Spekülatif zamlarla birlikte yüzde 100’e yakın artışlar mutfak masrafını ikiye katladı.
Temel gıda ürünlerine yapılan spekülatif zamlarla birlikte yüzde 100’e yakın artışlar mutfak masrafını ikiye katladı. Vatandaş, stokçu ve fırsatçının canını yakacak cezalar istiyor. İş dünyası ise Türkiye’nin önceliğinin fiyat istikrarı olduğu görüşünde. Aynı gramaj ve markadaki ürünün değişik marketlerde farklı fiyatlarla satılması, zam terörünün maliyet artışıyla ilgili olmadığını ortaya koyuyor. TOBB, TESK, MÜSİAD ve TÜSİAD da fahiş fiyat artışlarına ilişkin ortak açıklama yaptı. Bu zamlarla fiyat istikrarının sağlanamayacağı
belirtilen açıklamada,
kamu-özel sektör istişare sürecinin başlatılması istendi.
Temel gıda ürünlerine yapılan spekülatif zamlara tepki artarak sürüyor. Özellikle gıda ürünlerinde gerçekleşen yüzde 100’e yakın artışlar sebebiyle tüketicinin mutfak masrafı katlandı.
Enflasyona direkt olarak etki eden zamların bahanesi döviz kuru olurken, gerçekleşen zamların arkasında spekülatif hareketler ve stokçuluk dikkat çekiyor. Gıda üreticileri, kurların yükselmesinden kaynaklık hammadde fiyatlarındaki artış ve yükselen maliyetleri bahane ederken, dolar ve avro düşse bile fiyatlar artmaya devam etmesi dikkat çekiyor.
Aynı gramaj ve markadaki ürünün değişik marketlerde ve tedarik platformlarında farklı fiyatlarla satılması, zam terörünün maliyet artışıyla ilgili olmadığını ortaya koyuyor. Bazı marketlerde 60 TL’ye satılan 5 litrelik sıvı yağın fiyatı bazı marketlerde 90-100 TL’ye kadar çıkarılması dikkat çekiyor.
AYNI YAĞDA 40 LİRALIK UÇURUM
Pandemi sürecinde internet üzerinden alışveriştler artış gösterirken, belli platformlardaki birbirinden farklı fiyatlandırmalar göze çarpıyor.
Tedarikçilerin mağaza açarak hizmet verdiği playtformlarda aynı ürüne birbirinden farklı ve uçuk etiketler konuyor. Muhabirimizin dün müşteri gibi davranarak 5 litrelik Yudum Ayçiçek yağı için derlediği fiyat arasındaki 40 liralık fark dikkat çekti.
5 litrelik Yudum marka Ayçiçek yağı İstegelsin’de 68,90 lira, Carrefoursa’da 67,90 lira, Trendyol’un bir satıcısında 102 lira, bir diğer trendyol satıcısında 94,99 lira, Gittigidiyor’da ise 109 liraya satılıyor.
Ekim 2020’de kurlarda yaşanan artıştan kaynaklanan ilk dalga zamlar, kurlar geri çekilse de geri alınmadı.
Ekim ortasından bu yana Dolar/TL seviyesi 8,5’ten 7,40’a, Avro/TL ise 10,1’den 9 liraya geriledi. Buna karşın sıvı yağ fiyatları aşağı düşmediği gibi, artmaya devam etmesi büyük tepki çekiyor.
Döviz kurları son 3 ayda ciddi miktarda geri çekilmesine rağmen, sıvı yağ fiyatlarının artmaya devam etmesi, “fırsatçılık” ve “spekülasyon” olarak değerlendiriliyor.
FIRSATÇININ CANINI YAKACAK CEZA
Vatandaşlar, Ticaret Bakanlığı’nın geçen hafta duyurduğu ve ayçiçek yağı, yumurta, beyaz et, peynir ve bebek maması gibi gıda ürünlerinin üretici, toptancı ve market satış fiyatlarını mercek altına alan denetimlerin sonucunu merakla bekliyor.
Dünya genelinde yaşanması beklenen kuraklık bahanesiyle gıda stokları yapan kesimlere yönelik denetimlerin sıklaştırılmasını isteyen vatandaşlar, fırsatçıların canını yakacak caydırıcı cezalar istiyor.
Ticaret Bakanlığı, geçen hafta Türkiye genelinde yaptığı iki günlük denetimlerde 562 işletme bazında 9 bin 870 ürünün incelendiğini duyurdu. İnceleme sonucu elde edilen verileri Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilecek.
Kurul, haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenler hakkında 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunduğu tespit edilenlere ise 50 bin liradan 500 bin liraya varan idari para cezası yaptırımı uygulayabiliyor.
BU ZAMLARLA FİYAT İSTİKRARI ZOR
Fahiş fiyat artışlarına ilişkin tepkiler sürürken, iş dünyası temsilcisi dört sivil toplum kuruluşundan açıklama geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ile Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) fiyat istikrarına yönelik bir ortak açıklama yayınladı.
Açıklamada, Türkiye’nin tacir, sanayici ve esnafını temsil eden TOBB, TESK, MÜSİAD ve TÜSİAD’ın, küresel tedarik zincirlerinde ciddi aksamaların yaşandığı Kovid-19 salgını sonrası normalleşme sürecinde, ekonomik büyüme ve istihdam için Türkiye’nin birinci önceliğinin fiyat istikrarı olduğuna inandığı belirtildi. Fiyat istikrarı sağlanmadan ekonomide başlayan her canlanmanın, kısa süreli olmakta ve yatırım ufkunu daraltmakta olduğu ifade edildi. Açıklamada, fiyat istikrarının önemine vurgu yapılsa da son aylarda yapılan zamlarla fiyat istikrarı sağlamanın ve enflasyonu aşağı çekmenin zor olduğu görülüyor.
İSTİŞARE MEKANİZMASI KURULMALI
Enflasyonla mücadelenin önemine de dikkat çekilen açıklamada “Enflasyonla mücadeleye yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda bir kamu-özel sektör istişare sürecinin son derece faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Bu istişare süreci, tüm fiyatların serbest piyasa koşulları içinde oluşmasını gözeterek küresel ve yerel fiyat dinamiklerinin sektörel bazda yakından izlenmesine ve ürün gruplarında görülen yapısal risklerin, maliyet dinamiklerinin ve arz-talep dengesizliklerinin tespit edilmesine katkıda bulunacak, böylece veriye dayalı politika tasarım sürecini destekleyecektir.
İş dünyasında enflasyonla mücadelenin önemi ve fiyat istikrarının orta-uzun vadeli büyüme ve istihdam perspektifine olumlu katkısı konusunda farkındalığı artırmak için kurulacak bu istişare mekanizmasının son derece yararlı olacağına inanıyoruz” denildi.
2019'DAKİ OYUNU ARATMIYOR
2019 yerel seçimler öncesinde de ortaya çıkan stokçular patates ve soğan fiyatları üzerinden algı operasyonu yaptı. 2017’de 4 milyon 750 bin ton, 2018’de ise 4,5 milyon ton patates üretimine rağmen 2019’un ilk aylarında büyük bir patateste karaborsası yaşandı.
Türkiye soğan ve patateste kendi kendine yetebilen ülkelerden biri olmasına rağmen, spekülatörler yüzünden vatandaş, aylarca bu iki ürünü pahalı tüketmek zorunda kaldı. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyük kentlerde patatesin kilosu 5-6 liraya çıktı.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, Türkiye’de stokçuluğun hiç bitmediğini belirterek,
“Düzenlemeler yeterli değil. Tarım politikaları yeniden gözden geçirilmeli. Kontroller yetersiz”
dedi. Ayçiçek yağındaki fiyat artışını ürünün az olmasına bağlayan Şahin, diğer temel gıda maddelerindeki artışta ise stokçuluk yapıldığını söyledi. Çok fazla şikayet aldıklarını aktaran Şahin,
“İnternet firmaları talep var diye bunu fırsata çevirerek, fiyatları artırdı”
dedi.
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, fiyatların marketlere göre de değiştiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tüketiciler internet satış sitelerinden alışveriş yapıyorlar ama o sitelerinde sahte satıcılarla dolu olduğunu gördük. Kesinlikle art niyet ve vurgunculuk var. Asgari ücretliye yüzde 21 zam yapıldı. Daha sevinemeden, beyaz peynire ve süte yüzde 30 zam geldi. Zammı alamadan fazlasını elimizden götürdüler.”
#Temel gıda
#Türkiye
#Ceza
#TOBB
#TESK
#MÜSİAD
#TÜSİAD