Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhuriyet’in 100. yılında enflasyon ile mücadeleye ve halkın alım gücünün yükseltilerek rahatlatılması çalışmaları kapsamında gıda marketlerine çağrı yaptıklarını hatırlatarak, “Bu fiyat indirme kampanyalarına katılmayan kuruluşlarımız ve firmalarımız varsa onlara bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Geç kalmasınlar, çünkü tüketicilerimiz kim yapıcı ve olumlu davranıyorsa onu tercih edecektir. Bu indirim kampanyalarına katılmayanlar maalesef pazar kaybedeceklerdir” dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ankara Sanayi Odası (ASO) Ekim Ayı Meclis Toplantısı’na katıldı. ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın da yer aldığı toplantıda, sanayicilerin güncel sorunları, sanayicilerin daha iyi üretim ve dış ticaret yapabilmesi için atılması gereken adımlar ve aylık ekonomik gelişmeler gibi konular ele alındı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat yaptığı konuşmada, Türkiye’nin milli gelirinin üçte birini sanayiden elde ettiğini belirterek, "Bu aşamaya gelmek kolay olmadı. Siz sanayicilerimizin, müteşebbislik gücünüzle çabanızla devletimizin de sanayide kalkınmayı önceleyen politikaları ile bu başarılı olumlu sonuç birlikte meydana getirilmiştir. Bu kapsamda 60 yıl önce kurulan Ankara Sanayi Odası, ülke sanayisinin gelişmesinde ciddi katkılar yapmaktadır. Şurası bir gerçek: Yatırım, üretim, ticaret ve refah bu kavramlar birbirini tetikleyen çok önemli unsurlar. Yatırımla beraber üretim, üretimle beraber ticaret artmaktadır. Ticaret arttığında büyüme ve istihdam artmaktadır. Dolayısıyla ihracat artmaktadır. Üretimde büyümeyi ne kadar artırabilirsek refah düzeyi ve satın alma gücünü de o kadar artırabileceğiz” diye konuştu.
Son dört yılda dünyanın ve Türkiye’nin başına gelenleri, “pişmiş tavuğun başına gelmeyen kalmadı” ifadesi ile niteleyen Bakan Bolat, “Bu gibi çok olumsuz gelişmeleri de maalesef hep birlikte yaşadık. İki yıl süren Covid-19 salgını, yanı başımızdaki Rusya-Ukrayna savaşı ki mini bir dünya savaşı olarak batı ile doğu arasında devam eden kanlı bir savaş. Bunun gıda ve enerji piyasalarında hem arz tedariki hem de fiyat konusunda yaşattığı çok olumsuz gelişmeler var. İklim değişikliği ve kuraklığın kuzey yarım kürede son yıllarda çok olumsuz etkiler yapması ve bundan 9 ay önce yaşadığımız büyük deprem felaketi var. Bu olumsuz tabloları maalesef daha da katmerleştirdi. Ancak bu tüm can sıkıcı gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisi olarak üretimin büyümesi ve ihracatta yakaladığımız güçlü seyir, ekonomimizin krizlere ve zorluklara son derece dayanıklı olduğunu göstermektedir” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığının ihracatta, “tek yol ve tam yol ihracat” sloganı olduğunu hatırlatarak, “Bu nedenle sevinçle ifade etmek istiyorum ki bu ay inşallah ekim ayında da ihracatımız yine tarihin en yüksek ihracatı olacak. Temmuzda öyleydi, ağustosta öyleydi. Yukarı doğru bir ivmemiz var. İnşallah 2028’de mal ihracatını 375 milyar dolara çıkarmak azmindeyiz. 5 yıl sonra yaklaşık 120 milyar dolarlık bir artışı hedefliyoruz. Yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 5 olarak planlandı. 2028’de kişi başına milli gelirimizin de 17 bin 550 dolara ulaşmasını bekliyoruz. Bu sene sonu için şu ümit verici rakamları söyleyebiliriz: İnşallah milli gelirimiz 1 trilyon doları aşmış olacak. Geçen yıl 906 milyar doların üzerinde. Kişi başına milli gelirimiz de 11 bin 654 doları aşarak 11 bin 500 ila 12 bin dolar arasında gerçekleşmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Amaçlarının, Türkiye’nin ekonomisi ve halkın menfaati için doğru olan kararları almak ve uygulamak olduğuna dikkati çeken Bakan Bolat, “Maalesef Covid-19 ile beraber başlayan bir piyasa bozucu, yanlış fiyatlama davranışları şeklinde uygulamalar, stokçuluk, fırsatçılık, vurgunculuk eğilimleri yaygın bir şekilde ortaya çıktı. Bunu görmekten üzüntü duyuyoruz. Biz hükumet olarak bu noktada piyasa denetimleri konusunda gerekli bütün hukuki değişiklikleri hızlıca yapıyoruz. Denetimlerimizi de yapıyoruz. Maalesef yanlış görürsek de kanun ne diyorsa onu uygulamaktan asla çekinmiyoruz” dedi.
Pazarlama, satış ve ilan kısıtlamalarına yönelik düzenlemelerin, alınan tedbirlerin, yapılan denetimlerin, piyasanın işleyici noktasında olumlu etki getirdiğini savunan Bolat, “Otomotiv sektörü ile bu piyasa düzenleme ve denetim faaliyetlerimizi hızlandırdık. Gayrimenkule uzandık. Her ikisinde de ciddi anlamda köpüklerin azaldığını ve piyasa değeri ile gerçek fiyat arasındaki makasın, fiyat seviyesinin düşmesi şeklinde gerçekleştiğini memnuniyetle gözlemliyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Allah’a şükür kuruluşlarımız ve onların üyelerinden ciddi bir teveccüh var. Cumhuriyetimizin 100. yılında enflasyon ile mücadeleye ve halkımızın alım gücünün yükseltilerek rahatlatılması çalışmalarına ‘siz de katkıda bulunun’ diye bir çağrı yaptı Cumhurbaşkanımız. Biz de Ticaret Bakanlığı olarak takip ediyoruz. Sonuçtan oldukça memnunuz. Ticaret Bakanlığımızın internet sitesinde bu indirimleri yapan kuruluşları, verileri kontrol etmek şartıyla, tek tek ilan ediyoruz. Onları akredite ediyoruz. Tüketicilerimiz, vatandaşlarımız bu gelişmeleri takip ediyorlar. Büyük oranda memnuniyet duyduklarını bizlere yazılı, sözlü şekilde iletiyorlar. İnternet sitemizdeki kuruluşlara biz de vatandaşlarımız da teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bütün odalarımıza, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyoruz. Canı gönülden katıldıklarını açıkladılar. Birlikte başaracağız bunu. Piyasaları toparladıktan, istikrara kavuşturduktan sonra zaten ticaretin nasıl canlandığını hep birlikte göreceğiz. Bu indirim kampanyalarından sonra ticaret daha oturdu. İnsanlar önünü görebilmeye başladı. Bazen aylık ya da mevsimlik konjonktürel daralmalar olabilir. Her sektörde böyle şeyler oluyor ama sürümden kazanma dediğimiz olgu da gerçekleşiyor. Bu anlamda ben bu fiyat indirme kampanyalarına katılmayan kuruluşlarımız ve firmalarımız varsa onlara bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Geç kalmasınlar, çünkü tüketicilerimiz kim yapıcı ve olumlu davranıyorsa onu tercih edecektir. Bu indirim kampanyalarına katılmayanlar maalesef pazar kaybedeceklerdir.”
Toplantı, Bakan Bolat’ın konuşmasının ardından basına kapalı şekilde devam etti.