Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, "TOGG, aslında bir otomobil projesi olmanın ötesinde, mobil akıllı cihaz projesi olarak öne çıkıyor" dedi. Kacır, "Tüm mobilite uygulamalarında, yerli ve milli teknoloji ürün ve hizmetlerine yönelik atılımlarımızı, eylemlerimizi kamuoyuna ilan ediyor olacağız" ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Uludağ Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirerek ihracatı artırmak amacıyla Ticaret Bakanlığının desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde "Elektrikli Araçlar" temasıyla organize edilen, 250 bin lira ödüllü "9. Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması"nın online düzenlenen kapanış etkinliğinde konuştu.
Yarışmanın otomotiv sektörünün geleceği açısından son derece anlamlı sonuçlar doğuracağına inandığını belirten Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi'ne değindi.
Türkiye'nin bu sayede stratejik sektörlerde tam bağımsızlığı için gerekli adımları atabileceğini dile getiren Kacır, "Milli Teknoloji Hamlesi, bir yönüyle de daha yüksek katma değerli üretime geçmenin, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yoğunlaştırmanın, inovasyon ve yenilik odaklı çalışmaların ve tasarıma değer vermenin adı" ifadesini kullandı.
Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda, sanayinin lokomotifi olan otomotiv sektörünün gelişim ve dönüşümünü anlatan Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde sektör paydaşlarıyla birlikte hazırlamakta olduğumuz mobilite teknolojileri yol haritasını, kamuoyu ile paylaşıyor olacağız. Tüm mobilite uygulamalarında, yerli ve milli teknoloji ürün ve hizmetlerine yönelik atılımlarımızı, eylemlerimizi kamuoyuna ilan ediyor olacağız. Otomotiv sektörü, 30 milyar dolara yakın ihracatıyla Türkiye'nin önemli sanayi sektörlerinden. Sektörün en önemli gelişimlerinden biri, Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Projesi. TOGG, aslında bir otomobil projesi olmanın ötesinde, mobil akıllı cihaz projesi olarak öne çıkıyor."
Mehmet Fatih Kacır, otomotiv sektörünün geçmiş dönemlerde onlarca yıl süren dönüşümleri ve devrimleri 10 yıl içinde eş zamanlı olarak yaşayacağına dikkati çekti.
Elektrikli araçların insanların hayatında yıldan yıla çok daha fazla yer tutacağını vurgulayan Kacır, 2030'da satılan otomobillerin yarıdan fazlasının elektrikli araçlar olacağının öngörüldüğünü dile getirdi.
Kacır, şu değerlendirmelerde bulundu:
- "Otonom teknolojiler giderek gelişiyor ve önümüzdeki yıllarda pek çoğumuzun kullandığı otomobiller, otonom özellikleri daha yüksek düzeyde taşıyor olacak. Bağlantılı araç teknolojileri, yıldan yıla gelişmeye devam edecek. Otomobillerimiz, kullandığımız pek çok eşyayla ve belki vücudumuzdaki biyo sensörlerle haberleşiyor olacaklar. Paylaşım ekonomisi, dünyada giderek büyüyor ve belki önümüzdeki yıllarda pek çoğumuzun kullandığı araçlar, sadece bizim tarafımızdan değil, paylaşımlı olarak pek çok insan tarafından kullanılıyor olacak. Biz, bütün bu devrimlerin eş anlı olarak yaşanmasını, aslında çok güçlü bir altyapıya sahip olan otomotiv sektörümüz için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Türkiye'de son yıllarda yapılan Ar-Ge çalışmalarının, önümüzdeki dönemde başarıyla hayata geçirilebilecek, ticarileştirilebilecek pek çok projenin işareti olduğuna inanıyoruz."
"Türkiye, bilim ve teknoloji temelli bir kalkınmanın başarı hikayesini yazacak güce sahip"
Son 18 yılda TÜBİTAK TEYDEB Programı kapsamında, 937 firmanın, bazıları üniversitelerle olmak üzere 2 bin 335 projeye imza attığını aktaran Kacır, bu projelerin değerinin 7,4 milyar lira olduğunu belirtti.
Projelerin 182'sinin elektrikli araç teknolojilerine, 28'inin de otonom araç teknolojilerine yönelik gerçekleştirildiği bilgisini paylaşan Kacır, "TÜBİTAK Akademi Ar-Ge Programı kapsamında 387 proje hayata geçirildi. Bunların toplam tutarı yaklaşık 1,3 milyar lira. Bu Ar-Ge projelerinin pek çoğunun önümüzdeki dönemde başarıyla ticarileşebilmesi için hep birlikte gayret göstereceğiz" diye konuştu.
UFUK 2020 AB programı kapsamında otomotiv araç üreticilerinin 31 projede 12,5 milyon avro destek almaya hak kazandığını anlatan Kacır, "Önümüzdeki dönemde UFUK programları başlayacak ve bu kapsamda, otomotiv sektörünün geleceğini belirleyecek yıkıcı teknolojiler, yapay zeka, 5G, nesnelerin interneti, siber güvenlik, büyük veri, blok zincir, yeni nesil malzeme gibi alanlarda ürün ve süreç geliştirmeye dönük uygulamalar desteklenecek." bilgisini paylaştı.
TÜBİTAK Sanayi Doktora Programı kapsamında, üniversite-sanayi iş birliğini gerçekleştirmeye dönük 39 projede 127 doktoralı araştırmacının yetiştirilmesini desteklediklerini söyleyen Kacır, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile dünyanın en başarılı üniversitelerinde araştırma deneyimine sahip bilim insanlarının Türkiye'ye getirildiğini bildirdi.
TEKNOFEST'te robotaksi, elektrikli araç ve hidrojen enerjili araç yarışmalarında yüzlerce, hatta binlerce gencin otomotiv sektörünü dönüştürecek, geleceğin teknolojilerini geliştirmeye dönük projelere imza attığını anımsatan Kacır, "İnanıyoruz ki Türkiye'nin geleceği aydınlık. Türkiye, bilim ve teknoloji temelli bir kalkınmanın başarı hikayesini hep birlikte yazacak güce sahip. Yeter ki Türkiye'nin geleceği için çalışalım, gençlerin, girişimcilerin önünü açalım" dedi.