Altın rezervi bulundu haberleriyle bu hafta adını çok duyduğumuz Ağrı’ya yolum düşmüşken Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Saim Alpaslan, ile şehrin sorunlarından yeni yatırımlara ve hükümetten taleplerine kadar birçok konuyu konuştuk. Geçtiğimiz yıl Nike’ın Ağrı’da üretim yapacağına ilişkin haberleri sevindirmişti. Alpaslan, "Nike Ağrı’ya geldi mi?" sorumuza ilişkin şu cevabı veriyor: “Nike’ın gelmesiyle 10 binler çalışacaktı bu ilde. Ciddi anlamda mutlu olmuştuk. Gönül ister ki, 20 binlere çıksın istihdam sayısı ama, burada 5 bin kişi de çalıştırsa Ağrı uçar. İnşallah bu rakamlara ulaşacağız. Nike geliyor mu gelmiyor mu? Biz de ortada kaldık. Bir firma geldi burada fason çalışıyor. Nike’ın burada ciddi gözle görülür birşeyi yok. Fabrikayı kuran Özel İdare. Herşey hazır. Nike’ın ciddi bir rüzgar estirdiğini Ağrı’da görmedik. 200-300 kişiyle bir iş yapıyorlar. Ama alt bir firması fason çalışıyor. Nike’ın gelmesini ümitle bekliyoruz.”
Saim Alpaslan, Ağrı’ya da ciddi teşvikler verildiğini ancak takibi yapılmadığı için verim alamadıklarını söyledi. Zaman zaman 6’ncı bölge olarak göründüklerini dile getiren Alpaslan, şu taleplerde bulundu: “6’ıncı bölgeye baktığımız zaman Diyarbakır, Batman da 6’ıncı bölge. Diyarbakır’a günde 20 tane uçak geliyor. İklim şartları çok güzel. Yatırımcı aynı şartlarla, aynı teşviklerle niye Ağrı’ya gelsin ki? Demiryolu var. Uçak seferleri çok. Ağrı’ya geldiği zaman bir saatlik bile işi olsa, üç gün zamanı geçecek. Zaman zaman misafirlerimiz, bakanlarımız geliyor, geldiği gün dönmek isterse, ya Erzurum’dan ya da Van’dan gitmek zorunda. Bir Erzurum, Van olabilmemiz için, Cumhurbaşkanımız'ın talimatlarıyla bu şehirlere pozitif bir ayrımcılık gelmesi lazım. Bu bölgeye deneyimli yatırımcılar gelmesi lazım. Bizim gibi yatırımcılara özgüven gelmesi lazım. Aksi takdirde parayı biz bu bölgede kazanıyoruz. Atalarımız burada, Biz niye İstanbul’a, Bursa’ya, İzmir’e yatırım yapalım."
Alpaslan, büyük kentlere göçün en büyük sorunlardan biri olduğunu aktararak, şehrin alt yapısı hazır olmadığı için yatırımcıların belli bir noktaya geldikten sonra göç ettiklerini kaydetti. Alpaslan, şehirlere göçü önleyelim çağrısı yaptı.
Alpaslan, bu bölgenin olmazsa olmazının hayvancılık olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Etimizi markalaştırırsak Ağrı’yı kurtarırız. Bunun yanında Ağrı Dağı’nın eteğinde bal üretiyoruz. Ülke bazında ciddi anlamda Ağrı’dan bal satıyoruz. Hatta Karadeniz’den bir çok kişi arılarını buraya getiriyorlar. Her tarafımız yayla. Hayvancılığa yatırım yapsak bize yeter. Sanayi şehri değiliz. İklim şartları sıkıntılı. Ulaşımda ise 90 km ötesinde demiryolu var. Kars’ta Erzurum’da demiryolu var. Arada sıkışıp kalmışız. İran bağlantılı bir demiryolu olursa bize ciddi faydası olur. Ağrı dönerinin markalaşması lazım. Burada hayvanlarımız suni yemlerle beslenmiyor. Dağda otluyor, kesime gidiyor. Bitki çeşitliliğimiz oldukça zengin. Batıya Kurban'da yüzbinlerce hayvan gönderiyoruz. Geçmişte hayvan sayısında Türkiye’de ilk sıralardaydık. Köylerdeki insanların hayvancılığı bırakmasından dolayı bu azaldı ama yine 8’inci sıradayız. Küçükbaşta ise 4-5’inci sıradayız. Destek gelirse ilk üçlerde oluruz. Bizi kurtaracak olan da budur. Mera çok Ağrı’da."