Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in verilerine göre, ekonomileri yüksek ölçüde petrol üretimi ve ihracatına bağlı ülkelerden birçoğu Orta Doğu'da bulunuyor ve bu ülkeler bütçelerini dengeleyebilmek için yüksek petrol fiyatlarına ihtiyaç duyuyor.
Verilere göre, bu yıl Nijerya'nın bütçesini dengelemesi için Brent türü ham petrolün varil fiyatının 144 dolar olması gerekirken, Bahreyn 96 dolara, dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan ise 91 dolara ihtiyaç duyuyor.
Bütçe dengesini sağlamak için Umman'ın varil başına ihtiyaç duyduğu petrol fiyatı 82 dolarken, bu seviye Abu Dabi için 65 dolar, Katar için ise 55 dolar.
Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, petrol fiyatının olması gereken seviye, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerinden Cezayir için 109 dolar ve Angola için 55 dolar iken, Birleşik Arap Emirlikleri (UAE) için 70 dolar, Venezuela ve Libya için 100 dolar, Irak için 60 dolar ve İran içinse 195 dolar olarak görünüyor.
IMF verileri, ayrıca, Rusya, Meksika ve Kazakistan gibi OPEC dışı üretici ülkelerin de bu yılki bütçelerini dengeleyebilmek için sırasıyla 42 dolar, 49 dolar ve 58 dolarlık ortalama petrol fiyatlarına ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Uluslararası Finans Enstitüsüne (IIF) göre, düşük petrol fiyatları ve Kovid-19 salgınının etkisiyle, bu yıl yüzde 2 büyüyeceği tahmin edilen Suudi Arabistan ekonomisi yüzde 0,7, yüzde 2,8 büyümesi beklenen Kuveyt yüzde 0,8 ve yüzde 1,9 büyümesi öngörülen BAE yüzde 0,6 büyüyecek.
Ayrıca, bu yıl yüzde 3,2 seviyesinde büyümesi öngörülen Irak ekonomisinin yüzde 0,3 daralacağı tahmin ediliyor. İran ekonomisine ilişkin küçülme öngörüsü de yüzde 5,1'den yüzde 8,4'e revize edildi.
IIF, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki 9 petrol ihracatçısı ülkenin bu yılki toplam hidrokarbon gelirlerinin ise 192 milyar dolar düşeceğini öngörüyor.
ABD merkezli veri kurumu Primary Vision Enerji Analisti Mark Rossano, yaptığı açıklamada, Kovid-19 sebebiyle dünya genelinde petrol talebindeki düşüşün etkisiyle arz miktarında ciddi bir artış olduğunu söyledi.
Şu anda küresel piyasalarda günlük petrol talebinin 38 milyon varil civarında azaldığını ifade eden Rossano, birçok ithalatçı ülkenin petrol siparişlerini iptal ettiğini ve bu eğilimin de giderek arttığını dile getirdi.
"Petrol ihraç eden ülkelerin ekonomik kayıpları çok büyük olacak. Mevcut borç yükü sebebiyle bu ülkelerin ekonomilerinin daha da kötüye gideceğini öngörüyoruz. Şu anda petrol piyasasındaki gelişmelerden en fazla zarar gören ülkelerin başında Irak, İran, Nijerya ve Angola geliyor. Suudi Arabistan da bundan etkileniyor ancak rafineri sektörüne yaptıkları yatırımların ardından bütçe dengesi açısından petrol faaliyetlerini biraz azalttılar. Fakat üretimin büyüklüğü açısından bakıldığında Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında en sıkıntılı olan Suudi Arabistan. Diğer yandan, özellikle Kovid-19 öncesinde İran ve Irak'ta yerel çapta yaşanan protestolar sebebiyle bu ülkelerdeki risklerin de çok büyük olduğunu söyleyebiliriz."
Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın görece daha iyi bir durumda olduğunu ifade eden Rossano, "Katar, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gelirleri sayesinde düşük petrol fiyatlarından diğer ülkelerle aynı şekilde etkilenmeyecek. Fakat bu yıl LNG için de kayıp yıl. Yine de LNG'nin geleceği uzun vadede parlak olduğu için Katar'ın durumunun daha iyi olduğu söylenebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) MENA Program Direktörü Ali Al-Saffar, petrol fiyatlarının 30 dolar seviyesinde kalması halinde Irak'ın bu yılki gelirlerinin geçen yıla göre yaklaşık yüzde 70 azalarak 95 milyar dolar seviyesinden 30 milyar dolar seviyesine düşeceğini söyledi.
Nijerya'nın gelirlerinin de yüzde 75 azalarak 11 milyar dolar olacağını belirten Al-Saffar, "Bu ülkeler düşük petrol fiyatları sebebiyle kısa vadede çok zor bir süreç yaşayacak. Uzun vadede ise ekonomik yapılarını gözden geçirmeleri gerekecek. Çünkü petrol ve gaz gelirlerine olan bağımlılığın bir şekilde azalması gerekiyor." diye konuştu.