Doğuş Grubu ile Bilgili Holding’in ortaklaşa hayata geçirdiği Galataport İstanbul projesinin tanıtım toplantısı, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Ferit Şahenk ve Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili’nin katılımıyla Galataport İstanbul’da gerçekleştirildi.
Turizmden kültür sanata, gastronomiden alışverişe kadar hayatın her alanına dokunacak olan simge proje, 2020’nin mayıs ayında açılacak. Galataport İstanbul, dünyanın en büyük sahil şeridi projelerinden biri olarak yepyeni bir destinasyon haline gelecek.
Ferit Şahenk, toplantıda yaptığı konuşmada, Galataport İstanbul projesinin Türkiye ve İstanbul için "bir pırlanta" niteliği taşıdığını ve bu projenin Doğuş Grubu için de bir ustalık dönemi eseri olduğunu söyledi.
Şahenk, yılda 7 milyonu yabancı turist olmak üzere 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak olan Galataport İstanbul’un sahasında barındırdığı 2 müze ve ortalarında yer alan 14 bin metrekarelik rekreasyon alanı ile beraber kültür-sanat hayatı için de yeni bir merkez haline geleceğini dile getirdi.
Söz konusu projenin İstanbul’a büyük bir değer katacağını vurgulayan Şahenk, şunları söyledi:
Dünyada ilk defa yolcuların yerin altında karşılanacağı, gümrüklü ve gümrüksüz alanların değişken şekilde ayrılabildiği, şehrin en tarihi ve kültürel açıdan zengin kısmında mürettebat dahil yılda 1,5 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak bir kruvaziyer limanı inşa ettiklerini aktaran Şahenk, "Bir ‘ana liman’ olarak konumlanan Galataport İstanbul; Akdeniz çanağından Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada da kruvaziyer turizmine hareketlilik getirecek. Yılda 7 milyonu yabancı turist olmak üzere 25 milyon kişiyi ağırlayacak. Sonuç olarak İstanbul’un yeni ve modern yüzü, geçmişle bağını koparmadan dünyada eşi benzeri olmayan bir görsellik üzerinde bir araya geliyor." ifadelerini kullandı.
Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili ise Doğuş Grubu ile birlikte bu projede olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, "Galataport İstanbul, ziyaretçilerine pek çok alanda farklı deneyimler sunarak şehrin sosyal yaşamını değiştirecek bir yatırım. Projemiz açıldığında 200 yıldır erişime kapalı olan sahil şeridi, buraya gelen yerli ve yabancı turistlere adeta bir zamanda yolculuk deneyimi yaşatacak. İşte bu yüzden Galataport İstanbul bir liman projesi olmanın ötesinde anlamlar taşıyor. Galataport İstanbul, her yönüyle şehre değer katacak, bununla da kalmayıp 'İstanbul’u yaşamayı' sağlayacak yeni bir destinasyon olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vekili Hüsnü Akhan da 2014 yılında çıktıkları bu yolculukta artık geri sayıma başladıklarını belirterek, 1,2 kilometrelik sahil şeridinde yer alan Galataport’un bir zamanlar İstanbul’un ticaret merkezi olan Karaköy’e eski ruhunu tekrar kazandıracağını ifade etti.
Projenin yaklaşık yüzde 70’inin tamamlandığını aktaran Akhan, "Bu projeye, Doğuş ve Bilgili ortaklığıyla imza atmak bizler için bir gurur vesilesidir. Galataport İstanbul, kültür-sanattan gastronomiye, turizmden alışverişe kadar pek çok farklı fonksiyona sahip olacak. Galataport İstanbul, Türkiye’nin dünyaya denizden açılan kapısı olmasının yanın sıra İstanbullular ve şehrin tüm ziyaretçileri için yepyeni bir yaşam alanı olacak." diye konuştu.
Doğuş Grubu’nun Özelleştirme İdaresi tarafından 16 Mayıs 2013’te gerçekleştirilen Salıpazarı Limanı İhalesi’ni 702 milyon dolar teklifle kazanmasının ardından, grup, Ocak 2014’te Bilgili Holding’e bağlı BLG Capital ile ortaklık gerçekleştirdi ve bu ortaklıkla alanın geliştirme ve işletmesinden sorumlu Salıpazarı Liman İşletmeciliği ve Yatırımları AŞ kuruldu.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ ile yapılan devir sözleşmesini takiben, Şubat 2014’te liman sahası devralındı ve faaliyetlere başlandı. Şirketin unvanı, Şubat 2018 itibarıyla Galataport İstanbul Liman İşletmeciliği ve Yatırımları AŞ olarak değiştirildi.
Yenilenen tarihi liman, İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı olacak. Liman, 3 geminin bağlanmasıyla günde 15 bin yolcuya ve mürettebata hizmet verebilecek kapasiteye göre planlandı. Proje tamamlandıktan sonra da yılda mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor. Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Bu ziyaretçilerin Türkiye’nin turizm gelirine tahmini katkısının ise 1 milyar dolar civarında olacağı hesaplanıyor.
Projede yaklaşık 250 adet perakende ve yeme-içme noktası planlanıyor. Mağaza ve yeme-içme birimleri için ayrılan kiralanabilir alan toplamı yaklaşık 52 bin metrekare, kiralanabilir ofis alanı ise yaklaşık 43 bin metrekareden oluşuyor. Proje kapsamında peyzaj düzenlemesi hayata geçirilen tarihi Tophane Meydanı da yeniden İstanbul’un en önemli meydanlarından birine dönüştürülüyor. Galataport İstanbul, sahasında barındırdığı 2 müze ve ortalarında yer alan 14 bin metrekarelik rekreasyon alanı ile beraber kültür-sanat hayatı için de yeni bir merkez haline gelecek. Bu alan İstanbul’un ilk müze meydanı olmakla birlikte, sene boyunca özel bir etkinlik planlamasıyla sürekli yaşayan bir alan olacak.
Projenin hayata geçmesinin ardından ise planlama kapsamında bulunan kruvaziyer terminalinin, yerel ve dünya lezzetleri sunan kafelerin ve restoranların, ulusal ve uluslararası birçok markaya ev sahipliği yapacak mağazaların, otelin, ofislerin ve yüksek kapasitedeki otoparkın açılmasından sonra ise yaklaşık 4 bin 500 kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor.
Galataport İstanbul Kruvaziyer Limanı, ana liman ve transit sefer olarak İstanbul’u ziyaret eden kruvaziyer gemilerini ağırlayacak. Dünyada ilk kez kurgulanan kapak sistemi ve buna bağlı yer altında 29 bin metrekarelik terminal hizmete sokularak modern bir liman inşa ediliyor. Limanda gemi olmadığı zamanlarda ise gümrüklü alanı ve güvenlik (ISPS) alanını ayıran kapak sistemi sayesinde sahanın yer üstü alanının tamamı, halkın hizmetine sunulacak.
2020 yılında toplam 64 sefer, 2021 yılında ise yaklaşık 140 sefer Galataport İstanbul’a rezervasyon yaparken, çoğu firmanın Galataport İstanbul’u ana liman olarak kullanması bekleniyor.
Ayrıca, proje planlaması kapsamında düzenlenen 30 bin metrekarelik peyzaj alanında yüzlerce ağaç yer alacak ve 2 bin 300 araçlık yer altı otoparkı da bölgenin park sorununun çözümüne önemli bir katkı sağlayacak.