İletişim çağında yaşıyoruz. Cep telefonu, internet, sosyal medya artık hayatımızın ayrılmaz parçaları haline geldi. Dolayısıyla bu iletişim araçları çalışırken yani mesai saatlerinde de bizimle birlikte oluyor. Peki telefonla konuşmak ya da sosyal medyada olmak bizi işimizden eder mi? Evet edebilir. O yüzden dikkat etmemiz gereken hususlar var.
Öncelikle belirtelim bir kişi sırf telefonla konuştuğu için işten çıkartılamaz. Haberleşme hürriyeti bulunuyor ve çalışanlar telefon görüşmesi yapabilirler. Ancak, işçinin telefonla konuşması, yaptığı iş açısından sakıncalı ise (örneğin çağrı merkezinde çalışıyorsa), ya da mesai saatlerinde işini yapmak yerine uzun süreli telefon konuşmaları yapıyorsa bu durum işten atılması için geçerli neden olur. Geçerli nedenle işten çıkarılan kişiye tazminat ve diğer hakları da ödenir. İşyerinde 30'dan fazla işçi yoksa işveren bir sebep göstermeden de haklarını vererek işçisini çıkarabilir. 30 ve fazla çalışan varsa bu kez işe geri dönüş imkânı bulunduğundan geçerli neden isteniyor.
Yapılan eylemler işyerine ve işverene zarar veriyorsa bu kez tazminatsız çıkartma da gündeme gelir. Sabah'tan Faruk Erdem'in yazısına göre, bu sadece telefon konuşmasıyla değil sosyal medya ve internet mesajlarıyla da gerçekleşebilir. Burada haklı feshe neden olacak ahlak ve iyi niyet kuralları devreye giriyor. Sosyal medyada yapılan paylaşımlara bu noktada dikkat etmek gerekiyor.
* Telefonla işleri aksatacak kadar uzun konuşma.
* İşe girerken kendinle ilgili yanlış bilgi verme.
* Arkadaşlarına uygunsuz mailler atma.
* İnternette oyun oynama.
* Sosyal medyada işyerini kötüleyen, işverenin ya da ailesinin şeref ve haysiyetini veya itibarını zedeleyici paylaşımlardan uzak dur.
* İşyerinde rahatsızlık verecek şekilde arkadaşlarından borç isteme.
* İşverenin güvenini kötüye kullanma, işyerinin sırlarını ifşa etme.
* İşyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelme. Ya da işyerinde bu maddeleri kullanma.