeceğini belirterek, "Ümit ediyorum Anayasa Mahkemesi bir an önce kararını verir ve Türkiye'deki bu belirsizlik ortamı nihayete erer diye bir beklentimiz var." diye konuştu.
Bakan Muş, Türk dizilerine yönelik yurt dışındaki ilgiden ve bu yapımların ihracatının ülkeye katkısından bahsederek, şu bilgileri verdi:
"Önümüzdeki dönemde dizi ve film ihracatı teşviklerimizin önemli bir kısmını ayıracağımız bir alan olacak. Ciddi bir bütçe aldık. Bu alanı gerçekten ciddi rakamlarla desteklemek istiyoruz. Yeter ki burayı artırsınlar. 2022 sonu itibarıyla burada rekor bir rakama ulaşmış olacağız diye bekliyoruz. Öyle bir beklentimiz var. Bunu önümüzdeki seneyle alakalı daha da artıracağız.
Önümüzdeki 5 yılla alakalı buralarda hangi rakamlara geleceğimize dair tahminler var. Bu alanı ciddi şekilde önümüzdeki 5 yıl içerisinde bambaşka bir noktaya taşıyacağız. (Dizi ihracatında şu anda rakamlar nedir?) Geçen seneyle mukayese edilmeyecek bir noktaya ulaşmış vaziyette ama daha kesinleşmedi rakamlar."
Muş, gümrük işlemlerini dijitalleştirmek için ciddi yatırım yaptıklarını belirterek, standartları sürekli güncellediklerini, altyapı ile ilgili önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Limanlara artık yerli x-ray cihazı koymaya başladıklarını da dile getiren Muş, çok iyi sonuçlar aldıklarını, Türkiye'nin bu üründe de ihracat yapmaya başlayacağını bildirdi.