Dünyanın hiçbir ülkesinde 65 yaşının altında emekli olmadığını söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Mesela yaşa takılanlara biz 'yaşa takılmayacaksınız merak etmeyin' dersek, yaş yine 50'lilerin altına iner. Ama biz yaşa takılan kardeşlerimize diyoruz ki 'beklemen gereken 53'se 53'ü, 54'se 54'ü bekleyeceksin' ve o gün geldiğinde de emekliliğini alacaksın" dedi.
Konya'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'nin kamu personel reformunu yapması gerektiğini söyledi. Müezzinoğlu, bunun hayata geçirilmesi halinde çalışanlar ve ülke adına en önemli reformlardan birinin yapılmış olacağını vurguladı.
Burada en doğru şeyin de bütün olarak bir kamu personel reformunun yapılması olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Terfi nasıl olacak, performans nasıl olacak. Memuriyete aldığımız birinin 30 yıl içindeki performansı, alanında ülkeye, millete hizmet etmesi, alanındaki gelişmeleri takip edip etmemesi, bunların hepsi önemli. Ben Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin 1982 mezunuyum. 1986'da dahliye uzmanı oldum. 30 yıl önce uzman oldum. 30 yıl önceki dahiliye uzmanlığı ile bugünkü dahiliye uzmanlığı arasında fark var. Muasır medeniyet seviyesini üzerindeki bir hedefi olan bir Türkiye var. O zaman bizim memurumuz millet adına kendi alanındaki gelişmeleri takip edebilme, eğitimlerini alabilme ve o eğitimlerle 5 yıllık olabilir veya alanlarına göre belirli dilimlerle kendilerini geliştirip geliştirmediklerinin değerlendirmesi yapılır. Bunun içinde güvence de konulur eyvallah. Ama tek madde 'memuriyete girdiğinden emekli olmak istediği güne kadar güvence garantidedir' dediğiniz zaman bu memura da, millete de hizmet olmaz."
Bir basın mensubunun, işçi emeklilerinin yoğun olarak kendileriyle ilgili intibak düzenlemesi talep ettiğini hatırlatıp, bu yöndeki beklentilere ilişkin sorusu üzerine Müezzinoğlu, "Beklentiler bitmez. Hayat hep beklenti ve umutlarla" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin sosyal güvenlik sisteminin yapısında bazı sorunların bulunduğunu, bu sorunlarında sistemin yükünün artırılmasıyla çözülemeyeceğini vurgulayan Müezzinoğlu, şu bilgileri verdi:
- "Şu anda OECD üyesi ülkelerin hiçbirinde veya dünyanın hiçbir ülkesinde 65 yaşının altında emekli yok. Bizde 37'den tutun 65'e kadar her yaşta onbinlerle ifade edilen emeklilerimiz var. OECD üyesi ülkelerinin ortama emekli yaşı 72, Türkiye'nin ortalama emekli yaşı 52. Şimdi sistemin nasıl yanlış bir zeminde kurgulandığını buradan görüyoruz. Almanya gibi kişi başına düşen gayri safi milli hasılası 30 bin avrolara gelmiş bir ülkede 65 yaşın altında tek bir emekli yoksa yine gelişmiş dediğimiz ülkelerde bir tane 65 yaşın altında emekli yoksa, ortalama emekli yaşı 72'yse, bizde de 52'yse burada yükü artıran bir bakış açısıyla değil, kademeli olarak biz artık 52'yi 53'e, 53'ü 54'e çıkartmalıyız. Bunu yavaş yavaş kadınlarda 58, erkeklerde 60'a götürecek bir yolculuk planlıyoruz. Bu zaten sistemde var."
- Müezzinoğlu, emeklilikte yaşa takılanların beklemeye devam edeceklerini bildirerek, "Mesela yaşa takılanlara biz 'yaşa takılmayacaksınız merak etmeyin' dersek, yaş yine 50'lilerin altına iner. Ama biz yaşa takılan kardeşlerimize diyoruz ki 'beklemen gereken 53'se 53'ü, 54'se 54'ü bekleyeceksin' ve o gün geldiğinde de emekliliğini alacaksın" dedi.
Türkiye'de emeklilere Avrupa'daki birçok ülkeden daha uzun süre aylık ödediğine dikkati çeken Müezzinoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Biz ortalama 27 yıl emeklimize maaş öderken, onlar ortalama 17 yıl maaş ödüyor. Bizde istiyoruz ki 17 yıl, 20 yıl maaş ödeyelim ama emeklimize adam gibi maaş ödeyelim. O zaman intibakları konuşmak daha kolay. Bir taraftan taşınabilmesi çok zor olan bir yük var. Bu yükü daha da büyütmek millete ilave külfettir. Bu bütçe açığı demektir, yatırımlardan vazgeçmek demektir. Yatırımlardan vazgeçtiğin an Türkiye'nin o muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki o hedeften vazgeçmektir. Gençlerden alıp emeklilere vermektir. Halbuki biz gençlerin hak ve hukukunu da korumak durumundayız."
Başka bir basın mensubunun, memur emeklileri ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarına yapılan artışların aynı olması yönünde bir düzenlemenin söz konusu olup olmadığını sorması üzerine Müezzinoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin memurlar ile işçileri aynı statüde tutulamayacağı yönündeki bir kararının bulunduğunu anımsattı.
Bu karar nedeniyle işçiler ile memurlara arasındaki farklılıkların da olabileceğine dikkati çeken Bakan Müezzinoğlu, farklı statüdeki emeklilerin aylıklarına yapılan artışlar arasındaki farkın zaman içindeki kademelendirmeyle planlanabileceğini söyledi.
Esnaf ve Ahilik Fonu'na da değinen Mehmet Müezzinoğlu, bu fonun büyük oranda İşsizlik Sigortası Fonuna benzediğini bildirdi.
- Fona Bağ-Kurluların yüzde 2, Hazinenin ise yüzde 1 oranında destek vereceği belirten Müezzinoğlu, "Esnafımız 720 gün prim ödedikten sonra iflas ya da dükkanı kapatma durumunda bu fondan istifade edebilecek. Yatırdığı primin süresine göre kendisine 6, 8 ya da 10 ay gibi ödemeler yapılacak" diye konuştu.
Müezzinoğlu, fonun kurulmasının ardından ilk iki yıl ödemelerin yapılmayacağını ifade ederek, ortalama bir senaryoya göre fonda biriken paranın nemalandırılmaması halinde 20 yıl sonra 60 milyon liralık açık hesaplandığını, nemalandırılması halinde ise açık vermeyeceğini sözlerine ekledi.
Büyükannelere bebek bakım parası geliyor Emekliler promosyon hakkını alacaklar