Türkiye’nin su stresi yaşayan ülkeler statüsünde olduğunu hatırlatan Bakan Kirişci, "2002 yılında bu ülkenin depolanabilir su miktarı 133 milyar metreküp iken bugün 183 milyar metreküpe çıkmıştır. İktidara geldiğimizde 276 adet baraj varken, bugün bu barajların sayısı 930’a çıkmıştır. Tarlada suyu verimli kullanmak zorundayız. Sulamayla ilgili evinizde, yatarken, rahatlıkla müdahil olabileceğini sistem şu anda sahada mevcut. Bunun için A ülkesine, B ülkesine gitmeye gerek yok. Buradaki muradımız özellikle yüzde 76 olan tarımsal sulamanın payını yüzde 70’lere, 65’lere, 60’lara kadar indirmek. Sulamadaki verimliliği yüzde 55, 60 onları da yine artırmak. Böylelikle de tarımsal sulama başta olmak üzere suyu en verimli şekilde kullanmak. Kayıp ve kaçakları da azaltmak bizim görevimiz. Suda tasarruf ve aynı Emine Erdoğan Hanımefendinin başlatmış olduğu sıfır atık politikası ve uygulaması projesi kapsamında çalışmalara benzer çalışmayı suda israfa son vermek adına başlatmış bulunuyoruz. Hedefimiz önce yüzde 25’e inmesi ama ideal olan yüzde 10’lara çekilmesidir. Türkiye’nin böyle bir tasarrufu yapması keyfiyet değil, zorunluluktur" dedi.
2053 yılında, 20 milyon nüfusun ekleneceğini ve bu nüfusun var olan suyu, üretimi, havayı tüketeceğini dile getiren Kirişci, "Tarımla ilgili ormanla ilgili Türkiye Yüzyılı vizyonu içerisinde çok önemsediğimiz bir takım adımları atacağız. Tarım ve Gençlik. İkisini bir araya getirdiğimizde uzun yıllar göremediğimiz kavram. TEKNOFEST kuşağından 6 yıldan beri söz ediyoruz ama tarım sektöründe ortalama yaş 55. Bu yaş grubunda inovatif düşünme beklenmemeli. Bunu gerçekleştirecek olan TEKNOFEST kuşağının kendisi. Onların ilgisini çekmek adına da Tarım ve Orman Gençlik Konseyi’ni kuruyor olacağız" ifadelerini kullandı.
Kadınların da kırsal da tutuluyor olmasının önemine vurgu yapan Bakan Kirişci, "Sözleşmeli üretimi zorunlu kılacağız. Şeker pancarı üreticisiyle şeker şirketleri arasındaki ilişki sözleşmeli üretim modeli ama biz istiyoruz ki, arz ve talep arasında dalgalanma olmasın, seviyeli düzey korunsun ve ne arz açığı olsun ne de arz fazlası olsun. Bunla ilgili de sözleşmeli üretimi gerekirse stratejik ürünlerde zorunlu hale getireceğiz" dedi.
Bakan Kirişci, "Gelir koruma poliçesini hayata geçiriyoruz. 2023 yılından itibaren tıpkı diğer sigorta uygulamalarında olduğu gibi tarımda da gelirini garanti altına almak isteyen üretici için biz poliçelerin üretilmesine katkıda bulunacağız. Bunların primlerinin yüzde 60’ını hükümet olarak, devlet olarak biz sağlayacağız. Böylelikle üreticimizin kendisine ait üretim alanından, beklentisi olan gelir neyse bu gelirin korunmasını gerçekleştirmiş olacağız. Türkiye’nin tarım toprakları her geçen gün azalıyor. Üretimi yapılmayan alanların üretime kazandırılması için de üreticilerimizin mülkiyet haklarına dokunmaksızın buradaki faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak adına, buraları kiralamak isteyenlere kiralamak, elde edilen geliri de mülk sahibinin hesabına transfer etmek gibi uygulamayla bir karış toprağımızı da boş bırakmamış olacağız" ifadelerini kullandı.
İstanbul’un 76 ilden tedarikçilik yaptığını da belirten Bakan Kirişci 117 bin ton karbondioksitin havaya salındığını, emisyonun atmosfere salındığını, kilo başına da ilave yükün geldiğini belirtti.
Programa gönderdiği video mesajla katılan Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de, şöyle konuştu: