Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, OSD tarafından İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, otomotivin ilk yarı sonuçlarını ve sektördeki güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Yılın ilk altı aylık döneminde oldukça başarılı ve önemli rakamlara ulaşıldığını dile getiren Eroldu, "Şimdi rakamlarımız da baktığımız zaman öncelikle üretimimiz 735 bin adetlik rakama geldi. Bu geçen seneye göre yüzde 13’lük bir artış demek. İnşallah bu sene de bu rakamlar bizi 1,5 milyon adetlik bir toplam üretime doğru taşıyor gözüküyor. Diğer sevindirici bir konu tabii kapasite kullanım oranımız da yüzde 67’den yüzde 74’e yükseldi. Bunda hem ihracattaki artışın hem de iç piyasadaki artışın kuşkusuz çok katkısı var." ifadelerini kullandı.
İhracat adetlerinin de bu sene 500 bini geçtiğini ve yıl sonu bir milyonun üzerinde bir ihracata ulaşılmasının muhtemel olduğunu aktaran Eroldu, kapasite kullanım oranının hafif araçlarda 74, kamyonda yüzde 92 ve traktörde de tam kapasiteye yakın yüzde 80 seviyesine çıkmasının önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
OSD için bir diğer önemli konunun iç pazar olduğunu belirten Eroldu, yüksek talepten dolayı iç piyasada yerli sanayinin satışlara olan katkısının azalmasından memnun olmadıklarını, bu durumun doğal olarak otomotiv genelinde dış ticaret dengesini olumsuz yönde etkilediğini ve ilk 5 aylık rakamlara bakıldığında geçen sene 4,4 milyar dolar olan dış ticaret fazlasının bu sene 1 milyar dolara gerilediğini bildirdi.
Cengiz Eroldu, otomotiv sanayisinde ilk altı aya bakıldığında, salgın öncesi üretim seviyelerine geri dönüldüğünü belirterek, "Aslında rakamsal olarak aynı seviyede olabiliriz ama performans olarak bence 2019’un üzerindeyiz. Yönetmemiz gereken birçok da zorlukla birlikte bu rakamları gerçekleştirdik. Bu bizce çok olumlu, çok pozitif bir tablo otomotiv sanayi açısından. Diğer taraftan Türkiye'nin ihracatına baktığımız zaman az evvel de söyledim biz Türkiye otomotiv sanayi olarak Türkiye ihracatının lokomotifi olmaya devam ediyoruz. Sektörel ihracat sıralamasında birinci durumda ve bu durumumuzu kuvvetlendiriyoruz." dedi.
"Tüm otomobiller 80 ve üzeri vergi dilimine girmiş durumda artık. Aralık ayında baktığımız zaman 80 ve üzeri vergi diliminde olan araçlar, pazarın yüzde 65’ini oluşturuyordu. Haziran ayında bu rakam 98’e geldi, temmuz ayında da 100 oldu tekrar yapılan zamlarla ve ÖTV matrahlarının değişmemesi sonucunda. Bu tabii 45, 50, 60, 80 vergi diliminde yerli üreticilere bir rekabet avantajı sağlayan bir durumdu. Şimdi yerli üreticilerin araçları aslında ithalatçılara göre daha fazla artmış oldu çünkü 80’lik araçlarda, sene başında 80 olan bir araçta vergi değişimi yok fakat sene başında 50 olan bir araçta 50’den 80’e gittiğiniz zaman bir vergi değişimi de geliyor. Bu da aslında gerçek ihtiyaç sahiplerinin mobiliteye ihtiyaçlarının erişimlerini zorlaştıran bir durum. Yani bütün Türkiye'de satılan bütün araçların yüzde 80’lik ÖTV diliminde olması bence Türk tüketicisinin mobiliteye erişiminde önemli bir sorun."
Eroldu, dünyada 2023 yılında bir miktar küresel otomotiv üretiminin artacağı varsayımı olduğunu, 87 milyon adetten bu sene için şu anda 89 milyon adete doğru gidiş görüldüğünü, 2024 sonrasında ise gelişen yeni trendlerle birlikte dünya otomotiv üretiminin bir miktar azalma trendine gideceğine yönelik tahminler bulunduğunu aktardı.
Türkiye tahminlerine de değinen Eroldu, "Türkiye'de ise 2023'te ihracatın 1 milyon 60 binle 1 milyon 170 bin adet arasında, üyelerimizden aldığımız tahminlere göre, bir yerlerde kapanmasını bekliyoruz. Bu tabii 2022’ye göre aslında yüzde 9 ile yüzde 20 arasında bir artış demek. Herhalde bir ortalamasını alırsak yüzde 15’lik bir artışı işaret ediyor. Keza üretiminde 1 milyon 440 bin ile 1 milyon 590 bin arasında bir yerde, yine yüzde 10’un üzerinde, yüzde 10 ile 15 arasında bir yerde kapatacağız." değerlendirmesinde bulundu.
OSD Başkanı Cengiz Eroldu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
OSD olarak ÖTV matrah güncellemesi konusunda bir girişimleri olup olmadıkları sorusunu yanıtlayan Eroldu, şu ifadeleri kullandı:
"45-50-80 matrah yapısının oluşumunun amacı aslında hem tüketiciyi korumak hem de yerli sanayicinin rekabetçiliğini gözetmekti. O yapı bozuldu. Herkes 80’lik dilime girdi ve yerli ürünlerin payı da aşağı doğru gidiyor gördüğünüz gibi. Ama bu tabii siyasi iradenin ve bakanlıkların vereceği bir karardır. Biz sadece bu durumun altını çizmek istiyoruz. Yani böyle bir aşamaya geldik şu anda. Hem dar gelirli olan insanların araçlara erişimi zorlaşıyor, şu anda zorlaştı. Daha önce yüzde 50 ve yüzde 18 KDV ile araç alan vatandaşlarımız şimdi 80 ve artı 20 ile araç almaları lazım. Dolayısıyla bizim bir anlamda bu dar gelirli ve mobilite ihtiyacı olan insanları gözetmemiz gerekiyor. Bunu söylemek istiyoruz."
Mevcut ortamda otomotive olan talebin devam etmesini beklediklerini anlatan Eroldu, "Faiz enflasyon dengesiyle beraber yalnız otomotive değil, bugün dayanıklı tüketimden işte elektrik elektroniğe kadar birçok üründe bu talebin biz yılın ikinci yarısında da devam edeceğini öngörüyoruz. Eğer bu şekilde devam edeceksek yani faizler enflasyonun altında kalacaksa. Bir de tabii enflasyon beklentisiyle de alakalı bir şey var. Şimdi sokaktaki vatandaşlarımız enflasyonun artmaya devam edeceğini düşünüyorlarsa genel algı oysa o zaman mal alma saikı ön plana çıkıyor. Ama biz ne zaman ki insanları enflasyonun düşme eğilimine gideceğine ikna edebiliriz? Ki şu anda yeni ekonomik program tam açıklanmadı. Açıklandığı zaman eğer bu şey yaratılırsa enflasyonun düşme eğilimine doğru gideceği o zaman bu talepte de farklı bir yön görebiliriz. Ama bugünkü bildiğimiz ve gördüğümüz ortamın devamı halinde bu talep gene devam edecektir diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.