Türkiye’nin savunma sanayindeki ciddi atılımları göz doldururken, milli çözümlerin envanterdeki ağırlığı da artmaya başladı. Taktik İHA’ların Emniyet’te kullanımı için çalışmalar sürerken, Jandarma Komutanlığı’na da İHA alınması planlanıyor. Katar da mini İHA’dan 10 adet almıştı.
Türkiye'nin son yıllarda savunma saniyinde yaptığı ciddi atılımlar göz doldururken, güvenlik birimlerinin insansız hava aracı (İHA) ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilen milli çözümlerin envanterlerdeki ağırlığı artıyor. Bu kapsamda taktik İHA'ların Emniyet'te kullanımına yönelik çalışmalar sürerken, Jandarma Komutanlığı'na da İHA alınması planlanıyor. Türkiye'nin insansız hava sistemleri kullanımı “Banshee” hedef uçağının 1989'da Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine girmesiyle başladı.
Türkiye, İHA'lara yönelik çalışmalarda sabit kanat, multikopter, döner kanat ve balon platformların yanı sıra alt bileşenlerde de önemli kabiliyetlere kavuştu. Bu süreçte geliştirilen özgün alt bileşenler platformlarda da kullanılmaya başlandı. Yer kontrol istasyonu, veri linki, uzak görüntü terminali, uydu yer terminali, motor, görüntü işleme, kamera, silah, otopilot gibi alt bileşenlerin özgün üretimi sağlandı. Bayraktar mini İHA sistemi halen Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından kullanılıyor.
Mini İHA'lar aynı zamanda yurt dışına da ihraç ediliyor. Katar, söz konusu sistemden 10 adet almıştı. “Malazgirt Mini İnsansız Helikopter Sistemi” ise elektronik donanımı, yazılımı, hava aracı tasarım ve imalatı ile tamamen milli olarak geliştirilen ve ilk kez TSK tarafından kullanılan sistem olarak dikkati çekiyor.
TUSAŞ tarafından geliştirilen “ANKA”nın temel kullanıcısı Hava Kuvvetleri Komutanlığı olarak öngörülürken Emniyet Genel Müdürlüğünün de tedarik konusunda planları bulunuyor. Projesi 2013'te imzalanan ANKA geliştirme projesi “ANKA S”in 2017'de hizmete girmesi planlanıyor.Üretilen milli çözümlerin tümüne son kullanıcı durumundaki kurumlar tarafından ilgi gösteriliyor. Bu alandaki ihtiyaçlar düşünüldüğünde çalışmaların hızlı ve verimli olması kritik önem taşıyor. Sadece sistem seviyesindeki mühendislik çalışmalarıyla İHA teknolojisine yönelik hedeflere ulaşılması mümkün görünmüyor. Alt sistemlerin de yerli olması önceliklerden biri olarak ortaya çıkıyor. Çünkü alt sistemleri yerli olmayan bir platformun özellikle silahlandırıldıktan sonra envantere sokulması, ihracat edilmesi güçleşiyor hatta olanaksız hale geliyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından kullanılan Kale-Baykar Grubu üretimi “Bayraktar TB2”den 2 parti halinde 12 araç envantere alındı. Emniyet Genel Müdürlüğüne de bu araçlardan temin edilmesi yönündeki proje sürüyor. Jandarma Genel Komutanlığına da bu İHA'lardan alınması planlanıyor. Bu araçların taarruzi hale getirilerek silahlandırılması başarıyla gerçekleştirildi. Bu sistemlerin keşif ve gözetlemenin dışında farklı fonksiyonlar icra edebilmesi için silahlandırılması kritik bir aşama olarak öne çıkıyor.
Vestel Savunma tarafından geliştirilen ve henüz envantere alınmayan “Karayel”e yönelik firma içi testlerde son aşamaya gelindi. Yakın zamanda müşteri kabul testlerine başlanması bekleniyor. Sistem halen kiralık olarak Kara Kuvvetlerine keşif ve gözetleme amaçlı hizmet veriyor. Bayraktar ve Karayel İHA'ların sözleşme başında kurgulanan gereksinimleri karşılayan performanslar ortaya koyması, bu alandaki teknolojik gelişmeye yönelik beklentileri yükseltiyor.