Milli gelirin yüzde 29’u yatırıma

Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği kesintisiz büyüme başarısında yatırımların büyük payı var. Kamu ve özel sektör eliyle yapılan yatırımların yanısara Türkiye; dünyada parmakla gösterilen kamu-özel yatırım ortaklığı modeliyle dev projelere imza attı. Alt yapı, ulaştırma, enerji, sağlık, eğitim, gıda ve teknoloji alanındaki yatırımlar, Türkiye’yi gayri safi yurt içi hasılasına göre en fazla yatırım yapan ülkeler sıralamasında ilk üçe çıkardı.

Milli gelirinin yüzde 29'unu yatırımlara aktaran Türkiye; 1981-2002 döneminde yüzde 5,6 olan yatırımlardaki artış oranını, 2003-2017 döneminde yüzde 9,8’e çıkardı. Türkiye dünyanın alt yapısı gelişmiş 9'uncu ülke konumunda.

DEV PROJELER YAPTIK

Son 10 yılda dünyadaki 10 mega projenin 6'sını Türkiye tarafından gerçekleştirildi. Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı olan İstanbul Yeni Havalimanı ile Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yüksek Hızlı Tren hatları, şehir hastaneleri, okul yatırımları ve enerji alanında yürüyen projeler Türkiye'nin son yıllardaki yatırımlarının başında geldi.

Bu rakamları değerlendiren Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, "Türkiye Çin ve Hindistan'dan sonra gayri safi yurt içi hasılasına göre en fazla yatırım yapan ülke konumunda. Milli gelirinin yüzde 29'unu yatırımlara aktarabilen bir ülke konumundayız. Bu çerçevede enerji güvenliği ve enerji arzına ilişkin tüm çalışmalar son derece gerekli ve takdire şayan” dedi.

2003-2017’DE İKİYE KATLANDI

Bursa’da dün yapılan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) 11. Sektör Toplantısı'nda konuşan Altunyaldız, ekonomik büyümeyle enerji arasında doğrusal bir ilişkinin olduğunu belirtti. Türkiye'nin 2030 yılında 3 trilyon dolar civarında gayri safi yurt içi hasılasının öngörüldüğünü dile getiren Altunyaldız, “O zaman yatırımlar, büyüme, enerji arz güvenliğine ilişkin çalışmalar devam edecek. 1981-2002 döneminde yatırımlardaki artış 5,6 olmuş. 2003-2017 yıllarında da neredeyse ikiye katlanarak toplam yatırımlardaki artış 9,8 olmuş” diye konuştu.

Türkiye’nin büyümeye bağlı olarak enerji ihtiyacı dünyada en çok artan ikinci ülke olduğunu da belirten Altunyaldız, şunları kaydetti: “Eğer enerji güvenliğiniz yoksa ekonomik büyümeniz de yok demektir ya da bunu öngöremezsiniz. Bu çerçevede 2003 ve 2017 yılları arasında ortalama yüzde 5 büyümüş ekonomimiz var. Bu büyümeyi hep beraber hükümetimizin ortaya koyduğu politikalarla ve sizlerin çalışmalarıyla sağladık. 2017-2020 döneminde de 5,4 gibi bir büyüme öngörülüyor. Bu dönem zarfında da birincil enerji arzı yüzde 5'e yakın büyüdü. Ekonomik büyüme, enerji arz güvenli arasında doğrusal bir ilişki var.”

Kayıp kaçak %13’e geriledi

ELDER Başkanı Serhat Çeçen, özelleştirme öncesi ülke genelinde yüzde 20’lerde seyreden elektrikte kayıp kaçak oranının günümüzde yüzde 13’ler seviyesine gerilediğini söyledi. Çeçen, “Kayıp kaçağın çok yüksek olduğu Doğu ve Güneydoğu’daki bazı illerimiz dışındaki bölgelerimizde oranın OECD seviyelerine yani yüzde 8’lere kadar indi” dedi.