Dijitalleşmenin bir ürünü olarak gelişen e-ticaret ve e-ihracat alternatif bir ticaret metodu olmaktan çıkarak gündelik hayatın, ticaret ve alışverişin parçası olmaya başladı. Dünyada e-ticaret 2020 yılında yıllık bazda yüzde 23 büyüyerek 4,3 trilyon dolarlık hacme ulaştı. Ülkemiz, dünyada e-ticaret ve e-ihracat alanında en hızlı büyüyen ülkelerden biri konumunda. 2019 yılında yaklaşık 68 bin olan Türkiye’de e-ticaret faaliyetinde bulunan firması sayısı bir yılda yüzde 275 artarak 2020 yılında 256 binin üzerine çıkmıştır. Benzer şekilde 2019 yılında 136 milyar TL seviyesinde olan e-ticaret hacmi ise %66 artışla 2020 yılında 226,2 TL oldu.
İMMİB Genel Sekreteri Dr. Armağan Vurdu’ya göre bu süreç ihracat ve onun finansmanını dönüştürüyor. Birçok ülke ise dijital paraların sağladığı avantajdan yararlanmak için şimdiden kolları sıvadı. Özellikle dijital para ülkelere maliyet ve zaman avantajı sağlayacak.
Vurdu, Çin’in merkez bankası tarafından Dijital Yuan kullanımı için pilot bir uygulama başlatıldığını belirterek, “Bu sayede yuanın uluslararası ticarette kullanımının artması ile küresel finans sisteminin anapara birimi olan doların etki alanının azalacağı ve Çin’in uluslararası ticaretteki egemenliğini güçlendirebileceği değerlendiriliyor. Doların kullanımının azalması aynı zamanda ABD’nin çeşitli sebeplerle belirli ülkelere uyguladığı yaptırımların da etkisinin azalması anlamına geliyor” dedi.
Vurdu dijital hizmet vergisi konusuna da değinerek şunları söyledi: “Dünyada, aralarında İngiltere, Fransa, Avusturya, İtalya, İspanya ve Hindistan’ın da bulunduğu çok sayıda ülke, dijital ortamda sunulan çeşitli hizmetlerin yüzde 1 ila yüzde 7,5 arasında çeşitli oranlarda vergilendirilmesine yönelik olarak dijital hizmet vergisini (DHV) uygulamaya koymuştu. Uygulamaya henüz koymasa da hazırlık duyurusunda bulunan ülkeler de mevcut. Mart 2020’den bu yana uygulanan DHV, Türkiye’de yüzde 7,5 oranında.
Dijitalleşmenin ticarette bürokrasiyi azaltıp sınır ötesi ticaret süreçlerini basitleştirerek ticareti daha hızlı ve daha güvenli hale getirdiği aşikar. Bu konuda ülkelerin sürekli düzenlemeler yaptığını belirten Vurdu, şunları söyledi: “Dijital ticaret için adil ve kapsayıcı küresel yönetişime inandıklarını vurgulayan G7 Bakanları, elektronik iletimlerde gümrük vergilerinin kalıcı olarak yasaklanmasını savunuyor. E-ticarete İlişkin Ortak Girişim kapsamında DTÖ üyeleri ile devam eden müzakerelerde bu yıl içerisinde önemli yol kat edilmesi hedefleniyor. Ekim ayındaki Ticaret Bakanları Toplantısı’nda G7’nin dijital ticaret ilkelerini açıklayacaklar.”
Kamuoyunda bazen kripto para ile karşılaştırılsa da dijital para, ülkelerin yasal düzenlemesine tabi durumda. Kripto para, merkezi elektronik para ve merkezi bankacılık sistemlerin aksine tümüyle merkeziyetsiz, yani anonim durumda. Bu nedenle birçok ülke merkez bankası, merkezi otoriteye bağlı bir dijital para oluşturup işlerlik kazandırmak için yoğun bir mesai içinde.