Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da Hak-İş 14. Olağan Genel Kurulunda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Başkası için çalışan insanın bunun karşılığında hakettiği ücreti alma mücadelesi neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. İslam'da da emeğin karşılığının tam ve zamanında ödenmesi konusunda önem verilmiştir. Sendikalar işte bu mücadeleye öncülük eden kuruluşlar olarak gerçekten takdire şayan bir konumda bulunuyorlar. Hak-İş sadece işçinin emekçinin hakkını aramakla kalmamış aynı zamanda bağrından çıkmış toplumun tüm meseleleriyle de yakından ilgilenmiş bir sendikadır.
Türkiye'yi birlikte bugünlere getirdik. İnşallah yine birlikte geleceğe taşıyacağız. 2023 hedeflerimize beraberce ulaşacağız. Bizden sonraki nesillere 2053 ve 2071 vizyonlarımızı beraberce emanet edeceğiz. Çünkü biz bu milletin bağrından doğmuş kadrolarız.
Büyük büyük laflarla, yalanlarla, sloganlarla, ideolojik illüzyonlarla hele hele içi boş vaatlerle milletimizi ve emekçilerimizi kandırmaya asla çalışmadık.
Otomotivden beyaz eşyaya her alanda üretim ve satış rekorları kıran bir hareketlilik ortaya çıkardık. İhracatımız her ay tüm zamanların rekorunu kırarak artmaya devam ediyor. Şu anda 170 milyar dolar civarındayız, göreve geldiğimizde 36 milyar dolar ihracatımız vardı. En kısa zamanda da bu rakamı 200 milyar doların üzerine çıkaracağız.
İş dünyamız ile 2,5 milyon istihdam hedefimize ulaştığımızda işsizliği tekrar tek haneli rakamlara düşüreceğimize inanıyorum.
Göreve geldiğimizde IMF'ye 23,5 miyar dolar borcumuz vardı, borcu sıfırladık. Şimdi bize IMF'yi tavsiye edenler var, bizim için o kapı kapanmıştır.
Merkez Bankası Başkanlığı'nda yaptığımız görev değişikliğinin özellikle birilerinin yaklaşım tarzını kabul etmemiz doğru değil. Davul birinde tokmak başkasında. Bedelini kim ödeyecek siyaset ödeyecek. Mutluluğunu kim yaşayacak bankadaki yaşayacak. Yok böyle bir şey! Verilen her türlü karara uyacaksın. Yeni yönetim sisteminde başkan bu konulara müdahale yetkisini almıştır.
Yeni hükümet sistemini adım adım inşa ettik. Yeni hükümet sistemi bir yıl içerisinde hem başarılarımızı hem de eksiklerimizi gösterdi. Yönetim değişikliğinin büyüklüğü düşünüldüğünde sorunların tamamının çözülebilir olması sevindiricidir.
Millet yüzde 52 ile buna evet diyor. Şimdi çıkıyorsun bunu referanduma götürelim diyorsun. Bu nasıl bir siyaset anlayışı nasıl bir zihniyettir.
Tek adamcılık diyorsan biz bunu sizden öğrendik. İl başkanlarının vali olmasını biz bunlardan öğrendik. Böyle bir şey var mı? Valiler CHP'nin il başkanlarından oluşuyordu. Ama bunu genç nesil bilmiyor. Bunların yaşandığı ülkemizde hak hukuk adalet dersi vermeye çalışıyorlar. Önce bu dersi siz alacaksınız. Türkiye tercihini ortaya koymuştur. Bundan sonra cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin daha ileri nasıl taşırız onun yolunu aramalıyız.
Milletimizle olan gönül bağımızı güçlendirmek için çalışacağız. Liyakata istişareye daha çok önem vereceğiz. Milletten kopuşa sebep olan her türlü hastalığı söküp atacağız. Birliğimi güçlendirdikçe önümüzde duracak hiçbir güç yoktur. Ne sınırımızdaki teröristler ne de kuyumuz kazan riyakarlar bize engel olmayacaktır. İstikrar ve güvene en çok ihtiyaç duyduğumuz içinden geçtiğimiz işte bu dönemdir.
Son dönemde 9 seçim yaşana milletimizin seçim yorgunu haline geldiğini biliyoruz. Merkezi hükümette 4 yıl belediyelerde 5 yıllık bir dönem var. Bu süreyi en iyi şekilde değerlendirmekte kararlıyız. Reformları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Birileri istediği için değil milletimizin beklentileri karşılama için değişimi kesintisiz sürdüreceğiz.
15 Temmuzlara olduğu gibi yeni 28 Şubatlara da izin vermeyeceğiz. Meydanı dışarıda ve içeride bu ülkeyi esir almak için çalışanlara bırakmayacağız.
Arkamızdan kuyumuzu kazan riyakarlar hedefimize ulaşmamıza engel olamayacaklar.