Katar, Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC) ile 57 yıllık birlikteliğine 1 Ocak 2019’dan itibaren son vermeye karar verdiğini açıkladı. 6 Aralık’ta gerçekleştirilecek OPEC toplantısı öncesi alınan kararın siyasi olmadığı, teknik ve stratejik' nedenlerden kaynaklandığı belirtildi. Katar’ın OPEC’ten ayrılma kararını değerlendiren Ekonomist Dr. Pelin Yantur, siyasi durumdan daha çok teknik detayların ve doğalgaz üretimi kaynaklı olduğuna dikkat çekti.
Katar enerji Bakanı Saad al-Kaabi, Katar'ın artık Petrol İhrac Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC) içinde yer alamayacağını açıkladı. Şok etkisi oluşturan karar dünyada en çok konuşulan konu başlıklarından biri oldu. Açıklama sonrası petrol fiyatları yüzde 5 artarken, brent petrolün varili 62 dolar seviyesinde işlem görmeye devam ediyor.
Katar Enerji Bakanı artık Katar'ın diğer ülkeler gibi, petrol alım satımı yapacağını açıkladı ve Katar'ın OPEC'den doğan mevcut taahütlerini 19 Ocak'a kadar yerine getireceğini açıkladı.
Ülkesinin ayrılık kararını açıklayan Katar Enerji Bakanı Saad al-Kaabi, "OPEC'ten ocak itibariyle çekileceğiz. Kararımızı OPEC'e bu sabah ilettik. OPEC üyesi olmayan her ülke gibi tüm taahhütlerimize uymaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Al-Kaabi, Katar'ın ayrılmasının OPEC'in petrol üretim kararları üzerinde "küçük" bir etkisi olacağını belirtirken, "57 yıldır üyesi olduğumuz OPEC'ten ayrılmak kolay değil" diye konuştu.
Doğalgaz tüketimindeki değişim etkili oldu
Katar’ın OPEC’ten ayrılma kararını yenisafak.com'a değerlendiren Ekonomist Dr. Pelin Yantur, siyasi durumdan daha çok teknik detayların ve bu ayrılık kararının doğalgaz üretimi kaynaklı olduğuna dikkat çekerek, “Uluslararası Enerji Ajansı’nın da raporunda belirtildiği üzere 2020 yılından sonra doğalgaz, enerji tüketiminde pay olarak önemli bir yer tutacaktır. Birincil enerji tüketiminin kömürü geçerek petrolün ardından ikinci sıraya yerleşmesi büyük olasılık dahilindedir. Fosil yakıt alanında kömür ve petrol çağının ardından doğalgaz çağına girilen bu yeni düzende Katar’ın bu kararı enerji nezdinde oldukça stratejik bir karar olmakla birlikte önemsenebilir” açıklamasında bulundu.
Küresel büyümenin beklenenden hızlı bir düşüş gerçekleştirmesi, Suudi Arabistan’ın günlük petrol üretimini artırması, ABD’nin İran yaptırımları ve ABD’nin ham petrol stoklarında artış yaşanmasının petrol fiyatlarını 50 dolar seviyesine kadar düşürdüğünü ifade eden Yantur, “OPEC üyesi olan ve petrol ihracatında görece olarak çok büyük bir paya sahip olmayan Katar’ın OPEC’ten çekilme kararını almasıyla piyasalar nezdinde belirsizlik meydana getirmiş ve bu belirsizliğin petrol fiyatlarına yansıması olmuştur” dedi.
OPEC toplantısı 6 Aralık’ta
Yantur, “Fakat Katar’ın ayrılık kararının yanında petrol fiyatlarının seyri bu hafta yapılacak OPEC toplantısının ardından daha da önemli hale gelecektir. 6 Aralık’ta gerçekleştirilecek toplantı sonrası petrol fiyatlarındaki artışın üretim kısıntısı olasılığı ve Rusya/Suudi Arabistan’ın koordineli hareketi ile çok daha etkili olacağı gözlemlenmektedir. Bu olası senaryonun devamı dahilinde yaklaşık yüzde 5’lik artış gösteren petrol fiyatlarında yüksek oynaklığın devam etmesi kuvvetle muhtemeldir” ifadelerini kullandı.
“Katar en büyük kozu kullandı”
ThinkMarket analisti Naeem Aslam da, Katar’ın birlikten ayrılmasının çok güzel bir haber olmadığını ve bu hamlenin piyasaların sindiremediğini ifade etti. Aslam, “Katarlılar aslında ellerindeki kozu kullanarak en büyük silahlarını kullandılar. Bu ayrılık Katar ve Suudi Arabistan arasında daha fazla istikrarsızlığı da beraberinde getirecek” açıklamasında bulundu.
“Aslına bakarsanız diğer ülkelerin de Katar’ın arkasından giderlerse bu şaşırtıcı olmaz” diyen Aslam, “İşte o zaman her ülke kendi arz ve talebini üreterek tek başına kontrol sağlamaya başlar. Evet, şimdi Rusya ve Suudi Arabistan arz konusunda sözünü tutacağa benziyor. Bu petrol fiyatlarında artışa sebep oldu. Özellikle Kanada’nın petrol üretiminin azaltması da etkili oldu” dedi.
Oklohoma Üniversitesi Ortadoğu profesörü Joshua Landis ise, Katar'ın OPEC hamlesini, Suudi Arabistan 'dan uzak kalmak için verdiğini ifade etti. Landis, sosyal medya hesabından, "Katar Arabistan'ın sektördeki üstünlüğünü ve yaptırımlarını reddediyor. Katar bu şekilde petrol ihracatını yıl başına 77 ton gazdan 110 tona artırmayı planlıyor" açıklamasında bulundu.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC)
14 Eylül 1960 tarihinde Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenen Bağdat Konferansı ile İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela tarafından kurulan Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC) beş kurucu üyeye sahipti. Petrol fiyatları üzerindeki etkisi başta sınırlı olurken, 1973 yılındaki Arap-İsrail savaşı sırasında ABD'nin İsrail'e desteğine tepki olarak petrol ambargosu uygulamaya başlamasıyla bu durum değişti.
OPEC, petrol üreticileri için adil ve istikrarlı fiyatları sağlamak, petrol tüketicisi ülkelere etkili, ekonomik ve düzenli petrol arzını karşılamak ve petrolden elde edilen geliri petrol sektörüne yatırıma dönüştürmek için üye ülkeler arasında petrol politikalarında bütünlüğü ve eşgüdümü amaçlıyor.
- OPEC'e üye ülkeler
- OPEC, 14 Eylül 1960 tarihinde Bağdat'ta İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela'nın anlaşma imzalamasıyla kuruldu. Bu kurucu ülkelere Katar (1961), Endonezya (1962), Libya (1962), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE-1967), Cezayir (1969), Nijerya (1971), Ekvador (1973), Gabon (1975) ve Angola (2007) katıldı.
- Ekvador Aralık 1992'den Ekim 2007'ye kadar üyeliğini askıya aldı. Gabon, 1995'te üyeliğini sonlandırdı. Endonezya petrol ithalat eder duruma gelmesi nedeniyle Ocak 2009'da üyeliğini askıya aldı. Şu anda OPEC, Suudi Arabistan, Venezuela, İran İslam Cumhuriyeti, Irak, Kuveyt, BAE, Libya, Nijerya, Katar, Cezayir, Angola ve Ekvador olmak üzere 12 üyeden oluşuyor. OPEC'in kuruluşundan sonra ilk beş yılda İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan merkezi, 1 Eylül 1965 tarihinde Avusturya'nın başkenti Viyana'ya taşındı.