Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Anadolu Ajansı Özel Yayını"nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hasat veya ekim zamanında olunması sebebiyle mevsimlik işçilerin bir hareketi olduğunu ifade eden Pakdemirli, "Tarımsal iş gücünün mobilizasyonu ve özellikle tüketim noktalarına gıda ulaşımıyla ilgili gerekli tüm tedbirler alınmış durumda. Bunlarla ilgili problem yaşananlar il ve ilçe mülki idare amirliklerine veya bakanlıklarımızın müdürlüklerine başvurabilirler." diye konuştu.
Pakdemirli, il ve ilçe pandemi kurullarında da konuya ilişkin yapılan çalışmalara işaret ederek, alınan tedbirleri ve diğer ülkelerin alması gereken önlemleri bugün gerçekleştirilecek G20 toplantısında anlatacağını söyledi.
Pakdemirli, Kovid-19 salgını sürecinde bile gıda işletmelerine yönelik denetimlerin aralıksız sürdüğüne dikkati çekerek, geçen hafta bakanlıkça "ifşa listesi"nin yayımlandığını hatırlattı.
Halkın sağlığıyla oynayan ve yanlış beyanla ürün sunan işletmeleri takipte olduklarını vurgulayan Pakdemirli, şu değerlendirmelerde bulundu:
Pakdemirli, Türkiye'nin tarımsal üretim ve işlenmiş gıda konusunda avantajlı konumda olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin ürünleri son derece kaliteli. Kaliteyi bozarak değil kaliteyi artırarak, kaliteyle rekabet ederek gıda sektörümüzü bir noktaya getirmemiz lazım. GDO’lu üretim yapan bir ülke değiliz ama bunun yurt dışına pazarlanması konusunda yeterince başarılı değiliz. 'Türkiye sağlıklı ürünler üretilen bir coğrafya' ambalajıyla henüz bunları yurt dışına pazarlayamıyoruz ama o noktaya da geleceğiz."
İçişleri Bakanlığının ramazan pidesiyle ilgili çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Pakdemirli, yakın zamanda bununla ilgili açıklama yapılacağını kaydetti.
Kovid-19 salgını süresince atık suyla ilgili yurt dışında yapılan çalışmalardan bahseden Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Biz de Ankara'da atık sulardan numunelerimizi aldık, testlerimizi yaptık. Değişik yerlerden aldığımız numunelerde diğer tip virüsleri yakalayabildiğimiz halde koronavirüs tespit edemedik. Bunun fazla dezenfektan kullanılıyor olmasından kaynaklandığını tahmin ediyorum. Şu an İstanbul'dan ve çeşitli yerlerden numuneler alınıyor. Amacımız atık sularda belli mahallelerde koronavirüs yoğunlaşması görürsek, bunu ilgili kurumlarla paylaşarak ek tedbirlerin alınması konusunda yönlendirmeler yapabilmek. Bilginin değeri çok önemli, o sebeple toplayabildiğimiz tüm verileri, her türlü bilgiyi kullanıp, yorumlayıp ilgili kurumlara teslim etmemiz ve yönlendirici olmamız gerekiyor."
Kovid-19 salgınının dünyada ve Türkiye'de etkili olduğu son günlerde Bakanlık olarak çalışmalarını aldıkları tedbirlerle hız kesmeden devam ettirdiklerini vurgulayan Pakdemirli, bu süreçte Bakanlık makamında çalışan kişi sayısının azaltıldığını ve salgına karşı maske kullanım önlemlerinin alındığını söyledi.
Pakdemirli, görüşmelerde video konferans sistemini kullandıklarını belirterek, "Bugün de G-20 Bakanlar Toplantımız var. Burada da video konferans sistemini kullanacağız. Bizim için çalışma tempomuzda bir eksiklik veya azalma olmadı, aksine yoğunluğumuz devam ediyor ama sadece şekli değişti." diye konuştu.
Kovid-19 salgınının yaşandığı bu dönemin aynı zamanda hasadın yaklaştığı süreç olduğuna işaret eden Pakdemirli, şöyle konuştu:
"Bugün artık tarımsal üretimle ilgili alacağımız tedbirler yeni ekim, dikim ve sonbahar sezonuyla ilgili tedbirler. Türkiye'nin herhangi bir şekilde hububatta, bakliyatta, ette, sütte, meyvede, sebzede bir eksiği yok. Yer yer lojistik zincirinin kırılmasıyla ilgili bazı problemler yaşanabilir, onlar çok ufak tefek şeyler. Türkiye bu konuda çok iyi bir performans göstermiştir. Burada Türkiye'nin karnesi son derece iyidir. Perakende ve üretimde gıdanın tüketiciye sunulması konusunda karnemiz mükemmele yakın bir karne."
Pakdemirli, Kovid-19 nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağı sonrasında dün marketlerin 2-2,5 misli taleple karşılaştığına dikkati çekerek, sistemin bunlara hazırlıklı olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de ne Çin ne de İtalya'daki gibi rafların boşaldığının görülmediğini, birkaç üründe eksiklikler olduğunu ancak Türkiye'nin rafların boşaldığı senaryo ve sahneleri izlemediğini ifade eden Pakdemirli, tarım ve gıda üretiminin kuvvetli olması, perakende sektörünün de çok çabuk adaptasyonu sayesinde tüketiciye herhangi bir problem yaşatılmadığını söyledi.
Pakdemirli, ramazan ayına yaklaşıldığını hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
Türkiye'de kimsenin gıdanın az olacağı gerekesiyle stok yapmaya ihtiyacı bulunmadığını vurgulayan Pakdemirli, "Vatandaşlarımız günlük alışverişlerini yapsınlar, daha fazla stoğa ihtiyaç yok. Çünkü bunların da bir atığı doğuyor. Cumartesi, pazar gününe yetecek kadar ürünlerini buzdolabına koyarlarsa taze taze bunları yerler, pazartesi günü yine alışverişlerini yapabiliyor olacaklar." ifadelerini kullandı.
Bakan Pakdemirli, bu dönemde gıdada fiyat oluşumlarına ilişkin bir soru üzerine, tarladan sofraya kadar olan süreçte Ticaret, Sanayi ve Teknoloji, Hazine ve Maliye bakanlıklarıyla koordinasyon halinde çalışmalar yürüttüklerini, üreticiyi korumanın ve tüketiciyi kollamanın vazgeçmeyecekleri bir ilke olduğunu bildirdi.
Zaman zaman bazı ürünlerde, patates, soğan, biber ve limonun ihracatının izne bağlanması gibi müdahalelerde bulunduklarını belirten Pakdemirli, ülkelerin bu kadar sert tedbirler aldığı bu dönemlerde bazı ürünlerle ilgili ithalat ve ihracat düzenlemelerine gittiklerini hatırlattı.
Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Arz ve tüketim dengesine göre 50 kadar ürünü şu anda takip ediyoruz. Zaman zaman patateste soğanda ufak tefek fiyat artışları görüyoruz ama burada perakende sektörünün düzgün yürüdüğünü, toptan çıkışlarının da düzgün olduğunu ancak aradaki lojistik zincirinde bazı fırsatçıların da bulunduğunu görüyoruz. Bunlarla ilgili Ticaret Bakanlığımız ile gereğini yapmak üzere bir kanun maddesi Meclisimizden geçti. Böyle bir zamanda böyle bir fırsatçılık görülürse mutlaka gereği yapılacaktır. Şu anda biz birçok ürünün, limonun, patatesin soğanın depo çıkışlarını takip ediyoruz, buralarda da gereğini yapıyoruz. İzne bağladığımız ürünler oluyor, gerektiğinde ihracatına müsaade etmiyoruz. Limonu izne bağladık, izne bağlar bağlamaz depo çıkışları 10 liralardan 4 liralara düştü. Bu arada Rusya'da da limon 4-5 dolar oldu."
Dünya genelinde gıdada aslında arz fazlalığı olduğunu belirten Pakdemirli, ülkelerin aldığı sert tedbirlerden dolayı bazı ürünlerde bir sıkıntı olup olmayacağı hususunun çok iyi irdelenmesi gerektiğini söyledi. Pakdemirli, "Şu ana kadar Türkiye'de ne tarımsal ne emtia ürünlerinde ne de işlemiş gıdalarda bir sıkıntı yaşandı. İnşallah bu Kovid-19 musibeti geçene kadar da herhangi bir problem yaşanmayacak." dedi.
Ayrıntılar geliyor...