Türkiye’nin gazı Rusya’dan dolar yerine ruble ile alacak olması dolar ihtiyacını azaltırken maliyetleri aşağı çekecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Alıcı ya da satıcı taraftan birisinin parası dolar veya avro değilse ister istemez kur farkı maliyeti oluşuyor. Bu farktan kurtulmuş olacağız” dedi.
Türkiye Rusya’dan aldığı doğal gaz ödemesinin yüzde 25’ini ruble ile yapacak. Konuyla ilgili anlaşma yakında yürürlüğe girecek. Türkiye’nin gazı Rusya’dan dolar yerine ruble ile alacak olması dolar ihtiyacını azaltırken maliyetleri aşağı çekecek. Bandırma’da Türkiye’nin ilk ferrobor tesisinin temelini atan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, başta Rus gazı olmak üzere enerji gündemi ile Yeni Şafak’a özel açıklamalarda bulundu. Bakan Dönmez’in açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle:
MERKEZ BANKALARI DEVREDE
Rus gazının ruble ile ödenmesi konusunda bir mutabakat var. Alıcı ya da satıcı taraftan birisinin parası dolar veya avro değilse ister istemez kur farkı maliyeti oluşuyor. Bu farktan kurtulmuş olacağız. Aslında bu, bugünün konusu değil, bugün çok sıkça konuşuluyor. Ama Cumhurbaşkanımızın 3-4 yıldır birçok ülkeyle ‘yerli paralarla ticaret yapalım, daha çok kazanırız’ şeklinde bir düşüncesi, stratejisi vardı. İnşallah onu da başlatmış olacağız. Bunun için de merkez bankalarının devrede olması gerekiyor. Çünkü malı alan veya satan doğal olarak bankaya gidiyor. Banka da merkez bankalarının bu konudaki anlaşmalarına göre paraları transfer ediyor. Hangi kur olacak, nasıl transfer olacak, onları da merkez bankaları belirliyor.
LİTYUM ALTIN DEĞERİNDE
Elektrikli otomobiller oyunun rengini değiştirdi. Lityum, bizim için altından daha değerli. Altını endüstriyel olarak her yerde kullanamıyorsunuz. Kullandığınız yerler var şüphesiz ama lityum öyle değil. Pilin girmediği yer yok. Enerjiyi bir şekilde mobil taşımanız gerekiyor yanınızda. Bunun için de işte küçük hacimlerde büyük miktarları saklamaktan geçiyor. Nadir toprakta rezerv olarak Çin’den sonra dünya ikincisiyiz. NTO olmazsa uçak uçmuyor demektir ya da o özelliklerini kaybediyor yani.
AKKUYU HIZLANACAK
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne (NGS) ilişkin bir mutabakat sağlandı. Başta Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere bakanlığımız, tarafları bir araya getirmek ve sıkıntıları aşmak için yoğun bir çaba sarf etti. Kısa zaman içinde çalışmalar kaldığı yerden hızlanarak devam edecek. Akkuyu NGS’de bizim için proje takvimi olmazsa olmazımızdır. 2023’te ilk ünitesini işletmeye almamız gerekiyor.
KARADENİZ’DE ANA HAT BİTMEK ÜZERE
Karadeniz gazını karaya taşıyacak boru hattında çalışmalar büyük oranda tamamlandı. Bu ayın sonuna kadar ana boru hattı bitmiş olur. Üç boru döşenecek. Üçüncü hat sinyal hatlarının geçtiği kabloları taşıyacak. Hedef, üç hattı da yıl sonuna kadar bitirmek.
KIŞIN SIKINTI OLMAYACAK
Doğal gaz arz güvenliği konusun da tedarikçiler sevkiyat planına uyduğu takdirde bir sıkıntı yaşamayacağız. Depolarımız dolmak üzere. Tuz Gölü dolu. Silivri de bu ayın sonuna kadar dolmuş olacak. Onu da gün gün takip ediyoruz. İki depo zaten yaklaşık 6 milyar metreküp gazı depolamış olacak. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede büyük sıkıntı var. Vatandaşlarına daha az enerjinin tüketilmesi için birçok kararlar alıyorlar. Artık yaptırım noktasına gidiyor. Zaten fiyatlar anormal yükselmiş durumda. Bu sıkıntıyı yaklaşık 1 yıl öncesinden görmüş ve hem elektrik hem de doğal gaz piyasası için tedbirlerimizi o tarihlerde almaya başlamıştık.
TARİFELER YÜKÜ ALACAK
Cumhurbaşkanımızın da sıkça dile getirdiği, özellikle dar ve orta gelirlinin yükünü alacak şekilde tarife çalışmalarını sürdürüyoruz. Doğal gazda konut bazında baktığımızda bugün itibariyle yüzde 80’lik bir sübvansiyon var. Büyük bir rakam. 100 liraya mal ettiğiniz, aldığınız bir ürünü 20 liraya satmaktan bahsediyoruz. Biz bütün arz güvenliğiyle ilgili tedbirlerimizi aldık. Yaklaşık 30 yıldır bu sektörün içerisindeyim, piyasaları da takip ederim. Ne gazda ne elektrikte küresel manada böyle fiyat artışları hiç yaşanmadı.
Doğu ve Batı ayrımı yapmadan dengeli ilişki kuruyoruz
Fatih Dönmez, Özbekistan’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesiyle ilgili açıkamalar yaptı. ŞİÖ’yü “Bir yerde Batı blokunun dışında Asya odaklı, Avrasya odaklı bir örgüt” olarak tanımlayan Dönmez, “Dünya ekonomisinin yine yüzde 25-30’u da o örgüte bağlı ülkelerin gelirlerinden oluşuyor. Azımsanacak bir durum değil. O açıdan bizim de Doğu-Batı ayrımı yapmaksızın ilişkilerimizi dengeli bir şekilde götürüyor olmamız lazım. Çünkü Türkiye Asya’nın en batısında, Avrupa’nın en doğusundaki bir ülke, yani hem Asyalıyız, hem Avrupalıyız" dedi.