Erdoğan, Türk Metal Sendikası Kadın İşçiler 21.Kurultayı'nda konuştu. İşte konuşmalardan bazı notlar:
Kadınlarımıza yönelik her türlü ayrımcı tutuma karşı mücadele ediyoruz.Kur'an-ı Kerim'de de bir sure kadına ayrılmıştır. Kadın ve erkeğin her biri insanın yarısıdır. Kadını yok sayan erkek kendi yarısından da vazgeçmiştir.
Biz bugüne kadar kadınlarımızın hak arayışlarında yanlarında olduk. İstismar edilmelerine karşı çıktık. 40 yıllık siyasi hayatımda hangi mücadeleye girdiysem yanımda hep kadınlar vardı. Hayatımın her anı ailemin kadınlarıyla anlam kazanmıştır. Kadın,öncelikle annedir. Tüm annelerin özel bir yeri vardır. Ayaklarının altını öptüğüm anacığımla birlikte tüm annelerin bende özel bir yeri vardı. Annemin ayaklarını öpmek için eğildiğimde ayağını çekerdi, "Ne ediyorsun?" derdi. Ben de "Bana cenneti çok mu görüyorsun? Cennetin kokusunu almak istiyorum" derdim. Hayatımı paylaştığım eşimle birlikte ailelerinin direği olan tüm kadınlara saygılarımı sunuyorum. Benim için kadın kızlarımdır. Onlarla birlikte tüm genç kızlarımıza sevgilerimi iletiyorum. Torunumla birlikte tüm kız evlatlarımızın alınlarından öpüyorum.
Bu ülkenin kadınlarını yanına alanın sırtı yere gelmez. Bakınız bu ülke Kurtuluş Savaşı'nı yaparken cephede cephane taşırken çocuğuyla birlikte donarak ölen Şerife bacılar vardı. Manisa'da efeleriyle birlikte girdiği çatışmada şehit olan Gördesli Makbule hanımlar vardı. Biz ülkelerin geleceklerinde kadınların hayati rol oynadıklarını bildiğimiz için yurtdışı kalkınma planlarında onlara öncelik veriyoruz. Bu geniş coğrafyada her alanda kadınlara yönelik yüzlerce proje hayata geçirildi. Geçirilmeye devam ediyor. Geçtiğimiz 14 yılda kadınların etkinliğinin giderek arttığı bir gerçek. Kadın desteğinin olmadığı bir işin başarıya ulaşmadığı bir gerçektir.
Katil devlet diyerek hıyanet çukuruna gömülenlere inat devletimize sahip çıkıyor muyuz? Sendikaları terör örgütlerinin yuvası, silah deposu haline getirenlerin karşısında duruyor muyuz? Paralel başta olmak üzere tüm şer çetelerine karşı milletimizin yanında yer alıyor muyuz? Tek millet dedik, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Biz bu 4 şey için varız. Bu milleti parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecek. Bayrağımıza eş bayrak dikmeye çalışanlar bu ülkede yer bulamayacak, çukurlara gömülecektir. Devlet üstüne devlete müsade edilmeyecektir.
Burada metal iş kollarında iş yapanlar var. Bu bünyede 15 bin kadın işçimiz var. Kadınlarımız çalışma hayatındaki yerlerini daha görünür şekilde alıyorlar. Göçebe toplumlarında hayvanlarla ilgilenen kadınlar, tarımda çalışan yine kadınlar, üretimin her safhasında kadınlar var. Dışarıda, fabrikada, ofiste çalışmayan kadınlar da evlerde üretimler yaparak iş hayatında yerlerini almışlardır. Kadına en büyük zararı hayatı 'ekonomik özgürlük' düşüncesi vermiştir. Ailesinin tüm hayatını çekip çeviren kadının bu gayretini hangi maddi ölçü ile değerlendirebiliriz? Değerleri yok ederek kadını özgürleştiremezsiniz. Kadın emeğinin ve bedeninin sömürülmesine yönelik her girişim toplumların geleceğini hedef alıyor. Batı'da nüfusun azalmaya başlaması görülüyor, değerleri çöküyor. Ruslar yaşlanıyor, "Biz yanlış yaptık" demeye başlıyorlar. Kadınlar, iş hayatının her alanında hak ettikleri konumlara gelecekler. Erkeklerde de sorumluluk vardır. Erkeğin olmadığı yerde kadın, kadının olmadığı yerde erkek olmaz. Tek başına bir işe yaramaz. Bizim inancımızda tüm emir ve yasaklar erkekler ve kadınlar içindir. Kur'an-ı Kerim'de de "İyi temiz erkekler ile iyi temiz kadınlardan" söz edilir. Peygamberimiz, erkeklerin kadınlar üzerinde, kadınların da erkekler üzerinde haklar olduğundan bahsediyor.
Geçtiğimiz 14 yılda önemli reformlara imza attık. Önümüzdeki dönemlerde de aynı kararlı tavrı göstereceğiz. Kadının kafasındaki örtüyle değil, kafasındaki fikirlerle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun için başı açık, kapalı ayrımı yapmamalıyız. Bu ayrım insana değer vermemektir. Aynı ailede başı açık ve kapalılar var. Onlar birbirine düşman mı? Başı açık kadınlara yönelik en küçük bir karşı duruşumuz söz konusu olmamıştır, olamaz da. Bu ülkede 12 yıla yakın süre Başbakanlık yaptım. Mesai arkadaşlarımın içinde başı örtülüsü de var açığı da var. Daha önce bu makamlara başı örtülü gelemiyordu. Bu adaletsizlik değil mi? O da bu ülkenin evladı değil mi? Bizi yaşam biçimi üzerinden eleştirenlerin hiçbiri bize delil ortaya koyamaz. Ben kendi kızlarımı bu okulda okutamadım. Ben dertliyim. Amerika'da okuttum. Öz yurdunda garipsin. Amerika'da okutabiliyorsun, burada okutamıyorsun. Birçok ülkenin devlet başkanı bana şaşırıyordu. Hamdolsun şimdi böyle birşey yok. Devlette de, işyerinde de bu oldu. Dertliydik, hamdolsun aştık. Daha iyi günler olacak. Bu tür sorunları, ısıtarak yeniden gündeme getirmeye çalışanların olduğunu da biliyoruz. Bursa'daki fabrikaları kaynatmak isteyenler. Güya destek veriyoruz diyenler... Bir sendikanın toplantısına bakanımız gitti. Her türlü hakaretler, sloganlat atılıyor. "Katil devlet" diyorlar. O zaman davet etmeyin. Hakaret ettiğiniz bu ülkenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı. Yapamazsın bunu. Yaparsan karşılığını bulursun. Bulunca da şikayet etme. Bizlere yapılan saygısızlık, milletimize yapılan saygısızlıktır. Kadınlarımızın da bu tür konularda cevap vereceğini düşünüyorum. Metal sektöründeki kadınlarımızı da bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.