5 milyonu aşkın araçta bulunan cam filmlerinin sökülmesi kararına duyulan tepki büyüyor. Tüketici derneklerine ulaşan şikayetler ve sektörle ilgili işletmelerin eleştiriler, tepkinin artarak süreceğini gösteriyor. Geçen yıl serbest bırakılmasının ardından takılan cam filmleri nedeniyle vatandaşın cebinden yaklaşık 5 milyar lira çıktı. Şimdi de sökülme işlemi için ikinci bir maliyetle ile karşı karşıya bırakılan vatandaşın tepkisi hükümete yöneliyor.
Vatandaşların “Devlet bu kadar büyük bir haksızlığı yapar mı?” diye sorduğunu belirten Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Bu uygulama vatandaşın kafasında devletle ilgili türlü türlü ithamlara neden oluyor. ‘Maliye’ye para lazımdı da buradan mı çıkarılıyor?’ gibi soru cümleleri oluşuyor. Tüketici, ‘Ceza kesmek için mi bunu uyguluyorlar’ diyor. Güvenlikse boynumuz kıldan ince. Fakat aynı değerlerdeki camın iki farklı muameleye maruz kalması kafalarda soru işareti doğuruyor” diye konuştu.
Bu hatanın süratle düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Aydın Ağaoğlu, “Yasak kapsamında ertesi gün ceza yazılmaya başlandı. Bu da hazırlık yapılması için gereken süre tanınmadığının göstergesidir. 5 milyon vatandaşın harcadığı 5 milyar liralık harcama çöpe gitti. Bununla da kalmadı ortalama 400 gramdan 2 bin 250 ton atığı da doğaya saldı. Bunlar bin yıl boyunca kaybolmayacak atıklar. Bunun geri dönüşümü için de herhangi bir tedbir alınmadı. Milli güvenliğimizi sadece cam filmiyle özdeşleştirmek mantıklı gelmiyor. R43 (Fabrika çıkışlı araçlardaki koyu tonlu film) camlarının tehdit unsuru olmadığı ama aynı değerde olan cam filmlerinin kusurlu olduğu adaletsizliğin çözülmesi gerekir” dedi.
Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin ise konuyla ilgili üç önemli noktaya dikkat çekti. En başta “Bu bir FETÖ” tezgahı mı sorusunun insanın aklına geldiğini belirten Şahin, diğer önemli şüphenin ise AK Partili gibi görünmesine rağmen hükümeti yıpratmak için çalışanların; milletin tepkisini devlete yönlendirme çabası noktasında yoğunlaştığını ifade etti.
Şahin, “Bu insanların kitlesel olarak tepkisini çeken bir uygulamadır. Maalesef AK Parti’nin içerisinde bulunup ama ona düşman, AK Parti’yi yıpratmak isteyen kişiler, fikirler ve kadrolar tarafından yapılıyor. Bu sadece cam film için geçerli değil; Karayollarında da böyle. Yani iki kilometrelik bir
yolun, 11 aydır yapılmamasının insanların kuyrukta beklemesini nasıl izah edebiliriz. Bunları yapanlar kesinlikle AK Parti’nin tepki toplamasını isteyenler. Suret-i haktan görünüp, partiye zarar vermek isteyenler var. Bu tür uygulamaların faturası siyaset kurumuna yani AK Parti’ye çıkar” dedi.
Dernek merkezlerine yönelen yoğun bir şikayet trafiği olduğunu da vurgulayan Mahmut Şahin, şunları kaydetti: En çok da ‘Hukuken hakkımızı arayabilir miyiz?’, ‘Paramızı geri alabilir miyiz?’, ‘Dava açalım mı?’ diye soruyorlar. Bu karar değiştirilmeli. Çünkü zarara uğrayan vatandaş bu işi AK Parti’ye fatura edecek” uyarısında bulundu.
Bununla ilgili tekrar çalışma yapıp revizyona gitmeyi önerdiklerini de ifade eden Serkan Bakırtaş, “Bunun için Fransa, Almanya, ABD ve Avrupa ülkelerindeki çalışmaları örnek gösterdik. ‘Dernek olarak birer tane solar cihazı alarak trafik ekiplerinin araçlarına bırakalım. Araçların incelenmesi esnasında yüzde 50’nin altında ise bunlar serbest bırakılsın. Üstünde ise gerekli tüm cezai yaptırımlara razıyız’ önerisinde bulunduk. Ancak bütün çabalarımıza rağmen İçişleri Bakanlığımız güvenliği gerekçe gösterdi” dedi.
Binlerce üyelerinin cam filmi serbestisiyle talepleri olduğuna dikkat çeken Serkan Bakırtaş, şunları kaydetti: “Bu konuda çok ciddi mağdur olan insanlar var. Özellikle bu ustaların tekrar istihdam edilmesiyle ilgili tekrar bir çalışma başlattık. Boya, göçük gibi alanlara yönlendirerek işsiz kalmalarını engellemeye çalışıyoruz. Aynı zamanda biz cam filmi mesleğini resmi gazetede yayınladık. Bu bir meslek oldu ama gelin görün ki yasaklandı. Bu da çok mağduriyetlere sebep odu. Umarım devletimiz bu konuyu tekrar değerlendirerek açık ve orta ton cam filmine izin verir. Bunu istiyoruz.”
Ani kararla şok olan işletmeler, ne yapacaklarını kara kara düşünüyor. Cam filmlerinin yasaklanması ile ilgili İçişleri Bakanlığı ile görüştüklerini söyleyen Tüm Otomotiv Bakım Dernekleri Federasyonu (TOBFED) Başkanı Serkan Bakırtaş, bu durumun vatandaşa, ekonomiye, KOBİ’lere tüm yönleriyle zararını anlattıklarını ifade etti. Ankara’ya yaptıkları ziyarette orta ve düşük tonlu cam filmlerinin serbest olmasını ve koyu tonlu cam filmlerinin yasak olmasının doğru olduğunu ifade ettiklerini anlatan Serkan Bakırtaş, “Milli güvenlik sebebiyle bunun doğru olduğunu söyledik. Burada çok ciddi bir mağduriyet var. Bu konunun gerekli bakanlıklarla tekrar değerlendirilmesi gerektiğini rica ettik” dedi. Bakırtaş, renkli camların yurt dışından geldiğini de belirtti.
Bakırtaş, sözlerine şöyle devam etti: “Bu camlar serbest. R43 dediğimiz cam türleri serbest bırakıldı. Bu camlar koyu simsiyah cam. Bunlar ulusal güvenliği tehdit etmiyor mu? Dolayısıyla bu sistem üzerinden yine Avrupa ve yabancılar kazanacak. Renkli camları üretenler kazanacak. Bunların hiçbiri Türkiye’de üretim yapmıyor. T İnsanlar dolayısıyla onlara yönelecek. Olan yine 5 milyon tüketiciye ve KOBİ’lerimize olacak. Türkiye’de bu cam filmlerini üretmeye kalkan müteşebbislerimiz vardı. Yasak gelince asıl onlar mağdur oldu.”