Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Sigorta Tanıtım Töreni'nde konuştu. Birbirini tamamlayan 6 köklü kamu şirketinin bir çatıda toplanarak sektöre yeni bir dinamizm kazandırılacağını belirten Erdoğan, bu hamle ile sigortacılık alanında küresel bir oyuncunun ortaya çıkacağını kaydetti.
Gelecek nesillere güçlü bir ekonomi bırakmak için Varlık Fonu'nu kurmuştuk. Kuruluşundan bu yana Varlık Fonu güçlü bir portföye ulaştı.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Denetleme Kurumu'nu kurarak kritik bir adım attık. Ziraat Sigorta, Halk Sigorta, Güneş Sigorta, Ziraat Emeklilik, Halk Emeklilik bundan sonra Türkiye Sigorta çatısı altında hizmetlerine devam edecek. Bu büyük birleşme ile Türk sigortacılık sektörünü çok daha güçlü ve rekabetçi bir yapıya kavuşturduğumuza inanıyorum. Reel ekonomiye ve piyasaya da önemli katkıları olacaktır.
Türk sigortacılığının en önemli sorunu yeni ürün geliştirmekte zorlanmasıdır. Sigortacılık hizmetleri, istikrarlı büyümeye katkı sağlayacaktır. Önümüzdeki dönemde sektörde hem sigorta hem de emeklilik tarafından önemli gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz. Türkiye'den bölgesel güç bir sigorta şirketi çıkarmaya bir adım daha yaklaştığımızı düşünüyorum.
Covid-19 insanlığın son asırda karşılaştığı en büyük sağlık krizidir. Gelişmiş ülkeler dahil birçok ülke bu krize hazırlıksız yakalanmıştır. Maddi olarak bizden üstün olan ülkeler temel ihtiyaçların teminine kadar birçok ürüne ulaşmakta zorluk yaşadılar. Dünya artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni bir döneme girmiştir. Covd-19 hayatımızın her alanını derinden sarsmıştır. Ekonomiden turizme kadar pek çok alanda salgının artçı şoklarını hala hissediyoruz. Salgının sarsıcı etkisinin daha iyi anlaşılması ile uluslararası kuruluşlar büyüme beklentilerinde aşağı yönlü revizyona gitmek durumunda kalmışlardır.
Ekonmik güven endeksi 62,9'dan yüzde 85,2 seviyesine çıktı. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı 65.5 seviyesinden ağustos ayında 73 seviyesine yükseldi. Son zamanlarda finansmana sağladığımız desteklerle konut ve otomobil satışlarında rekor kırdık. Otomobil satışları temmuz ve ağustos ayında yüzde 62 seviyesinde yükseldi. İhracatımızdaki toparlanmanın sürdüğünü de görüyoruz.
Ülkemize gelen turist sayısının ilk 8 ayda 10 milyon sınırına ulaşması bir diğer önemli gelişmedir. Bankacılık sektörümüzün oldukça sağlıklı bir görünüme sahip olduğunun altını çizmek istiyorum.
Türkiye'nin kalkınma yarışına başladığı ülkeler mesafe alırken, ülkemiz bir türlü istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Ülkemizin IMF'e olan borcunu ödeyerek ekonomik bağımsızlığını biz kazandırdık biz.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonomi açısından yeni bir döneme girdik. Ne dediler, kur, faiz, enflasyon, gidin IMF'den borç alın. Biz ne dedik, o sizin şanınızdır, yönteminizdir, biz IMF'nin kapısını çalmayacağız dedik. Ama IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. Verin dedim, bizden para alan yarın talimat alır dedim. Bunlar vazgeçtiler.
Türkiye'nin birlik ve beraberliğine sıkı sıkıya sarılmasının yanı sıra koronavirüs ile mücadelesini de sıkı sıkıya sürdürmesi gerekiyor. Ülkemizin tam bir seferberlik içinde tedbirlere sarılması gerekiyor. Ne karamsarlığa kapılacağız, ne de umursamamazlık yapacağız. Milletimizi temizlik, maske ve mesafe kuralına uymaya davet ediyorum.