Bütün dünyada uluslararası seyahatleri durduran Koronavisrüs salgınını kontrol altına alan ülkeler, yurt içi ve yurt dışı uçuşlarını kademeli olarak başlatıyor. Kapıların yeniden açılmasında, karşılıklı olarak seyahat edilecek ve mal ile hizmetlerin kabulü ilgili ülkelerin salgınla mücadelede gösterdiği başarısı önemli rol oynuyor. Uluslararası şirketlerin de kararlarında etkili olan bu kriter, Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerince siyasi malzeme olarak kullanılıyor.
Sağlık hizmetlerindeki başarısı ve salgına karşı aldığı önlemler nedeniyle örnek gösterilen Türkiye, Avrupalı turistler tarafından tercih edilen ülkelerin başında gelmesine rağmen, Berlin ve Brüksel’in çifte standart uygulamalarıyla karşı karşıya. Seyahat edilebilecek ülkelerin listesini hafta başında açıklayan Avrupa Birliği; Türkiye’yi liste dışı bıraktı. AB’nin tavrını eleştirenler arasında Avrupa basını da var.
Alman medyasında, Berlin ve Brüksel’in koronavirüs salgınıyla başarılı bir şekilde mücadele eden Türkiye için seyahat uyarısına devam etmesinin arkasında sağlık endişeleri değil siyasi nedenler olduğu yorumları yer alırken, Türkiye’nin çifte standart eleştirilerinde haklı olduğu ifade edildi. Alman Die Welt gazetesindeki bir yazıda Almanya’nın Türkiye’ye karşı koronavirüs kisvesi altında bir çıkar oyunu oynamaya çalıştığı ifade edildi.
Türkiye’nin sağlık açısından bakıldığında seyahat uyarısının mantıklı bir yanı olmadığı eleştirilerine yer verilen yazıda, Türkiye’deki vaka sayılarının diğer birçok ülkeden daha kötü olmadığına dikkat çekildi. Yazıda, ayrıca Alman TU?V ve Türk sertifikasyon programlarının otel tesislerinin güvenli olmasını sağladığı belirtilerek, Almanya'nın daha kötü durumdaki diğer ülkelerde, örneğin “Avrupa’daki koronavirüs merkezi” olan İngiltere’de tatil yapılmasına bile izin verdiğine işaret edildi. Yazıda “tıbbi gerçeklik, koronavirüs dış politikasında zaten ikincil bir rol oynuyor” denildi.
Türkiye’nin Kovid-19 stratejisinin başarısına işaret edilen Al-Monitor’daki yazıda, “Gerçekten de Türkiye’nin koronavirüs istatistikleri, örneğin AB üyesi İsveç’e kıyasla çok daha iyi. Türk nüfusu İsveç’in yaklaşık 9 katı ama Türkiye’de 1 milyon başına düşen vaka sayısı 2.370 iken bu rakam İsveç’te 6.777’dir. Kabaca aynı nüfusa sahip Almanya ile karşılaştırıldığında bile Türkiye, Almanya kadar başarılı görünüyor” denildi.
Türkiye’nin salgınla mücadeledeki başarısından övgüyle bahseden bir başka yabancı yayın organı ise The Econamist oldu. Londra merkezli The Economist dergisi, Türkiye’nin salgına karşı doğru yaptıklarını anlatan bir yazı yayınladı. Ülkede ilk Kovid-19 vakası görülmeden önce de Türkiye’nin salgınla mücadelede “önde gelen bir örnek” olduğunun konuşulduğu aktarılan yazıda, Türkiye’nin karantina önlemlerinden çıkarken de alkışı hak edecek nedenleri olduğu ifade edildi. Türkiye’nin, salgını Avrupalı ve Amerikalı müttefiklerinin pek çoğundan daha iyi ele aldığı belirtildi. Türkiye’nin geleneksel karantina önlemlerine meydan okuduğu ifade edilen yazıda, şunlar kaydedildi: “Türkiye, salgını Avrupalı ve Amerikalı müttefiklerinin pek çoğundan daha iyi ele aldı. Türkiye’nin stratejisi işe yaramış görünüyor. Türkiye, salgınla mücadelede zirveye oynadı. Son 18 yılda sağlık sistemine 10 milyarlarca dolar yatırım yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetleri, son olarak uluslararası bir havalimanı büyüklüğündeki hastanelerden oluşan bir ağ kurdu. Eleştirmenlerin bile kabul ettiği gibi, AK Parti çok çalışıyor ve işleri hallediyor.”