Tüketici Hakları ve Çevreyi Koruma Derneği (TÜRÇED) Başkanı Osman İlhan, sosyal medya üzerinden yapılan alışverişlerde yaşanan mağduriyetlere ilişkin yaptığı açıklamada, özellikle şu sıralar Instagram, Facebook ve Pinterest üzerinden giyim, elektronik eşya, cep telefonu ve kişisel bakım ürünleri alışverişi yapıldığını, sahte satıcının orijinal bir ürünü web sayfası üzerinden kopyaladığını ve kendi sayfasına attığını, sanki kendisi satıyormuş gibi reklamını yaptığını ve sosyal medya üzerinden reklamını yaydığını söyledi.
İlhan, sosyal medyada reklamların anında yayıldığı için tüketiciyi cezbettiğini ifade ederek, tüketicilerin, sayfa üzerindeki ürünün orijinal ürün olduğunu ve kendisine getirileceğini düşündüğünü belirtti.
İlhan, kargo firmasının ürünü getirdiğini ancak firmanın ürünü kapıda açtırmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Kargo kutusunun içinde sipariş edilen ürünün ağırlığı kadar ürün olması da tüketiciyi yanıltıyor. Kargocu, parayı aldıktan sonra hemen uzaklaşıyor. Çoğunlukla tüketicilerin sipariş ettiği ürün ile kargo içerisindeki ürün arasında hiçbir benzerlik olmuyor. Örneğin, bu ay içerisinde bir tüketicimiz, 3 adet erkek pantolonu siparişi vermiş. Tüketiciye giyilemeyecek halde olan eskimiş bayan kazağı göndermişler. Bu resmen tüketici ile dalga geçmektir. Uyanık satıcıyı aramak istediğinizde ise sadece bunu WhatsApp üzerinden yapabiliyorsunuz. O kişi de sizi engellediği zaman aramayı yapamıyorsunuz."
Osman İlhan, gönderilen kargo üzerinde iletişim numarası ve satıcının isminin yer almadığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu tür alışverişlerde kargo şirketlerine güven kalmadı. Kargo şirketi, parayı tahsil ediyor ama muhatap gaip, gözükmüyor. Kargo şirketine gönderenin ismini ve iletişim adresini sorduğunuzda ise şirket, gönderenin ismini ve iletişim bilgilerini paylaşamayacağını söylüyor. Anlaşmaları olduğunu söyleyerek bilgi paylaşımı yapmıyor.”
Sipariş edilen ürünle gelen ürün arasında benzerlik ilişkisinin sıfır derecesinde olduğuna işaret eden İlhan, "Genelde de kullanılmış ürünler gönderiliyor. Tüketicilerimizin çoğu hakkını aramaya bile çekiniyor. Tüketici, hakem heyetine gittiğinde 'Erkek pantolon istedim, bana bayan pantolon geldi' demeye çekiniyor. Binlerce kişi, bu durumdan mağdur olduğu için burada bir haksız kazanç söz konusu." ifadelerini kullandı.
İlhan, Ticaret Bakanlığının Tüketici Konseyi'nde bu tür mağduriyetleri gündeme getirdiklerini belirterek, sosyal medya üzerinden bir kişinin satış yapması halinde mutlaka bunun ruhsatını alması, ruhsatını almayanlara ise bu hakkın tanınmaması gerektiğini söyledi.
TÜRÇED Başkanı Osman İlhan, "e-ticaret ruhsatı olmayan kişiler satış yapamaz" şeklinde kamu spotlarının yayınlanacağını, ruhsat sahibi satıcıların ise Ticaret Bakanlığının sayfasında bulunabileceğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu alışverişlerde kargo firmaları, lojistik şirketleri kullanılıyor. Kargo şirketleri, bu alışverişlerde müteselsilen sorumlu olmalı. Eğer kargo firması, talep edilen ürünün dışında başka bir ürün getirirse kargo firması sorumlu tutulmalı. Kapıda ödenen para hemen göndericinin hesabına geçmemeli. En az 15 gün sonra bu para geçebilmeli. O 15 gün içerisinde kargo firması, parayı hesabında bekletecek ve eğer bir aksilik varsa gidip kargo firmasında ürünü temsil edeceği, parasını alabileceği bir düzen getirilmeli. Burada otokontrol sistemi gerekiyor. Bu sistemin uygulanması lojistik ve kargo şirketlerine düşüyor. Bu şekilde tüketicinin mağduriyetinin azaltılacağını düşünüyorum."
Bundan 5 yıl önceki ilk mağduriyetin kapıdan satışlarda yaşandığını, şu anda Ticaret Bakanlığından alınan ruhsat şartı ile mağduriyetlerin yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan İlhan, "Kapıda satışlarda ruhsat belgesi olduğu için tüketici, hemen cayma hakkını kullanıyor, tüketici hakem heyetlerinde karar çıkararak ürününün iadesi karşılığı parasını geri alabiliyor. Bu tür satışlarda mutlaka bir muhatap, adres, iletişim adresi, vergi numarası oluyor. Kapıdan satışlarda mağduriyetler yüzde 50 civarlarındaydı, şu an için bu oran yüzde 5'lere düştü. İnternet ve sosyal medya üzerinde yapılan alışverişlerde ruhsatlandırma ile mağduriyetlerin yüzde 50 azalacağını öngörüyoruz." şeklinde konuştu.
Osman İlhan, sahte satıcıların sosyal medya üzerinden yapılan satışlarda ortalama bir haftalık plan kurduğunu, bu satıcıların bir hafta sonra telefon hattını, web sayfalarını kapattığını, bilinmeze karıştıklarını ve bir hafta sonra farklı bir sayfa açarak, ad değiştirerek, başka bir ürün pazarladığını anlattı.
Lojistik ve kargo firmalarının parayı tahsil ettikleri için dolaylı yoldan sorumlu olduğunu belirten İlhan, kargo şirketlerinin, ürünün kapıda açılmasına destek olması ve bahane üreterek kargo kutusunun açılmamasına destek vermemesi gerektiğini söyledi.
Böyle satışlarda kargo firmalarının 15 gün boyunca parayı satıcının hesabına yatırmaması gerektiğini vurgulayan İlhan, "Kargo şirketleri, tüketicinin yanında olmalı. Tüketiciler, kurumsal firmaları tercih etmeli. Tüketiciler, sosyal medya üzerinden olan faturasız satışlarda mutlaka bir problem olabileceğini düşünmeli." dedi.