İZBAN'da uzlaşma yok

İzmir'de, kent içi ulaşımda önemli yere sahip banliyö trenlerinde (İZBAN) çalışan personelin başlattığı grevde 16'ncı güne girildi. Grevin başlamasının ardından işveren tarafından yolcu yoğunluğunun olduğu 06.00- 11.00 ile 16.00- 22.00 saatlerinde koyulan ek seferlerin, Karşıyaka 1'inci İş Mahkemesi'nce durdurulması üzerine istasyonlar, yolculara kapatıldı. Karardan haberi olmayan yolcular ise gittikleri istasyonlardan geri döndü. Halkapınar İstasyonu'na yolcuların girmemesi için güvenlik şeridi çekilirken, Alsancak'ta ise İZBAN'ın güvenlik personeli, kapılarda bekleyerek istasyona gelenleri geri çevirdi.

Tren seferlerinin tamamen durduğundan haberi olmayan yolculardan Meltem Taka, "Hakkını alamayan herkes mi böyle grev yapacak? Grevin daha sağlıklı koşullarda yapılması gerekir. Mağduriyet yaratarak grev olmaz. Eğitim, sağlık gibi alanlarda da böyle hak arama olursa ne yapacağız? Başka yollar denenerek, insanlar mağdur edilmeden grev yapılmalı" dedi.

YOLCULAR ŞİKAYETÇİ

Yolculardan Oğuzhan Oduncu ise "Grev bizi çok fazla etkiliyor. İşimize gelip gitme konusunda sorun yaşıyoruz. Çiğli'den Alsancak'a ulaşmak bizim için artık oldukça zor. Eşim yeni doğum yaptı, çocuğumuzu hastaneye getirmek istiyoruz; ama çok zorlanıyoruz. 3- 4 araçla ancak hastaneye ulaşabiliyoruz. Bu da sorun oluşturuyor" diye konuştu.

İstasyonlardan geri dönen yolculardan Anıl Kozak da işe giderken sorun yaşadıklarını belirterek, "Daha önce işe gitme sürem daha kısaydı. Şimdi zamanımın çoğu yollarda geçiyor" dedi.

Ömer Odabaşı isimli yolcu ise "Daha önce işe yarım saatte gidiyordum şimdi saatlerdir yoldayım. Saat 08.00'de otobüse bindim, saat 10.00 hala yoldayım. Araba yok, İZBAN çalışmıyor. Halk hangi ulaşım aracını kullanacak" diye konuştu.

İZBAN İŞÇİLERİ DE MAĞDUR

Öte yandan 16 gündür grevde olan İZBAN personeli de para alamadığını ve evine ekmek götüremediğini ancak haklı oldukları mücadeleden geri adım atmayacaklarını açıkladı. İZBAN'da makinist olarak görev yapan Demiryol-İş Sendikası Baştemsilcisi Ahmet Güler, "16 gündür moralimiz çok yüksek. Çünkü inancımız var. Haklı olan bir mücadele içerisindeyiz. Haklarımızı alana kadar kesinlikle grev bitmeyecek. İsterse 1 ay isterse 2 ay sürsün. Çalışan tüm arkadaşlarımızın hiç birinde tereddüt yok. Hiçbir arkadaşımızda korku yok. Evet 16 gündür 343 arkadaşımız evine ekmek götüremiyor ama mücadele bunu gerektiriyor. Kaybımız var ama bu kaybı alacağımız haklarla biraz da olsun telafi edeceğimizi düşünüyorum. Haklı taleplerimiz yerine gelene kadar grev sürecek" dedi.

Hiçbir işçinin mücadeleden vazgeçeceğini düşünmediğini kaydeden Güler, "Biz bu yola çıkarken, 'Bu ücretlere emeğimizi satmayacağız' dedik. Ne zamanki emeğimizin karşılığını aldığımız ücretler olacak biz de o zaman çalışmaya başlayacağız" diye konuştu.

Ahmet Güler, burada elde edilecek kazanımların, tüm işçi sınıfı için emsal olacağını, bu nedenle de İzmir halkının işçilerin yanında olduğunu söyledi.

Sendika temsilcisi Mücahit Yavuz da grev kararı alırken çok zorlandıklarını belirterek, "Biz 16 gündür evimize ekmek götüremiyoruz ama bu mücadele bizim için olmazsa olmaz. Haklarımızı alana kadar sonuna kadar mücadele edeceğiz" diye konuştu.