Nebati, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda (BTSO) düzenlenen "İş Dünyası ile İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Osmanlı'ya başkentlik yapan Bursa'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bursa'nın ülke ekonomisinin üreten gücü konumunda olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin ilk organize sanayi bölgesinin kurulduğu Bursa bugün 17 organize sanayi bölgesi, 13 sanayi sitesi, yüzde 100 doluluk oranına sahip 2 endüstri bölgesi ile üretimde öncü sanayi şehirlerimizden biridir. Ayrıca, üretimde sahip olduğu 130 Ar-Ge merkezi, 29 tasarım merkezi, 2 teknoloji geliştirme bölgesi ile küresel yenilikleri takip etmekte ve teknolojik faaliyetlere yön vermektedir." ifadesini kullandı.
Geçen yıl Bursa'ya sağladıkları teşvik belgesiyle yapılan yatırımlarla 13 bin 500 kişiye istihdam oluşturulmasını öngördüklerini belirten Nebati, "Bursa sahip olduğu iklim ve ekolojik avantajlardan dolayı sanayide olduğu kadar tarımda da önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle son yıllarda artan tarımsal çeşitliliği ve sanayisi ile meyve suyu, konserve, konsantre salça, dondurulmuş gıda üretiminde dünya ile rekabet etmektedir." diye konuştu.
İki yıl süren salgının ardından başlayan savaş sonrası emtia fiyatlarının yükseldiğine dikkati çeken Nebati, şöyle devam etti:
Yüksek büyüme oranlarının istihdam piyasasına da olumlu yansıdığını vurgulayan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bakan Nebati, son iki yıldır salgın nedeniyle olağandışı bir dönem yaşayan dünya ekonomisinin Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bir kez daha sarsıldığını belirterek, savaşın trajik bireysel ve toplumsal etkilerinin yanı sıra ekonomik etkilerinin de tüm dünyayı etkisi altına aldığını kaydetti.
Özellikle tarım ve enerji ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntıların ülkeler üzerindeki enflasyonist baskıyı daha da artırdığını ifade eden Nebati, "İnşallah sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ev sahipliğini yaptığımız müzakere görüşmeleri olumlu sonuçlanacak, iki ülke arasında barış en kısa sürede sağlanacaktır." diye konuştu.
Nebati, küresel düzeyde yaşanan emtia fiyat artışları ve arz sıkıntılarının etkisini en aza indirebilmek için adımlar atmaya devam ettiklerini anlatarak, "Bu çerçevede, bu yıl tarım desteklerini 29 milyar liraya çıkardık. Atıl tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması için yatırımların yüzde 75'ine kadar destek verilmesine yönelik düzenlemeler yaptık. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin güneş enerjisi ile sağlanması için GES projelerine Ziraat Bankası vasıtasıyla 1 yıl ödemesiz 8 yıl vadeli kredi desteği ya da kredi kullanmak istemeyen çiftçimize yüzde 50'ye kadar hibe desteği sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Enerji arz güvenliğine katkı sağlayacak yatırımlara da devam ettiklerini dile getiren Nebati, "Özellikle YEKDEM desteklerinin katkısı ile toplam enerji üretimi içerisinde yenilenebilir enerji payımızı yüzde 53,9'a çıkardık, bu alandaki potansiyelimizi giderek artıracak düzenlemeleri hayata geçirdik. Karadeniz'de bulunan, mesken ve konutlarımızın 30 yıllık ihtiyacını karşılayacak doğal gazın bir an evvel çıkarılıp vatandaşlarımızın kullanımına sunulması için çalışmalarımıza devam ediyoruz." dedi.
Nebati, son dönemde dünya ekonomilerinin en büyük sorununun artan enflasyon meselesi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
Bakan Nebati, Kur Korumalı Mevduat'ın en net ve güçlü etkisini Rusya-Ukrayna Savaşı, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve FED faiz artırımı kararına rağmen kurun stabil durumunu korumasıyla gördüklerini söyledi.
Kur Korumalı Mevduat sistemine ilk girenlerde vadelerin 23 Mart itibarıyla dolmasıyla hesap sahiplerinin getirileri almaya başladığını hatırlatan Nebati, bu tarihte 596 milyar lira olan Kur Korumalı Mevduat bakiyesinin 1 Nisan itibarıyla 695 milyar liraya ulaştığını kaydetti.
Nebati, döviz kurlarında stabilizasyonun en iyi şekilde yürüdüğünü vurgulayarak, "KKM'nin de etkisi ile birlikte kur-faiz sarmalından çıktık. Böylece, enflasyonun en önemli belirleyicilerinden biri olan döviz kurunda serbest piyasa koşulları içerisinde istikrar sağlandı. Enflasyonun diğer önemli belirleyicisi olan beklentilerdeki düzelmeye yönelik atacağımız adımlarla yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz." dedi.
Nebati, fiyatlardaki davranış bozukluğunun giderilmesi ve makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmelerle yatay bir geçişten sonra enflasyon sarmalından çıkılacağı bir döneme girileceğini kaydetti.