Merkez Bankası, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, 2018 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 8,4 olarak güncelledi. Söz konusu tahminde petrol fiyatları ve döviz kuru kaynaklı gelişmelere bağlı olarak Türk Lirası cinsinden ithalat fiyatları varsayımının yukarı çekilmesi etkili oldu. Çetinkaya, “Bu yılı yüzde 7,2-9,6 aralığında kapatmayı bekliyoruz. Bu yılki orta noktası yüzde 8,4 olacak. 2019 sonunda ise orta noktası yüzde 6,5 olmak üzere enflasyonun yüzde 4,7-8,3 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” dedi.
Para politikası kararları ve tedbirlerin etkisiyle enflasyonun tekrar düşüş eğilimine girmesinin beklendiğini ifade eden Çetinkaya, ülke risk priminin etkilerine de değindi. Çetinkaya, “Ülke risk priminde küresel ve yurt içi gelişmeler kaynaklı ilave bir artış olmadığı varsayımı altında, sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürülmesinin yanı sıra iktisadi faaliyet ve kredi büyümesinin daha ılımlı bir büyüme patikasına yakınsaması 2018 yılında enflasyondaki düşüş sürecini destekleyecek” ifadelerini kullandı. Çetinkaya, üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskıları ve güçlü seyreden talep koşullarının tüketici enflasyonu üzerinde etkili olmayı sürdürdüğünü de söyledi.
Çetinkaya, iş gücü piyasasındaki olumlu gelişmelerin desteğiyle tüketim harcamalarının birinci çeyrekte büyümeyi desteklemeyi sürdürdüğünü belirtti. Çetinkaya, kapasite kullanımının yüksek seyrettiği sektörlerde makine teçhizat yatırımlarının hızlandığını ve net ihracatın dönemlik büyümeye katkısının arttığını tahmin ettiklerini de dile getirdi.
TCMB Başkanı Çetinkaya, konuşmasının "Para Politikası Uygulamaları ve Parasal Koşullar" bölümünde, ilave sıkılaştırmanın masada olduğunu kaydetti. Çetinkaya, “Para politikası duruşunun sıkılığının giderek daha net görüldüğünü gözlüyoruz. Net olarak ihtiyaç duyulduğunda para politikasının sıkılığını daha da artırabilecek bir noktadayız” dedi.
Kredilere de değinen Çetinkaya, “Ticari kredi büyüme oranları tarihsel ortalamalara yakınsıyor. Benzer bir yavaşlama eğilimini tüketici kredilerinde de görüyoruz. Finansal koşulları belirleyen tüm unsurları topluca değerlendirdiğimizde, finansal koşulların yılın birinci çeyreğinde bir miktar sıkılaşmış olduğunu gözlemliyoruz” şeklinde konuştu.