Yeni tip koronavirüs salgınıyla birlikte piyasalarda oluşan karamsar hava her geçen gün dağılırken, iş dünyası temsilcileri de geleceğe daha umutlu bakmaya başladı.Deloitte tarafından gerçekleştirilen “Avrupa CFO Anketi Sonbahar 2020” anketi, salgınının şirketleri nasıl etkilediği, bu koşullarda CFO’ların(Mali İşler Direktörü) geleceğe bakışı ve stratejileri gibi konulara odaklanırken, çalışmada Türkiye’den 63, toplamda ise bin 758 CFO’nun görüşlerine yer verildi. Türkiye’de CFO’lar hazirandan bu yana yaşanan değişimleri göz önünde bulundurduklarında finansal gelecekleri ile ilgili daha iyimser bir tablo çizdiler. Araştırmaya Türkiye’den ve Avrupa’dan katılan CFO’ların hemen hemen yarısı gelecek üç aya daha umutlu bakıyor. Bunun yanında gelecek bir yıl içerisinde Türkiye’deki CFO’ların yüzde 67’si şirket gelirlerinde, yüzde 55’i faaliyet kârında artış yaşanacağı yönünde görüş bildiriyor.
Şirketlerin risk iştahında ise Türkiye’den katılım gösteren CFO’ların yüzde 43’ü, Avrupa’daki CFO’ların yüzde 37’si yatırımlarını azaltacağını tahmin ediyor. Araştırma sonuçları toparlanma açısından ele alındığında Türkiye’deki CFO’ların, yüzde 17,2’si şu an gelir yaratma düzeylerinin kriz öncesi seviyeyle aynı düzeyde veya üzerinde olduğunu, yüzde 13,8’inin 2020 sonuna kadar toparlanmayı beklediğini, yüzde 15,2’sinin ise 2021’in 2. çeyreğinin sonuna kadar gelir yaratma düzeylerinin kriz öncesi düzeye döneceğini beklediğini gösteriyor. Bunun yanında yüzde 53,5 ile çoğunluğu 2021 yılı 2. çeyrek sonrası ve daha ilerisinde kriz öncesi seviyeye dönüleceğini düşünenler oluşturuyor.
Sonuçlar sektör düzeyinde incelendiğinde ise CFO’ların iyileşme konusunda en olumsuz olduğu sektörler inşaat ve profesyonel hizmetler olarak görülüyor. Sektör katılımcıları en erken 2021’in ikinci yarısında kriz öncesi seviyeye dönmeyi bekliyor. Ankete göre perakende, finansal hizmetler ve endüstriyel ürünler ve hizmetler sektörleri de ağırlıklı olarak iyileşme için gözlerini 2021’in sonrasına dikmiş durumda bulunuyor. Türkiye’deki CFO’lar kur dalgalanmaları, ekonomik görünüm/büyüme, jeopolitik riskler ve iç/dış talebin azalması gibi riskleri göz önünde bulundurduklarında defansif bir strateji belirlemenin daha faydalı olacağını düşünüyor.
Bu sebeple şirket stratejilerini belirlerken ilk sırada ekonomik kaygılar nedeniyle maliyetlerin kontrolü ve azaltılması geliyor. Nakit akışının artırılması yönünde alınacak aksiyonlar ikinci sırada yer alırken, faaliyet harcamalarının azaltılması bunu takip ediyor. Ancak dördüncü ve beşinci sıralarda CFO’ların daha cesur stratejiler belirlemek adına organik büyüme ve yeni pazarlarda büyümeyi seçtiği görülüyor. Araştırmaya Avrupa’dan katılan CFO’lar için de ekonomik kaygılar sebebiyle maliyet azaltımı ve nakit akışının artırılması stratejilerin belirlenmesinde önemli rol oynarken, dijitalleşmenin de stratejilerinde kilit bir faktör olduğu ortaya çıkıyor.
Deloitte Türkiye Denetim Hizmetleri Lideri Ali Çiçekli, ankete ilişkin yaptığı değerlendirmede, pandeminin tüm iş hayatını yeniden şekillendirdiği bu dönemde, bazı sektörlerin hızla toparlandığını, diğerlerinin daha uzun ve kısmen belirsiz bir rotada ilerleyeceğini belirtti. Açıkçası pandeminin ilk dönemlerine göre CFO'ların artık duruma daha iyimser yaklaştığını ve stratejilerini de birçok yönden farklı durumlara kolay adapte olmak üzerine kurduklarını bildiren Çiçekli, "Kesin olan şu ki, önümüzdeki dönemde CFO'ların değişimi kucaklaması, hedeflerini yeniden değerlendirmesi ve geleceğe yatırım yapması gerekecek" ifadelerini kullandı.