Bu yılın başında İngiliz mühendislik devi Rolls-Royce’un CEO’luk koltuğuna oturan Tufan Erginbilgiç’in, Türk vatandaşı olduğu için şirketin tüm işlerine erişimi olmadığı ortaya çıktı.
Wray, Erginbilgiç’in ocak ayında şirkete katıldığında “uygulamanın tamamen farkında olduğunu” kaydetti. Bunun hükümetle yapılan sözleşmelerden kaynaklandığını vurguladı. Rolls-Royce yetkililerine göre, hassas işlere CEO’nun dahil edilmemesinin sağlıklı olup olmadığı şirket içinde bir tartışma konusu değil.
Erginbilgiç, İngiliz donanmasındaki denizaltılara güç veren nükleer reaktörlerin üretimine dair hassas bilgilere erişemiyor. Yasalar gereği, 1500’den fazla mühendisin istihdam edildiği bu bölümdeki bazı belgeler “sadece bir İngiliz tarafından” görülebiliyor.
Hürriyet’e yapılan açıklamada, erişimi kısıtlanan “çok az sayıda ayrıntı” olduğu kaydedilirken, bunun sadece Erginbilgiç’e özel bir uygulama olmadığı anlatıldı. Örnek olarak, şirketin Savunma İşleri departmanının başındaki Amerikan vatandaşı Adam Riddle’ın da denizaltı programının bazı ayrıntılarını göremediği kaydedildi.
Yine de açıklamada, CEO Erginbilgiç’in bu kısıtlamaya rağmen şirketi yönetmek için “gerekli tüm bilgiye sahip olduğunun” altı çizildi. Bunun için İngiliz yöneticiler Anita Frew ve Chris Cholerton’un her detayı inceleyerek kendisine rapor verdiği belirtildi. Denizaltı departmanıyla ilgili hassas bilgilerden sorumlu Cholerton daha önce şirketin sivil havacılık bölümü başkanıydı.
Rolls-Royce, AUKUS anlaşmasının bir parçası olarak İngiltere donanmasının yanı sıra Avustralya’nın denizaltılarına da nükleer güç üniteleri sağlayacak. Geçen yıl şirketin 12.7 milyar sterlinlik gelirinin üçte biri savunma biriminden gelmişti. İngiliz savunma sanayisi için kritik önemdeki şirket hükümet tarafından sıkıca denetleniyor. Hükümet, şirketin satışını ya da ortaklık yapısının değişmesini veto gücü bulunan “altın hisse” sahibi.