Kurban bayramının yaklaşmasıyla birlikte hem diyanet hem de vakıf ve dernekler kurbanlık fiyatlarını açıkladı. Diyanet İşlerinin 2018 yılı kurban fiyatları ve il il belli olurken, en çok merak edilen konuların başında en düşük kurban fiyatı ve en düşük büyükbaş kurban fiyatları oldu.
2018 kurbanlık fiyatları hem büyükbaş hem de küçükbaş kurban fiyatları belli oldu. Buna göre, küçükbaş ve büyükbaş 2018 kurbanlık fiyatları küçükbaş hayvanın kurbanlık fiyatı ortalama 1,000 TL olurken büyükbaşın kurbanın fiyatı ortalama 7000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa çıkacak.
Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla kurbanlık fiyatları da belli olmaya başladı. Edirne’de 2018 yılı kurbanlık baskül fiyatları belli oldu.
Kurbanlık olarak küçükbaş koyun, kuzu ve koç düşünenler için fiyatların en düşük bin 500 TL civarında olacağı düşünülmekte.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 2018 yılı Diyanet vekalet yoluyla kurban kesim bedelinin yurt içinde 850, yurt dışında 625 lira olarak belirlendiğini açıkladı.,
Türkiye'nin en büyük market zincirleri olan Migros ve CarreforSA kurbanlık küçükbaş ve büyükbaş fiyatlarını açıkladı. Fiyatlar 1155 liradan başlıyor.
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, kurbanlık fiyatları hakkında vatandaşlar araştırma yapıyor.
İslam dini terimi olarak Kurban, Allah'a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir. Kur’an’da Hac Suresinde bu konuda bir ayet vardır.
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayılması için bulunması gereken şartlara kurbanın vücûb şartları denilir. Kurban kesmenin sünnet olduğunu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet oluşun şartlarıdır.
Gayri müslimler öncelikli olarak imanla mükellef olup ancak iman ettikten sonra ibadetleri ifa etmeye ehil sayılırlar. Bu sebeple, bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü tutulabilmesi, daha doğrusu böyle bir ibadeti ifaya ehil sayılabilmesi için müslüman olması gerekir. Bu kural bütün ibadetler için geçerlidir. Hanefîler'den Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf ile Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre kurbanla yükümlü sayılmak için akıl ve bulûğ şart olmayıp gerekli malî güce sahip olan küçük çocuklar ve akıl hastaları adına kanunî temsilcileri tarafından kurban kesilmesi gerekir. Bu fakihler kurbanın malî bir ibadet oluşu ve başta fakirler olmak üzere üçüncü şahısların hakkının gözetilmesi hususunu ön planda tutmuşlardır.
Hanefî fakihlerinden İmam Muhammed'e ve Şâfiîler'e göre kurban mükellefiyeti için akıl ve bulûğ şarttır. Hanefî mezhebinde bu konuda fetva İmam Muhammed'in görüşüne göre verilmiş ve tatbikatta bu görüş ağırlık kazanmıştır. Bu son görüşün ilk bakışta, üçüncü şahısların yani kurban etinden yararlanacak ihtiyaç sahiplerinin haklarını göz ardı ettiği ileri sürülebilirse de, ehliyetsiz ve eksik ehliyetli kimselerin mal varlığının korunması ve gerekli tedbirler alınarak onlara daha güvenli bir gelecek hazırlanması açısından isabetli olduğu da söylenebilir. Çünkü çocuk ve akıl hastasının haklarının istikbale mâtuf olarak korunması, kanunî temsilciler için hukukî ve dinî bir sorumluluktur. Böyle bir kaygının söz konusu olmadığı durumlarda kanunî temsilcilerinin zengin çocuklar ve ehliyetsizler adına kurban kesmesi güzel bir davranış olur.