Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan; göreve geldiğinden bu yana İstanbul’da ilk kez ekonomi basınının karşısına çıktı. Yaklaşık 1,5 saat süren sohbet toplantısında Bakan Pekcan’a kırka yakın soru yöneltildi. Daha önceki sohbet toplantılarında Ticaret Bakanı’yla ağırlıklı olarak ihracat, ithalat, cari denge, ticaret savaşları ve yeni pazarları konuşurduk. Bu sefer öyle olmadı. Pekcan’a yöneltilen soruların tamamına yakını aylardır vatandaşın bir numaralı gündemi olan zamlar ve spekülatif fiyat artışlarıyla ilgili oldu
Herkesin umut bağladığı ‘Hal Yasası’ ve çarşı-pazar denetimlerine ilişkin çalışmaları anlatan Pekcan, serbest piyasa ekonomisi anlayışıyla yoluna devam eden Türkiye için rekabetçi, şeffaf, üretici ile tüketicinin birlikte korunduğu bir yapıyı tesis etmeye çalıştıklarını anlatmaya çalıştı. Tüketiciden gelen şikayetlerin arttığına dikkat çeken Pekcan; bakanlık müfettişlerinin ve zabıtaların yaptığı denetimlerin ‘polisiye tedbir’ olarak sunulmasından duyduğu rahatsızlığı da belli etti. Gıda fiyatlarında yoğunlaşan aşırı zamların tarladan sofraya uzanan tedarik zincirinde fiyatların 5-6 katına çıkarılmasının normal olmadığını belirten Pekcan, bütün kesimlerin katılımıyla çalışmalarını sürdürdükleri ‘Hal Yasası’ndan umutlu.
Hal yasasında ambalaj standardı ve soğuk zincir mecburiyetinin de olduğunu anlatan Pekcan, hem üretici bölgelerinde hem de nakliyede bununla ilgili bütün çalışmaların hazır olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti: “Hal rüsumunu kaldıracağız. Profesyonel yönetici getireceğiz. Halde beyaz et de satılsın, kırmızı et de. Su ürünleri, sebze-meyve ve çiçek re satılsın. Yani pırıl pırıl bir sistem olsun istiyoruz. İki tane pilot projeyi devreye alıp herkesi mutlu mesut üretici olmaya teşvik etmek istiyoruz Bu sistem gerçek anlamda yürürse fiyatların düşmemesi imkansız.”
Üretici bölgesi hallerini üreticiye yakın yerlerde kurulacağının bilgisini de veren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Bu hallerde toplama yapılacak, ayıklama yapılacak, tasnifleme yapılacak, ambalajlama yapılacak. Sonra da tüketiciye ulaşacak bu ürünler. İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere Türkiye genelinde 30 tane halin yeteceğini düşünüyoruz. Bunların biri Avrupa biri de Asya yakasında olma üzere ikisi İstanbul’da olacak. Hallerde soğuk zincir olacak. Hatta şimdiden marketler bazı ürünlerde söylenmeye başladı. Çok iyi olacak. Çünkü vatandaş Perşembe pazarına gider gibi buralardan alış veriş yapabilecek. Sistem ancak böyle dengelenmiş olur” dedi.
Bakanlık olarak piyasa gözetiminin yanısıra sıkı bir denetim mekanizması da geliştirdiklerini belirten Pekcan, ALO 175 ve ALO 171 gibi şikayet hatlarına ve yine bakanlığın kurduğu mobil uygulama sistemine gelen şikayetlerin sıkıca takip ettiklerini belirtti. Pekcan, “Kesebildiğimiz ceza ürün başına 70 bin lira. Bizim bunu Reklam Kurulu’nda 10 katına çıkarma yetkimiz var. Bir taraftan da serbest piyasaya da müdahale algısı var. Dengeyi kurmaya çalışıyoruz” dedi.
Kozmetik, temizlik, bebek maması gibi ithal ürünlerdeki aşırı fiyat artışlarının kurlar aşağı indiği halde devam ettiğine ilişkin sorular da yönelttik Bakan Pekcan’a. Bu konudaki tüketici şikayetlerine hak verdiğini anlatan Pekcan, şunları kaydetti: “İthalat noktasında ürün nihai ürün olduğu zaman fiyat artışlarını görebilirsiniz ama hammadde ya da ara ürün olduğu zaman zor. Artık zaten tek bir bakanlık olduğumuz için biz toplantıları ithalatla, tüketiciyle, ticaretle aynı masada yapıyoruz. İlk denetimlerde elimizde veri yoktu. Fiyat artışı var da referans yoktu. Şimdi yönetici zemin oluşmuş durumda. Ve artık bunları süreklilik sağlıyoruz denetimlerde. 1.825 üründe gramaj oyunu tespit ettik. Çok yapıyorlar bu gramajlarla oynama arttı gibi.