Yılın ilk haftasında ABD-İran arasında yaşanan gerginlik Orta Doğu'dan dünyaya yapılan petrol arzında risk oluşturmuş, 8 Ocak'ta Brent türü ham petrolün varil fiyatı 71,75 dolara yükselmişti.
Ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve petrol tüketicisi olan Çin'de Kovid-19 salgının başlaması ve dünyaya hızla yayılması, bu ülke ve Asya ekonomilerinin büyümesiyle ilgili endişeleri beraberinde getirirken, dünya genelinde petrol talebiyle ilgili beklentileri de olumsuz etkiledi.
Petrol fiyatları pazartesi günü son 31 ayın en düşük seviyesini görerek, 8 Ocak'a göre yüzde 30'dan fazla kayıp yaşadı. Hafta başında Brent petrolün varil fiyatı 48,40 dolara kadar gerileyerek 24 Temmuz 2017'den bu yana en düşük seviyesini kaydetti.
ABD'li yatırım bankacılığı firması JPMorgan, Kovid-19'un 2002-2003 yıllarında Çin'de ortaya çıkan SARS gibi bir salgına dönüşmesi durumunda petrol fiyatlarının varil başına 5 dolara kadar düşebileceğini vurgulamıştı.
Küresel kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings ise Kovid-19 salgının yayılmaya devam etmesi durumunda küresel petrol talebinin azalacağını, Brezilya, Norveç ve ABD gibi üretimi artan ülkelerde üretim fazlasının daha da yükselmesine neden olabileceğini bildirmişti.
Kovid-19 nedeniyle petrol fiyatları düşük seyrederken, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) 5-6 Mart'ta Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenleyeceği toplantılar ayrı bir önem kazandı.
Küresel petrol talebinin bu yılın ilk yarısında zayıf kalması beklenirken, OPEC ve OPEC dışı bazı petrol üreticisi ülkelerden dünya genelinde arz fazlasının artmaması için önlem alması bekleniyor.
"OPEC-Artı" (OPEC ) olarak bilinen grubun 8 Şubat'ta düzenlenen teknik komite toplantısından, şu an devam eden günlük 1,7 milyon varillik üretim kesintisinin yıl sonuna kadar uzatılması ve haziran sonuna kadar günlük 600 bin varillik ek kesintiyle gidilmesi tavsiyesi çıkmıştı.