Türkiye Bankalar Birliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz lobisini yoğun şekilde gündeme getirdiği 2011 sonrasında ilginç bir hamle ile kurumsal geleneğini bozarak ilk defa bir kamu bankasının genel müdürünü birlik başkanlığına getirdi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın Bankalar Birliği koltuğuna oturmasının ardından, daha önce hükümete yakın politikalar izleyen ve kamunun çıkarlarını önceleyen kamu bankalarının, bu tarihten sonra makas değiştirerek özel sektör bankalarıyla ortak hareket etmeye başladığı gözlemlendi.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı koltuğu, çok uzun yıllar boyunca özel sektör bankalarının yöneticileri tarafından doldurulurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz lobisini sert şekilde eleştirdiği 2011 sonrasında, koltuğun aniden Ziraat Bankası’na devredilmesi, faiz lobisinin taleplerini kamu yöneticileri aracılığıyla gündeme getirdiği, bu yolla hükümetin ve merkez bankasının elini zayıflatma çabası içerisine girdikleri şeklinde değerlendiriliyor.
Siyasi irade karşısında yüksek faiz taleplerini doğrudan dile getirmekten kaçınan özel bankaların, 2012 sonrasında bu isteklerini, hükümetin karşısına kamu bankalarının yöneticilerini çıkararak gerçekleştirdiği ifade ediliyor. Bankalar Birliği başkanlığı ve yardımcılığı pozisyonuna yerleşen kamu bankaları yöneticilerinin; hükümet nezdinde, özel bankaların menfaatlerini önceleyecek şekilde, yüksek faizi meşrulaştırmak için lobi çalışmaları yürüttükleri kaydediliyor.
Özellikle 2013 sonrasında özel sektör bankalarıyla faiz yarışına girişen kamu bankaları, 2017 yılında tarihi faiz gelirleri elde ederek geride kalan tüm bankaların toplamından daha fazla kâr açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, geçen şubat ayında, kamu bankalarına yüksek faiz eleştirisi getirmesinin ardından, Ziraat Bankası’nın, 2018 ilk çeyreğine ait mali tablolarında, faiz gelirini bir önceki yıla göre yüzde 23 düşürerek 2.1 milyar TL’den 1.7 milyar TL’ye indirmesi dikkat çekti.