Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında bilgi sahibi olarak ifadesine başvurulan iş adamları, örgütün finans desteği vermeyenlere baskı uyguladığını iddia etti.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, FETÖ'ye finans desteği sağlayanlara ve örgütün faaliyetlerine iştirak edenlere yönelik başlattığı soruşturmada bilgilerine başvurduğu kişilerin ifadeleri, örgütün yapısını ortaya koydu.
Bilgisine başvurulan iş adamı M.C, ticari ilişkileri olan bir firmanın kendilerinden "cemaat"e kurban veya burs adı altında yardım talebinde bulunduğunu, söz konusu şirketin alacaklarına karşı yardım ettiklerini belirtti.
Gerçek yüzünü gördükleri "cemaat"ten irtibatlarını kesmeye karar verince ekonomik baskı altına alındıklarını savunan M.C, "Cemaat adına talep edilen kurban ve burs parasını vermemeye başlayınca bir firma kendisine verdiğimiz ticari malları bizlere karşı tepki olarak iade etmeye başladı. Anladık ki Gülen cemaatiyle ilişkimizi kesmemiz halinde ve talep edilen yardımları vermediğimizde ticari faaliyetlerimiz sekteye uğrayacak. Bizi dar boğaza itmeye başlarcasına tepkiler olmaya başladı." ifadelerini kullandı.
İş adamı M.C, yurt dışına iş seyahatinde bulunan sanayicilere yardım etme koşulunun, FETÖ'ye yakın derneklerin üyeliğinden geçtiğine dikkati çekti.
Zaman gazetesinden aboneliği iptal ettirmesine rağmen kendilerinden habersiz 3 kez yenilendiğini aktaran M.C, her seferinde yeniden iptal işlemi yaptıklarını kaydetti.
Bilgisine başvurulan bir başka iş adamı İ.Ü. ise "cemaat"in toplantılarına avukat, polis, öğretmen, doktor ve bazı rütbeli askerlerin katıldığını bildirdi.
Kurban parası adı altında 2012'de büyükbaş hayvan hissesi talep edildiğini vurgulayan İ.Ü, "Büyükbaş hayvan verebileceğimi söyledim. Canlı hayvan kabul etmediklerini, para, çek ya da senet kabul ettiklerini bildirdiler. Bir kısmı çek bir kısmı da nakit 35 bin lira verdim." bilgisini paylaştı.
Yurt dışı gezilerinin, sanayici ve iş adamlarının gözlerini boyayarak söz konusu yapıya maddi menfaat sağlama amaçlı olduğunu anladığını, 17-25 Aralık sürecinden sonra da "cemaat"ten uzak durmaya karar verdiğini anlatan İ.Ü, şu bilgileri verdi:
"Gülen yapılanmasıyla tüm bağlantılarımı kesme kararı aldıktan sonra anormal şekilde şirketimize gerek SGK'dan gerekse maliyeden birçok defa denetim adı altında gelinerek baskı altına alınmaya çalışıldık. Bu denetimlerin normal bir denetim olmadığını zannediyorum. Bu olaylardan önce gerek SGK gerekse maliye görevlileri 3-5 yılda bir defa denetime gelirken, bu olaylardan sonra yılda 5-6 sefer gelmeye başladı. Denetimlerin neden bu kadar sıklıkla yapıldığını sorduğumda, hakkımızda ihbar olduğunu, bu konuda gizlilik olduğu için bilgi veremeyeceklerini söylüyorlardı."