Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, bu gençlerin iş dünyasına katmak gerektiğini söyledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de 'ne işte ne okulda' olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım” dedi.
“Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var” diyen Avdagiç, iş başı eğitimlerinin daha aktif olması gerektiğini vurguladı. Mesleki eğitimin önemine dikkat çeken Avdagiç, şöyle devam etti: “Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Bu gençler şu anda hâlâ annebabanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Bir öğrenci torna tezgâhının, CNC tezgâhının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı.”
Yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğine Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösteren İTO Başkanı Avdagiç “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmemiz ve oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.
Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten İTO Başaknı Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizdi. Avdagiç, şu önerilerde bulundu: “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor."
Enflasyon ve döviz kurlarındaki gelişmeleri de değerlendiren İTO Başkanı Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, ‘kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur’ söylemini asla doğru bulmuyoruz. Gerçekçi ve istikrarlı bir kur olmasını istiyoruz” dedi.
İş dünyasının hızlı ilerlemesi için gerekli konuları muhataplarıyla paylaşmaya devam edeceklerini vurgulayan Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz” dedi.