İş Kanunu tarafından, işçinin olağanüstü bir durumundan dolayı verilmiş yıllık izin dışındaki ücretli izinlere "Mazeret izni" deniyor. İşçilerin yasada veya iş sözleşmesinde yer almayan gerekçelerle aldıkları ücretli izinlerse idari izin olarak değerlendirilebiliyor. İdari izinler yalnızca resmi anlamda kamu sektöründe geçerli olan izinler olsa da, işverenin veya işyerinin işçiye yasa, sözleşme veya iş yeri geleneği dışında gönüllü olarak verdiği ücretli izinler de idari izin tanımına dahil olabilir. Mazeret izinleri kamudaki idari izinlerle karşılaştırılmamalı.
Mazeret izni işçinin hakkı olduğu için işverenin onayına gerek yok. Ama idari izin işverenin verdiği izinler arasında yer alıyor. Ücretinden kesilerek verilen izinler mazeret izni sayılmazlar.
Evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğu vefat edenlere, eşi doğum yapanlara, en az yüzde 70 oranında engelli çocuğu olanlara mazeret izni verilir.
Kanun işçiye;
'Evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün,
Eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir' demektedir.
Ayrıca işçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir.
Mazeret izinleri kanuni hak olduklarından dolayı işverenin onayına gerek yoktur. İşveren bu izinleri kanun gereği kullandırmak zorundadır. Mazeret izinlerinde ücret kesintisi yapılamaz. Ücretten kesilerek verilen izinler mazeret izni kapsamında değerlendirilemezler.