İş dünyası büyümeden memnun

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018'in ilk çeyreğine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyüdü.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İSO'nun PMI öncü göstergelerinın yılın ilk üç ayı ile ilgili olumlu büyüme rakamlarının işaretlerini verdiğini söyledi.

"Sanayi sektöründen gelen yüzde 8,8 gibi güçlü destekle, Türkiye'nin 2017’de başlattığı göz kamaştırıcı büyüme devam ediyor." ifadesini kullanan Bahçıvan, son büyüme verilerinin, sanayi sektörünün ekonominin temel direği olduğunu, her koşulda büyümeye en güçlü katkıyı sunmaya devam ettiğini ve büyümedeki tartışmasız yerini açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.

Bahçıvan,nisan ayından beri özellikle finansal piyasalarda başlayan istikrarsızlıkla birlikte, kur ve faizlerdeki gelişmelerin tedirginlik yarattığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bunun yanı sıra seçim arifesinde olmamız, özellikle sanayi kaynaklı büyümeyi yılın devamında da aynı ivme ile devam ettirebilmemiz için gerekli olan kaslarımızın, yeteri kadar güçlü olmadığını bize gösteriyor. Nitekim İSO PMI’ın yılın ikinci çeyreğini kapsayan aylarında arka arkaya gelen rakamlarda bunu gördük. Sanayicinin bugüne kadarki yatırım kararlarında bir tereddüt olmadığı halde, bugün finansal istikrarda yaşanmakta olan dalgalanmanın seyri, bugünden itibaren bu kararların hangi yörüngeye oturacağı konusunda belirleyici olacaktır. Ümit ederiz ki seçim sonrası alınması gereken temel önlemler bir an önce alınır ve içine girmekte olduğumuz finansal istikrarsızlık ortamına son verilerek Türkiye tekrar nitelikli ve sürdürülebilir büyüme ortamına kavuşacaktır."

"Büyümede rekor tempo sürüyor"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de "Türkiye peş peşe altı çeyrektir büyümesini sanayide üretim artışına dayalı şekilde gerçekleştirmeyi başardı. Çoğu sanayi kolunda kapasite kullanımı tepe seviyeye yaklaştı. Yeni kapasite yatırımı ihtiyacı, yılın ikinci yarısında yatırımlara dayalı büyümenin sinyalini veriyor. Bunun için faiz, enflasyon ve döviz kurundaki artışların makul seviyelere çekilebileceğini öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"2017'de G20'nin en hızlı büyüyen ekonomisi olan Türkiye, bu rekor temposunu sürdürüyor. 2018’in ocak-mart döneminde özel sektörün yatırım ve üretim kararlılığını görmek memnuniyet verici. Bilhassa sanayideki yüzde 8,8'lik büyüme anlamlı. Güçlü yönetim sistemine geçişle birlikte, yatırımlar için yeni bir yol haritası çizileceğine inanıyoruz. Seçimlerden sonra yılın ikinci yarısında yapısal reform ve yeni sistemin idari yapısı, makro ekonomik verileri daha öngörülebilir hale getirecek"

"Büyümede OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldık"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise 2017 yılında yakalanan güçlü büyüme performansının bu yıl da sürdüğünü vurguladı.

Büyükekşi, "Yılın ilk çeyreğinde ulaştığımız yüzde 7,4'lük büyüme oranı ile beklentilerin üzerine çıkarak yine dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olduk. Bu oranla, Hindistan’ın ardından G20'de ikinci olurken, OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldık. AB ortalamasını ise üçe katladık." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomisinin güçlü yapısıyla karşısına çıkan bütün engellere rağmen, hızlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini dile getiren Büyükekşi, her sene olduğu gibi yine bu yıl da birçok kredi derecelendirme kuruluşu ya da diğer uluslararası kuruluşların tahminlerinin ötesinde büyümeyi sürdüreceklerini ifade etti.

"İlk çeyrekte, ülkemizdeki güçlü talep artışı neticesinde net ihracat büyümeye negatif katkı verdi. Ancak, önümüzdeki çeyreklerde özellikle turizm sektöründeki güçlü ivmelenme ile birlikte net ihracatın da büyümeye pozitif katkı vermesini bekliyoruz. Böylelikle, ilk çeyrekte yakaladığımız başarılı büyüme performansımızı yıl genelinde de sürdüreceğimize inanıyoruz.

Büyüme rakamlarında bizleri sevindiren bir diğer gelişme ise yatırımlarda yaşanan yüzde 9,7’lik artış oldu. Ülkemiz üzerinde yaratılan bütün algı operasyonlarına rağmen gerek yerli gerekse de yabancı sermayenin Türkiye’ye güveninin ne kadar yüksek olduğunu yatırımlardaki artıştan görüyoruz. İnanıyoruz ki, hem yatırımlardaki artış hem de mal ve hizmet ihracatımızdaki yükseliş ile ülkemiz sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme performansını önümüzdeki dönemde de sürdürecek."